Kayseri’de yaşanan çirkin hadise, düpedüz bir tezgâhtır. Ve bu tezgâh baştan sona ayan beyandır… Mahalleler arası kamyonetle adam taşıyan provokatörler dâhil, rolünü oynayan aparatlar kayıt altında!

En sonda söyleyeceğimi, en başta aktarayım…

A Millî Futbol Takımımızın, Euro 2024 Şampiyonası cümlesinden olarak 22 Haziran’da Portekiz’le yaptığımız maçı 3-0 kaybetmesi, yüreğimize oturmuştu. O mağlubiyet, bize öyle gelmişti ki yalnızca Türkleri ve Türkiye dostlarını değil, Endülüs’te vahşice Katolik soykırımına uğrayan, vatanlarından kazınıp sürülen Endülüs Müslümanlarını da kabirlerinde üzüntüye sevk etmişti.

Geçen sene Yıldız Teknik Üniversitesi kampüsünde ufak çaplı bir köpek saldırısına uğramış ve başımdan geçenleri yazmıştım. Önceleri kampüsteki köpeklerin varlığından mutlu olduğumu ama saldırıya uğrayınca işlerin değiştiğinden falan bahsettiğim esprili bir yazıydı.

İki duran top ve Merih Demiral kafası ile rakip ağlara giden goller. Ve de bu goller bizi son sekiz takım arasına götürdü. Ben bir zamanlar Uche-Högh gibilerini hatırlarım. Devamla Popescu, Bülent ikilisi... Tabii ki Beşiktaşlı Gökhan’ı da... Çok yaşa e mi Merih kardeş!

"Allahü teâlâ, yedi kimseyi, Arş-ı azîmin gölgesinde o günde gölgelendirir..."

Hazret-i Hatice Validemiz​ cömertti, şefkatliydi, merhametliydi... İlk iman eden hanım o oldu, varını yoğunu İslamiyet’in yayılması için sarf etti.

Veliler dünyâya değer vermedikleri için, Allahü teâlâdan dünyâ için bir şey istemezler...

Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri devrinde zamânın Sultânı, Ahmed Mirza olup, bu zâta bağlıydı.

Bazen öyle karışıktır ki her şey; hayatın mânâsını kaybeder, yitirirsin... "Ne istiyordum, ne kazandım, neler kaybettim?" dersin...

Vapur iskeleye yanaşırken beni gören çocuklar "Hasan Abi var mı?" diye bağırırlardı.

Günümüzde internet üzerinden bilgi edinen çocuklar, bilginin kaynağının doğruluğunu araştırma gereği duymuyor. İnternet ‘doğru’ kullanıldığında fayda sağlar. Zararlı içerikler özellikle çocukları ruhsal ve zihinsel açıdan olumsuz etkiler.