Yeni Türkiye'nin Yeni Orta Doğu'su

A -
A +

 Türkiye siyasetinin temel belirleyicisi (yine yeni yeniden) derin bir kutuplaşma hattı olmuşken, aslında temel ayrışma noktası çatışan tarafların hemfikir olduğu bir husus. Hükümet yanlısıyla, karşıtıyla hemen herkes yeni bir Türkiye'de yaşadığının farkında. Mesele ve kavga ise bu yeni Türkiye'nin kimin Türkiye'si olduğu sorusu etrafında dönüyor.

Net olan şey, Türkiye'nin kökleri önceden atılmış ancak son on yılda ivme kazanmış muazzam bir dönüşüme sahne olduğu. Bu ekonomik, siyasi ve kültürel dönüşümün en az kendini hissettirdiği ve yansıdığı alanlardan biri ise Türkiye medyası.
Türkiye'de medyaya ilişkin sorunlardan belki de en az zikredileni, medya için üretilen bilginin niteliği ve kalitesi üzerine oluyor. Yenileşen Türkiye'de ağır ve kadim refleksler ile şekillenen bir gazetecilik geleneği baki kalıyor.
Gazetecilik sadece medya patronlarının ek işi değil Türkiye'de. Gazetecilerin de büyük çoğunluğu yaptıkları işi aslında bir ek iş olarak görüyor. Eskiden asli görevi rejim bekçiliği olan Türkiye medyasında değişmeyen alışkanlık siyasi bagajların hakikat arayışını örtmesi oluyor. Yeni Türkiye'de de aktivizm gazetecilikten önce geliyor.
Bu yüzden de bir gazetecinin en temel arayışı olan gerçeklik siyaset savaşlarında kurban ediliyor. Bir gazetecinin en önemli sermayesi olan itibar, üretilen bilginin kalitesinden veya gerçeklik ile ilişkisinden değil, siyasi angajmanından geliyor... Objektif ve tarafsız olmak, imkânsız. Ancak Türkiye'de çok nadir bulunan entelektüel dürüstlük imkânsız değil. Tarafını açık açık belli ederek, okurları kandırmak yerine, dürüst olmak mümkün...
Orta Doğu bölgesinin kaderine dair umutların ve hayallerin bile kısa dönemli ve küçük siyasi kavgalar için ıskalandığı bir dönemdeyiz. Daha da vahimi eski Türkiye'den yadigâr kalan düşünce kalıplarının bölgeye dair algımızı kirletmeye devam etmesidir. Oryantalist, İslamofobik, bölge halklarına dikta rejimlerini reva gören düşünce kodlarının hâlâ yaygın olduğu, ne yazık ki, tekrar ve tekrar kendini göstermektedir. Bu zehirli kokteylin sonucu olarak, Türkiye medyasında ciddi bir kesim, tarihe sadece ve sadece soğukkanlı bir katil olarak geçecek Beşar Esed'i günahlarından arındırmak için hummalı bir kampanya yürütmektedir.
Yeni Türkiye'nin, yeni Orta Doğu politikasına eşlik etmesi gereken yeni bir Orta Doğu algısına ihtiyaç vardır. Bu algının sağlıklı olması, ancak ve ancak, hükümete ilişkin kişisel hissiyattan bağımsız ve gerçeklik üzerine inşa edilen bir gazetecilik ile mümkündür.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.