O sarı kapaklı kitap

A -
A +
“Yıllar önce gördüğüm ve ilgilenmediğim ama unutmamış olduğum esere nasıl kavuştum?”
 
"Bilmeden tanışmak" tabirini duydunuz mu hiç daha önce? Bu, kaybetmediğin bir şeyi bulmaya benzer.
Yer Bitlis-Tatvan. Yıl 2008. Mübarek ramazan-ı şerif ayındayız… Ben de o sene sınavlara çalışıyorum ha bire, ama ne çalışmak...
Ağabeyim her akşam teravih namazı için camiye giderdi. Sabah namazına kadar uyanık kalıp hem sahur yapar, hem çalışırdım. Gel zaman git zaman, mübarek Kadir Gecesi, ağabeyim yine camiye gitti. Ben de yorgunluktan patates çuvalı gibi oturmuşum.
Ağabeyim girdi kapıdan, elinde sarı bir kitap. Tam göremiyorum ne olduğunu. Babamla muhabbet ederlerken kulak misafiri oluyorum. Babam nereden bulduğunu soruyor, ağabeyim cami kapısı önünde dağıttıklarını söylüyor.
Babam “Bu kitapta yazan her şey doğrudur oğlum” diyor. Ben de gençlik kafasıyla işte, kaç paraya aldığını soruyorum. Abimin de “parasız dağıtıyorlarmış” dediğini hatırlıyorum.
Ağabeyimin çayını bırakırken kitaba şöyle göz ucuyla bakıyorum: "İNGİLİZ CASUSUNUN İTİRAFLARI" yazıyor. “Siyasettir bu, okumam ben” deyip çıkıyorum odadan...
Günler günler sonra ağabeyim ve babamı kitap hakkında konuşup tartıştıklarını duyuyorum. Yine beni ilgilendirmiyor...
Gel zaman git zaman, ne yaptıysam istediğim bölümün puanını tutturamadım ve sonunda o sevdadan vazgeçtim.
2014’te beyimle evlendik. Manisa’da oturuyoruz. Evimize adım atar atmaz beyim Ehl-i sünnet itikadını bana anlattı da anlattı. Sevdirdi mi sevdirdi… İçimde, önüne set kurulmuş bir nehrin taşkınlığı, beyim anlattıkça kalbimin içine huzur doluyordu. O nehrin önündeki seti kırıyordu sanki...
Günler böyle geçedursun, evimizi yavaştan toparladık, dizdik. En son kitaplık kaldı. Beyim akşam, anlattığı kitap setini, Tam İlmihâl ve Mektûbat kitaplarını getirecekti. Garip bir heyecan sardı beni. Beyim geldi, elleri kolları dolu. Beraber başladık kitapları dizmeye. Birden gözüm sarı bir kitaba ilişti. Aldım elime, baktım baktım. “Sanki hatırlıyorum ben bu kitabı” dedim ve gözyaşlarım dökülmeye başladı. Ne kadar ağladım bilmiyorum. Sakinleşince anlattım beyime, o sarı kapaklı kitabı nereden hatırladığımı... Yıllar önce nasip olmayan kitabı, o gece hem okuyup hem ağlayıp bitirdim...
Bu nimete kavuşturana sonsuz şükürler olsun. Bu hizmette bulunanlardan Allahü teâlâ razı olsun inşallah. İşte, içimden "bilmeden tanışmak" tabiri buradan gelir.
          Sinem Sevinç
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.