Siz nasıl rezil olursunuz?

A -
A +
Türkiye'nin pek çok yerinden orman yangını haberleri geliyor. Bu yangınların büyük bölümünü terör örgütü PKK'nın çıkardığını da hepimiz az çok biliyoruz. Biliyoruz bilmesine ama bazı yazar çizer takımı meselenin bu yönüne değinmeden olayı sıradan bir yangın haberi gibi veriyor. HDP'ye siyaseten gebe oldukları için PKK'ya laf söylememelerini bir yere kadar anlıyorum. Ama bazıları var ki hem yangınları PKK'nın çıkardığından bahsetmiyor hem de orman yangılarından AK Parti hükûmetini sorumlu tutmak için kırk takla atıyor. Hadi bunu becerebilecek zekâya sahip olsalar yine gam yemem. AK Parti'yi suçlu gibi göstermek isterken kendilerini gülünç duruma düşürmeleri yok mu? Vallahi onlar adına ben utanıyorum. Önceki gün ekranıma Halk TV'de yayınlanan bir haberin videosu düştü. Haberi sunan kişi İrfan Değirmenci. Balıkesir'in Marmara ilçesinde çıkan orman yangınını anlatıyor.  Ama haberi sunarken AK Parti'ye bir saydırıyor ki anlatamam.  "Koca yangına iki itfaiye aracı ve bir arazöz ile müdahale edildi. Çevredeki vatandaşlar haklı olarak şikâyet ediyorlar. Bir yangın helikopterine ikinci bir helikopter yardım için gelmez mi? Ama gelmedi" diye sallıyor da sallıyor. Sonra, "Hadi o yangının görüntülerini izleyelim" diyor ve görüntü ekrana geliyor.  Şimdi dikkat! Yayına giren videoda, yangına 4 helikopter, 55 arazöz ve itfaiye aracının müdahale ettiği bilgisi veriliyor.  Adam, kendi haberinde kendini rezil rüsva ediyor, kendi kendini yalanlıyor inanabiliyor musunuz? Dünyanın başka ülkesinde böyle bir rezilliğe imza atan birini kulağından tuttukları gibi kapının önüne koyarlar. Bir daha da ekran yüzü göstermezler.  Ama İrfan Değirmenci kendisini yalanlayan videonun bitiminden hemen sonra ne yaptı biliyor musunuz? Hiçbir şey olmamış gibi... Madara olmamış, gülünç duruma düşmemiş ve dahası yalan söylememiş gibi, gayet pişkin şekilde haber sunmaya devam etti. Bakınız... Kazara gelişen bir yanlıştan değil, bilerek ve isteyerek, yüz binlerin gözünün içine baka baka söylenmiş koskocaman bir yalandan bahsediyorum.  İnsan biraz utanır yahu! Ne bileyim, biraz yüzü kızarır. Hani yalan söylerken birazcık zorlanır, kıvranır, ıkınır değil mi? Yok! Bu yalanı söyleyen kişinin yüzündeki tek bir çizgi titremiyor kardeşim. Tek bir falso vermeden çatır çatır yalan söylüyor.     Gerçi benim dediğim de laf değil... Biz daha önce, "Şehir Hastaneleri"ni karalamak için bulduğu konu mankenini hasta rolüne sokanları görmüştük.  Ve hatta... Soru soracağı belediye başkan adayıyla otel odalarında 45 dakika baş başa görüşüp soru alışverişi yapan gazetecileri de görmüştük.  Ve dahası... Biz bunlara şek ve şüphe duymadan inanan ve dahi yılın gazetecisi seçen milyonlarca seyirciyi de bir arada görmüştük. İrfan Değirmenci, "Benden öncekiler rezil olmadıysa, ben hiç rezil olmam?" diye düşünmüştür herhâlde... Eskiler, "Türkiye'de her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız" diye...
Doğruymuş!

 
O iş öyle değil

İstanbul Büyükşehir Belediyesine AK Parti kökenli birinin yönetici olarak atanması sonrası kızılca kıyamet koptu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu “Biz partisine bakmadan liyakat esaslarına göre atama yaptık” dedi ama CHP’lilerin itirazları sonrası atanan kişinin istifasını aldı! İlginç… Daha da ilginç olan, Canan Kaftancıoğlu’nun yorumuydu. Canan Hanım meseleyi “Küçük bir yol kazası” olarak değerlendirdi. Her iki açıklama da doğruları yansıtmıyor, onu söyleyeyim. “Bakın biz AK Partili isimlerin de atamasını yapıyoruz” diyenlerin asıl amacı HDP’li isimlerin belediye şirketlerine atamasının yolunu açmaktı. AK Partili isme gelen itirazlar bu atamanın da önünü kesti ama er ya da geç bu atamayı yapacaklar. Çünkü yapmak zorundalar!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.