Erdoğan’ı devirmeyi dener misiniz lütfen!

A -
A +
 
Perde arkasında ne iş çeviriyorlar bilmiyorum ama bu aralar bitleri kanlanmış gibi davranıyorlar...
Bir yerden talimat almış gibi hareket ediyorlar...
Engin Özkoç'un Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik lağım kokulu sözlerini daha unutmamışken bu kez Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a sardılar.
Cumhuriyet'in haysiyetsizce yayınının yalan olduğu bin kez kanıtlanmasına rağmen Canan Kaftancıoğlu isimli provokatör kadın, Üsküdar'daki elemana elin mahremini dikizleme görevi verdi.
Hani Mekke'den dönen hacıya, "Nasıl geçti hac farizası" diye sormuşlar da "Şeytanı taşlamaktan Kâbe'yi tavaf etmeye fırsat bulamadık" cevabını vermiş ya...
Bizimki de o misal...
Bir yandan koronavirüs ile mücadele ederken, diğer yandan da CHP'nin terör örgütlerini aratmayan yalan, iftira ve tehditlerini savuşturmaya çalışıyoruz.
Engin Özkoç ile Canan Kaftancıoğlu'nun kasti tahrik içeren eylemleri ses getirmeyince bu kez devreye Özgür Özel girdi.
Milyonların gözünün içine baka baka Erdoğan'ı tehdit etti, yetmedi şu kriz döneminde devletin yükünü sırtlanan bürokratlara da şantaj yaptı.
"Saray rejiminin sonu geliyor. Saraydakini devireceğiz. Siz de ona destek vermekten vazgeçin" demeye getirdi. 
Birileri, "Bunlar CHP'nin belli başlı isimlerinin her zamanki kuduruk hâlleri" diyebilir ama değil. 
Koronavirüs ile böylesine önemli bir mücadele verilirken, ülke tam anlamıyla bir kâbusun içindeyken böyle konuşmaları inanın hiç normal değil. 
Şüpheci bakan görür bunu...
Ölüm sayılarının fazla olduğunu iddia etmeleri, Diyanet İşleri Başkanı üzerinden İslam'a saldırıp, Allah'ın âyetlerine "Nefret dili" demeleri...
Diyanet'i hedef alır gibi gösterip taaa Hazreti Muhammed (aleyhisselam) dönemine gidip Allah Resulüne hakaret etmeye çalışmaları...
Ülkenin yüzde 53"ünün oyuyla seçilen ve seçenlerin kırmızı çizgisi hâline dönüşen Erdoğan'ı FETÖ tarzı sözlerle tehdit etmeleri...
İnanın normal değil...  
Dünyanın pek çok ülkesinin korona nedeniyle çöküşe geçtiği bir ortamda Türkiye'nin aradan bir yıldız gibi parlaması bunları bildiğin delirtmiş!..
Bir çıldırmışlık hâli yaşıyorlar.
AK Parti ve Erdoğan bu süreçten de başarılı çıkacak diye, öfke nöbetleri geçiriyorlar.
Bakın özellikle dikkat edin!
Tıpkı 15 Temmuz darbesi sonrasında olduğu gibi, dışarıdaki FETÖ'cüler ne diyorsa bire bir aynısını tekrarlıyorlar. 
"Bunlar bir şeyler yapacak ya da en azından bir şeyler deneyecek" korkusuyla yazmıyorum ha sakın yanlış anlaşılmasın.
İçimdeki ses, keşke bir deneseler diyor!
Bugüne kadar neredeyse bütün yazılarımda, "Böyle bir sona da böyle bir soruna da ülke olarak ihtiyacımız yok" deyip durdum. 
Şu korona ile mücadele döneminde mümkün mertebe siyasete girmemeye çalıştım, her zaman birlik ve beraberlik içinde olmamız gerektiğini söyledim.
Ama yeter artık da!
Her gün sabret, sabret nereye kadar?
Birileri her gün, her saat karşımıza geçecek, değerlerimize, inançlarımıza, sevdiklerimize ve seçtiklerimize hakaretler edip tehditler savuracak. 
Yani şuraya kadar geldi...
"Yani keşke Özgür Özel o dediği sözlerin gereğini yerine getirse de neyin ne olduğunu görmüş olsa" diyorum. 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun dediği gibi...
15 Temmuz'da yapamadığımız için içimizde ukde olarak kalan bazı şeyler var. En azından geçen sefer yapamadığımızı bu kez gerçekleştirmiş oluruz.
Bu nedenle Özgür Özel'e bu ülkenin bir ferdi olarak seslenmek istiyorum:
Lütfen Erdoğan'ı tehdit etme işini bir adım ileri götürün de harekete geçin. Mesela onu nasıl devireceğinize dair bize şöyle küçücük bir fragman gösterin.
Yani bize fırtınayı anlatmayın, esecekseniz esin de görelim!
Sonrasında o fırtına kimleri nerelere savuruyor hep beraber görelim. 
Olmaz mı?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.