Bankanın önünde oturup ağladım...

A -
A +
“Bankadan dışarı çıkıp merdivene oturdum ve ağladım…  Bu nasıl arkadaşlıktı böyle?.. “
 
Esnaflık yaptığım gençlik yıllarımda yaşadığım inanılmaz dostluk hatırasını anlatmaya bugün de devam ediyorum…
Banka memuruna dedim ki:
-Efendim adıma bir havale var da acaba doğru mu?
Memure baktı hesaba, sonra cevap verdi:
-Evet doğrudur beyefendi.
İsim benzerliğinden başkasının parasını alırım da sonra başıma iş açılır diye de korkuyorum.
-Hanımefendi böyle bir havale beklentim yoktu. O bakımdan. Hani diyorum bir başkasına filan olur da…
Kadıncağızın biraz canı sıkıldı. Nüfus kâğıdınızda sizin isminiz yazıyor beyefendi bu havale sizindir, havalenizi alın lütfen… Ben bu parayı size ödemekle sorumluyum. Yanınızda torba var mı?
Elim ayağım birbirine dolaştı. Gidip dışarıdan bir poşet filan temin ettim. Geldim veznenin önüne. Hem içten içe borcumu zamanında ödeyeceğime seviniyorum. Hem üzerimdeki şaşkınlığı atamıyorum.
Neyse gösterilen bölüme imzamı attım. Banka memuresi hazırladığı paraları deste deste vezne camından uzatmaya başladı. Paralar bittikten sonra “lütfen paranızı sayın” dedi.
Bütün cesaretimi toplayıp sordum:
-Sizden rica etsem, bu havaleyi kimin yaptığını öğrenebilir miyim?
Benim ısrarım üzerine kadın havale edilen bankaya telefon açıp sordu. Havaleyi gönderen meğer dün uçakla bana teselli vermeye gelen arkadaşım Ahmet Bey'di... Bankadan dışarı çıkıp merdivene oturdum ve ağladım… Bu nasıl arkadaşlıktı böyle… Bu nasıl dostluktu?  Beni teselli için geliyor, yetmezmiş gibi bir de adıma yüklü miktarda para havale ediyordu. Çok duygulandım. Buruk bir sevinç içinde borçlarımı ödedim. Sonra telefon açtım kendisine:
-Beni çok mahcup ettin. Dostluğuna layık olmaya çalışacağım. Beni büyük bir sıkıntıdan kurtardın kardeşim.
-Ne var canım. Sen de bana aynını yaparsın. Böyle sözlere gerek yok.
-Kardeşim madem bunu yapacaktın neden geldiğinde nakit olarak vermeyip sonradan havale ettin mübarek adam…
-Bir yerden kesin alacağım vardı ama ya alamazsam arkadaşımı ümitlendiririm de mahcup olurum diye söylemedim. Ankara’ya döndüğümde para gelir gelmez de havale ettim.
Bu muhterem arkadaşım. O parayı bir müddet sonra iade etmek istediğimde de “hele sıkıntını gider sonra” diyerek hep öteledi. Tam bir buçuk sene sonra kabul ettirebildim… Allah böyle arkadaşların yokluğunu vermesin. Herkese böyle vefalı arkadaşlıklar nasip eylesin…
          Tahir Albayrak
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.