2021 İÇİN KENDİME 21 TAVSİYE

 

1- Yeni yıl için kendine bir tane büyük, üç tane de küçük hedef belirle. Neye öncelik vereceğini bilemiyorsan, bu seneyi hayatının son senesi olarak düşün. Karar vermen kolaylaşacaktır.

2- Hayatı, emniyet şeridinde yol isteyen çakarlı araçlar gibi telaşlı ve gürültülü yaşama. Kendi şeridinden git, sakin ol ve kimseyi rahatsız etme!

3- Yemekten, uyumaktan ve konuşmaktan tasarruf et. Birikenlerini de daha çok okumak, daha çok yazmak ve daha çok düşünmek için kullan. (Çay ve kahveyle ilgili sıkıntı yok, aynen devam et!)

4- Yıllardır spor yapma hayalleri kuruyorsun ama üç-beş şınavdan öteye geçemedin. Bari yeni yılda aklını kullan, asansörü kullanma.

5- Sevilmesi gereken insanları daha çok sev. Nefreti hak edenlerden nefret et. Arada kalanları da gündeminden çıkar.

6- Tanıdıklarını “İşime yarayanlar ve yaramayanlar” olarak ikiye ayırma. “Bu devirde network çok önemli” diyerek bütün ilişkilerini bir menfaat ağına bağlama. Yoğun çıkar çatışmasını kaldıramayıp bir gün sunucu çökerse de oturup ağlama.

7- Evdeki eşya kalabalığı ruhunu yoruyor. O yüzden giymediğin kıyafetleri, kullanmadığın eşyaları ihtiyacı olanlara ver. Her türlü hafiflersin.

8- Daha patatesin toprakta nasıl yetiştiğini bile idrak edemezken, aklına güvenip derin meselelerle ilgili çıkarımlarda bulunmaya kalkma. Hayatın anlamını keşfedeceğim derken yolunu hepten kaybetme. Doğru kaynağı bul, oku ve şeksiz şüphesiz inan.

9- Dinî konulardan bahsederken hassas ol. “Bir-iki kişi gördüm” diyebilirsin. Ama “Bir-iki milyon” derken daha ihtiyatlı olman gerekir. Çünkü değer arttıkça ortalama hesaplar kaybolur, netlik ihtiyacı artar. Öyleyse konuşmanın ciddiyetini, mevzunun değerine göre ayarla. Netlik gerektiren konularda ortalama konuşmalar yaparak ortalamanı düşürme.  

10- Tıpkı gizli şeker gibi kibrin de gizlisi var. Yani dışarıdan bakıldığında “kibirli” teşhisi koymak için gereken seviyenin altında ama normalin de üzerinde seyreden bir kendini beğenme hâlinden bahsediyorum. Öyleyse hem sürekli kendinden bahsedip hem de vaziyeti kurtarmak adına “Bizden adam olmaz” falan gibi ifadelerle kendini yerer gibi yapma! Kimse yemiyor zaten.

11- Herkese ve her şeye eşit mesafede duramazsın. O yüzden tarafını seç ve ona göre yaşa. Çünkü eşit mesafe yalanı, yalanla arada mesafe bırakmaz. Herkes gibi olan, hiç kimse olamaz.

12- Dilinle kalbin arasındaki mesafeyi kısa tut. O mesafe uzadıkça, sadece gürültü yaparsın. Yani söylediklerinle yaptıkların uyuşmuyorsa, kurusıkı yaşarsın.

13- Namazı aradan çıkarılacak bir vazife olarak görme! Hayatının tam merkezine yerleştir. Namazın tam ve düzgün olursa zaten diğer işlerin hepsi aradan çıkar.

14- Para biriktirirken, “Bu parayı hayırlı işlerde kullanacağım” diye niyet et. Çünkü o paranın sahibi sen değilsin. Dolayısıyla kontrolü de sende değil. Kim bilir? Belki de tedavi masraflarını biriktiriyorsundur!

15- Arada bir arkadaşlarına yemek ısmarlayarak cömert olamazsın. Eğer verdiğin şey canını acıtmıyorsa, hiç cömerdim diye ortalıkta gezinme. Ama az bir şey verdiğinde bile canın acıyorsa, o zaman hiç gezinme! Otur, bu hastalığını tedavi etmeye çalış.

16- Öldükten sonra iyi hatırlanmak istiyorsan, ne için yaşadığını unutma! Eğer sadece kendin için yaşarsan, seni kimse hatırlamaz. Öldükten sonra en çok hatırlananlar, hayattayken kendilerini unutanlardır.

17- Utanmaktan utanma, başını önüne eğmekten çekinme! Mahcubiyetini kaybeden, her şeyini kaybetmiş demektir. Utanırsan pişman olursun. Pişman olursan tövbe edersin. Ama bunlar olmazsa, ot gelir, saman gidersin.

18- Hayatta hiç hata yapmadığını düşünmek en büyük ahmaklıktır. Öyleyse ahmaklık etme ve hata yaptığında hemen özür dile. Özür dilemenin maliyeti yoktur ama kazancı çoktur.

19- “Kalıpları parçala, çerçevenin dışında düşün, aykırı ol!” diyenlere kulak asma! Çerçeve ve sınırın olmadığı yerde anarşi vardır. Paha biçilemeyen tablolar, bir çerçevesi olduğu için değerlidir.

20- “Bir şekilde hallederiz” deyip yatma, hallet. “Ben bundan daha iyisini hak ediyorum” diye sızlanma, hak et. “Benden bu kadar” diye kestirip atma, gayret et. “Hayatta olmaz” diyerek ümidini kaybetme, dua et.

21- Yazı yazarken bir ayağın frende olsun. Bütün ömrünü kitap yazmaya adamış hocanın, “Bu kitaplarda bana ait tek bir cümle yok. Olsaydı, kıymetli olmazdı” sözünü aklından hiç çıkarma! Sen sadece büyüklerden öğrendiklerini, kendine göre yeniden yazıyorsun. Öyleyse kuyumcu vitrinini dekore ettin diye kendini altınların sahibi sanma!