Hem sildi hem süpürdü

“Fenerbahçe mağlup durum-dayken bile en küçük bir endişe hissettirmedi. Sürekli gol aradı”

Fenerbahçe atacağını ‘göstere göstere’ başladı. Rodrigues’in ‘aktivitesi’ 10, ‘bitiriciliği’ 0 gösterileri aslında Gençlerbirliği için iyi sinyaller değildi. 
Ersun Yanal’ın ‘ofansif’ planında Ozan ‘forvet arkası’ gibi konumlandırılmıştı. Bu durumda sağ koridor olduğu gibi Isla’ya kaldı. 
Isla’yla ilgili bir cümle yazarken ‘alkış seslerini’ hissettirebilmişsem, bu yazı ödülü haketmiş demektir.
Solda Rodrigues dedik, sağda Isla.
Hamza Hamzaoğlu ne Rodrigues’e önlem alabildi, ne de Isla’ya teslim edilen kanada yüklenebildi.
Görüntü böyle olunca Fenerbahçe mağlup durumdayken bile en küçük bir endişe hissettirmedi.
Sürekli gol aradı,
Savunmada az adamla yakalanmadı,
Kontratak vermedi...
Gençlerbirliği golü çok güzel ama tesadüftü.
Sadık - Serdar tercihi “Stopere ihtiyacım var” mesajı mıydı bilinmez ama Serdar Aziz’in sakatlıklıları ‘en azından sayıca’ bunu gerekli hale getiriyor. 
Ha; para yoksa, Jailson var tabii. 
Vedat için şuraya ‘görünmez’ bir nazarlık bırakıyorum.
Gençlerbirliği karşısında ‘maymuncuk’ gibiydi. Tüm kilitleri açtı.
Her geçen hafta üzerine biraz daha koyuyor, Fenerbahçeli yöneticilere “İyi ki başkasına kaptırmamışız” dedirtiyor.
O gollerden sonra ‘Vedat kaç avro?’ sorusunu da, hoş bir bilmece olarak cümleme iliştiriyorum.
Ayrıca;
Ersun Yanal’ın bir ara unuttuğu Ferdi’ye forma vermesine sevindim. 
Fena mı oldu?
Ferdi de şahane golüyle “Yaşıma aldanma hocam, ihtiyaç anında burdayım” diyordu...
Özetle:
l Fenerbahçe’de tek alarm, uzaktan yediği gollerle kaleci Altay’dan geldi. Gençtir, tecrübe böyle kazanılır da, ‘çekidüzende’ fayda var.
l Fenerbahçe’nin golü ofsayt değildi. Beşiktaş- Antalyaspor maçıyla hayatımıza girmişti oysa, “ofsayt” diyenler hafıza tazelemiş oldular.
l Dikkat!... Maçta sıkıntı yoktu da nereden baksan 1 metrelik korner başrole çıkmaz. 
SON SÖZ: Ali Şansalan haftaya maç alır mı?

Maçın adamı: Vedat Muriç