Mali Hizmetler Uzmanları ve Yardımcılarının özlük hakları iyileştirilsin

A -
A +

Sayın Başbakan'ın dikkatine; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile mevcut mali yönetim sistemi değiştirilerek, daha etkin bir yönetim ve kontrol sistemi oluşturulmuş; kamu idarelerinin yönetim ve hesap verme anlayışı çerçevesinde sorumlulukları artırılmıştır. Bu kapsamda, yüklenen sorumlulukların etkin bir şekilde yerine getirilebilmesi için de Mali Hizmetler Uzmanlığı mesleği oluşturulmuştur. Mali Hizmetler Uzmanları ve Yardımcılarının başlıca görevleri arasında; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 60'ıncı maddesinde yer alan, stratejik plan, performans programı, bütçe hazırlanması ve uygulanması, taşınır-taşınmaz işlemleri, iç kontrol sisteminin kurulması ve izlenmesi, ödenek ve harcama kontrolü (ön mali kontrol) faaliyet raporu hazırlanması ile muhasebe kayıtlarının tutulması ve raporlanması sayılabilir. Ayrıca bu görevlerin yanında, görev yapılan kurumların bütün mevzuatından sorumluluk durumu da söz konusudur. Bu durumda aslında birden fazla uzmanlık alanına giren konuların, topluca Mali Hizmetler Uzmanlığının görev alanına girdiği görülmektedir ve bu meslek grubuna ağır sorumluluklar yüklenmektedir. Mali Hizmetler Uzmanlığı Yönetmeliğinde; bu mesleğe özel yarışma sınavı sonucunda uzman yardımcısı olarak girileceği, uzman yardımcılarının idareleri tarafından belirlenecek bir konuda araştırma raporu hazırlayacakları, yeterlilik imtihanına girerek, bunun ardından uzman olarak atanabilecekleri hükme bağlanmıştır. Mesleğe alınmaları/yetiştirilmeleri/yeterlilik imtihanları gibi konularda, kamuda görev yapan diğer uzmanlıklardan farkı bulunmayan ve üzerlerine bu kadar sorumluluk yüklenmiş bir mesleğin mensuplarının, özlük haklarının da verilen sorumluluğa eş değer bir seviyeye çıkarılması gerektiğini düşünmekteyiz. Mevcut duruma bakıldığında; bazı kurumların strateji geliştirme birimlerinde, Mali Hizmetler Uzmanlarının aynı işleri yürüttüğü ve birlikte çalıştığı, diğer uzmanlar kadro karşılığı sözleşmeli istihdam edilmekte ve gerek ücretler yönünden gerekse ek gösterge/tazminatlar yönünden çok büyük farklar bulunmaktadır. Aynı birimde görev yapan her iki uzmanlık da 657 sayılı Kanunun 36/A-11'inci maddesinde sayılan kariyer uzmanlıklardan olmasına rağmen, bunlardan bir kısmının kadro karşılığı sözleşmeli istihdam edilmesi, Mali Hizmetler Uzmanlarının ise bu kapsamda değerlendirilmemesi çalışma barışını da bozabilmektedir. Yetki kanununun süresinin dolmasına az bir süre kalması sebebiyle, kamudaki yeniden yapılanmaya da bağlı olarak, birçok kurum, teşkilat yapısı değişikliklerine ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamelerini hazırlamaktadırlar. Bu süreçte, kamuda görev yapan uzmanların maaşlarının eşitlenmesini sağlayacak genel bir Kanun Hükmünde Kararname hazırlığının yapıldığına ilişkin haberler bazı basın organlarında yer almıştır. Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde önemli bir yer tutan Mali Kontrol faslı kapsamında, yerine getirilmesi gereken faaliyetlerin ve 5018 sayılı Kanun kapsamında yerleştirilmeye çalışılan kamu mali yönetimindeki büyük değişimin önemli aktörlerinden olan Mali Hizmetler Uzman ve Yardımcılarının özlük hakları konusundaki sıkıntıların giderilmesini, kamuda görev yapan uzmanların maaşlarının eşitlenmesi yönünde hazırlanacak Kanun Hükmünde Kararnamede /Kanun Tasarısında, adalet, hakkaniyet ve eşitlik ilkeleri de göz önüne alınarak, Mali Hizmetler Uzmanlarına yer verilmesini talep etmekteyiz. Yukarıda bahsedilen konularla ilgili olarak, çok fazla yalnız bırakılmakta ve haksızlığa uğradığımızı düşünmekteyiz. Lütfen bu konulara el atın. Bir Grup Mali Hizmetler Uzmanı Mali Hizmetler Uzmanları ve Yardımcılarının özlük hakları iyileştirilsin Bu manzaraya bir dur deyin artık!.. Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez'in dikkatine; Geçtiğimiz hafta değerli tarihçi İsmail Yağcı, Türkiye Gazetesindeki köşesinde çok önemli bir konuya temas etti ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nı harekete geçmeye çağırdı. Sayın yazara sonuna kadar katılıyorum ve bunu çektiğim fotoğrafla bir defa daha dikkatlerinize sunmak istiyorum. Geçtiğimiz hafta bir vesileyle Sultan III. Selim'in yadigârı olan Üsküdar'daki Büyük Selimiye Camii'ne yolum düştü. Tarihî yapısı, aydınlık havası ve manevi iklimiyle beni başka âlemlere götürdü. Ta ki o sandalyeler gözüme takılana kadar. Tarihî minberin yanına okul sıralarındaki gibi, dizi dizi sandalyeler yerleştirilmiş. Bir de üzerine minder konulmuş. Sözüm ona cemaate kolaylık sağlanmış!.. Dinimizde bir kimsenin hangi hallerde nasıl namaz kılacağı belli değil mi? Asırlardır bu tatbik edilmedi mi? Bugün biz bunları yadırgıyoruz ama emin olun yarın bu manzaraya alışmış olan çocuklarımız umursamayacak. Ve (Allah korusun) camilerimizin kiliseden bir farkı kalmayacak... Sayın Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez'in bunu görmezden geleceğine inanmıyorum. Mutlaka el atacaktır... Duyarlı bir vatandaş Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.