Bunların kulağına kim, ne üfürdü?

A -
A +
Fehmi Koru, geçen ay darbe söylentileri konuşulurken Fuat Uğur'un meşhur iki yazısına isim vermeden atıfta bulunarak "15 Temmuz’u aylar önce bilen iki yazı Türkiye gazetesinde çıkmıştı. Vaktiyle kendisini 'Huzur veren gazete' olarak tanımlayan Türkiye gazetesi, şu günlerde, yine o tür yazılarla benim huzurumu kaçırıyor" diye yazmıştı.
Bizim bilip Fehmi Koru'nun bilmediği ne olabilir ki bilmiyorum. Fehmi Bey vehimlendiğinde gazetemize bakıp ne görüyor onu da bilmiyorum. Biz aynaya baktığımızda 'huzur veren gazete'den başkasını görmüyoruz.
Ama gazeteciler, sütunlar arasından bazı 'çıkarımlar veya okumalar' yapar.
Mesela ben Cumhuriyet gazetesine baktığımda işkillenirim.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, geçen hafta Cumhuriyet'e konuşmuş "Geniş bir demokrasi platformu oluşturmak istiyoruz" demişti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli "Kılıçdaroğlu’nun bölücülük merakı, siyasette üçüncü bir blok arayışı falan değil, düpedüz vatana ihanettir. Hıyanet kadrosunun üçüncü yolu uçurumun dibidir" diye tepki göstermişti.
Nitekim meşhur Rand Corporation raporunda da Türkiye'de ABD dostu muhalefet ittifakı kurulması çağrısı yapılmıştı.
"Genç subaylar tedirgin" manşetiyle bir dönem cuntanın sesi olan Mustafa Balbay, dün Cumhuriyet'te bir yazı dizisine başladı. Balbay'a göre zamanın ruhu solu çağırıyor:)
Aynı yazı dizisi çerçevesinde Marksist Korkut Boratav'ın görüşlerine yer verildi. Boratav diyor ki: "Egemen güçler, AKP’den kopmalar sonrasını içeren bir merkez cumhuriyetçi, milliyetçi sağ ve ılımlı İslam koalisyonunun tasarımı içindedir. CHP’nin merkezde yer aldığı bu ortamda, sosyalist sol, önemli ve üçlü bir programı savunmak, kısmen üstlenmek durumunda olacaktır. Parlamenter sisteme dönüşün demokratikleşerek gerçekleşmesi hukuk, eğitim ve kamu yönetiminde İslamcı uygulamaların tümüyle tasfiyesi ile emek karşıtı neo-liberal uygulamalara karşı mücadelenin öncülüğü... İlk iki göreve, CHP ısrarla davet edilmelidir..."
CHP'yi kim davet etmeli? Anlaşılan birileri bunların kulağına bir şey üflemiş, onlar da kendini darı ambarında sanıyor.
 
 
Tarık Şakrak ile Apti Şakrak mı?
 
Çöpçüler Kralı'nı bilmeyenimiz yoktur. Kemal Sunal'ın başrolde oynadığı Zeki Ökten imzalı film Türk sinema tarihinin unutulmazlarından.
Bir belediye çöpçüsünün temizlikçi kıza duyduğu aşk üzerinden 1978 Türkiye'sini tasvir eden yapımı unutulmaz kılan şey, karakterlerin gerçekçiliği ve Kemal Sunal'ın oyunculuğu.
Filmde Sunal, ilkokul üçüncü sınıftan terk, çöpçülüğü büyük bir nimet kabul edip dört elle sarılan "Apti Şakrak" karakterini canlandırıyordu.
TRT1’de iki aydır absürt komedi türünde bir dizi yayınlanıyor. Osman Nail Doğan'ın yazıp yönettiği "Tutunamayanlar"ın başrolünde Doğu Demirkol var.
Tesadüf mü esinlenme mi bilmem... Adını Nuri Bilge Ceylan'ın "Ahlat Ağacı" filmindeki performansıyla duyuran Demirkol dizide "Tarık Şakrak"ı canlandırıyor.
Tarık da çok gerçekçi bir karakter... Açık öğretim terk... Hayatta bir türlü dik'iş' tutturamıyor. Kamera karşısında sanki kendini oynuyor.
Dizide zaman zaman güzel ve güncel göndermeler yapılıyor. Geçen bölüm "Minik filozof Atakan" iğnelemesi vardı mesela. 15 Temmuz şehidi Halil Kantarcı'dan "Bir insanı sevmeye yokluğundan başlanır" mesajı alıntılandı.
İki Şakrak iki devir.
Hangi Şakrak daha doğal ve başarılı?
Şüphesiz ikisi de...
Ama Apti Şakrak da hikâyesi de gerçekçiydi, Tarık Şakrak'ın kendisi gerçekçi hikâyesi uçuk... Tıpkı günümüz gibi...
 
 
Odatv'yi ne yapmalı?
 
Arkaik, derin yapının yayın organı, ulusalcı Kemalist Odatv, Libya'da şehit düşen MİT personelini fotoğrafıyla birlikte ifşa etti. Bunun üzerine sitenin yayın yönetmeni ve haber müdürü tutuklandı. Siteye Türkiye'den erişim yasaklandı.
* Odatv dine ve dindarlara vurmayı vazife edinmiş bir fitneci, mezhepçi site.
* 15 Temmuz'da Ankara'yı bombalayan kalleşlere çanak tutan bir darbesever site...
* Kendi şablonundan başkasını tu kaka ilan ederek nefret saçan bir site...
* Satır arasında Cumhurbaşkanına "idamlık" diye yazan bir komplocu site...
Yayın tarihi fenalıklarla ve düşmanlıklarla dolu. Ama bu demek değildir ki fişi çekilmeli. Odatv'ye yayın yasağı doğru değil.
Site hakkında tek olumlu şey söyleyebilirim: Her ne kadar kötüye kullansalar da habercilik refleksleri güçlü, fikri takip yanları kuvvetli...
 
 
Kitabına uydurmak!
 
Geçen Anadolu Ajansı bir haber servis etti...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 30 Mart-5 Nisan arasında kutlanacak "Kütüphaneler Haftası" kapsamında, kütüphane, okul ve üniversitelere 200 bin kitap bağışlayacakmış.
İBB iştiraklerinden Kültür AŞ'nin bastığı kitaplar, Türkiye’nin tüm illerindeki okurlara ücretsiz gönderilecekmiş. Pekiyi nereden icap etti bu cömertlik. Şöyle ki;
Kültür AŞ'nin kitaplarının takdim bölümünde eski belediye başkanlarının imzası var. İBB yönetimi bunlardan bir an evvel kurtulmak istiyor. Kitaplara yeni baskı da yapmıyor.
Eğer İBB takdim yazılarını yırtarsa skandal olur. Mevcut hâliyle gönderirse eski başkanların hizmetini duyurmuş olur. Bakalım hangisini yapacak!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.