Bu yetenekli profesyoneller Türkiye'ye çok yakışıyorlar

Türkiye kamyon ve otobüs pazarı oldukça canlı. Nasıl olmasın ki? Lojistik sektörü gelişiyor bir kere. Ayrıca ekonomi büyüyor. Turizm sektörü hareketli. Yük ve yolcu taşımacılığı artıyor. Bütün bu gelişmeler piyasayı hareketlendirdi tabii. Hele inşaat sektörü. Son senelerde ekonominin lokomotifi oldu bu sektör. Durum böyle olunca, inşaat malzemesi taşıyan kamyona olan talepte patlama yaşandı. Hakeza hafriyat. Hafriyattan çıkan taş ve toprağı nakleden damperli kamyona olan ihtiyaç arttı. Bu söylediklerim işin talep ayağı. Bir de arz ayağı var bunun. Orada ne oluyor? Biraz da ona bakalım. En bariz gelişme aktörlerde oldu. Pazara kamyon ve otobüs sunan aktörler çoğaldı. Sayları 10'u bulan bu yerli ve yabancı firmalar arasında kıran kırana bir rekabet yaşanıyor. Bu işin en kritik tarafı ne biliyor musunuz? Devamlılığının olmaması! Sürdürülebilirlik şart halbuki. Kamyon ve otobüs piyasasında bu yok işte! Evdeki hesap çarşıya uymuyor bir türlü? Herkesi şaşırtan taraf da bu ya. Ekonominin nabzını tutmanın en kolay yolu, kamyon ve otobüs satışlarına bakmak ama o da olmuyor. Nasıl olsun ki? Burası Türkiye; günü gününü tutmaz! Bunun en canlı örneği; MAN CEO'su Tuncay Bekiroğlu'nın başına gelen. Bekiroğlu, geçen sene bugünlerde "Ekonomi yüzde 4.5 büyür" demişti. Olmadı. Yüzde 3 büyürse öpüp başımıza koyacağız. Sebebi belli. İnşaat sektörü 2012 yılının ikinci yarısından sonra hız kesti. Bekiroğlu da yanıldı tabii. Önceki gün akşam bir tahmin daha yapmasını istedik kendisinden; "Yapmam" dedi. Sütten dili yanınca yoğurdu üfleyerek yiyor insan! Fakat şu bir gerçek; Tuncay Bekiroğlu işini iyi yapan bir profesyonel. MAN gibi bir firmada en alttan başlayıp tepeye çıkmak başka türlü olamazdı zaten. Bekiroğlu başarılı bir yönetici olmanın yanında etkili bir ekip lideri de. Müthiş bir ekibi var ve çok iyi işler yapıyorlar. Onların bu yüksek performansı MAN'ı son üç senedir Türkiye ithal araç pazarında lider yaptı. Pazar payları yüzde 25. Ki, o kadar güçlü rakiplerin arasında kolay bir şey değil bu. Türkiye pazarında 2011 yılında 39 bin 500 ağır ticari araç (12 ton üstü) satılmıştı. 2012 yılı malum durgun geçti ve 32 bin 400 olarak gerçekleşti bu satış. MAN 2011 yılında 3 bin 500, 2012 yılında ise 2 bin 850 ağır ticari araç sattı. Tuncay Bekiroğlu bu sene 30 bin ticari araç satılacağını tahmin ediyor. 3. Boğaz Köprüsü ve Kanal İstanbul Projesi en önemli etken tabii. Öyle ya; hafriyat için kamyon lazım. AK Parti 2 adet MAN otobüs kullanıyordu. Şimdi Başbakan Erdoğan için 2 otobüs daha sipariş edildi. 14 metre uzunluğunda ve özel tasarımlı bu otobüslerin kısa sürede Başbakanlığa teslim edileceğini söyledi Bekiroğlu. Belediyelerin de MAN otobüslerine ilgisi gün geçtikçe artıyor. 2011 yılında belediyeler 570 otobüs satın almıştı. Bunun 451'i MAN. 2012'de ise bin 100 adet otobüs satın aldı belediyeler. Bunun da 331'i MAN markalı. Son söz: Almanlar kendi insanlarına güvenmeleri ve onlarla iş yapmalarıyla tanınırlar. MAN firması da Alman ama Tuncay Bekiroğlu ve ekibine çok güvendi ve hemen her işini onlara bıraktı. Bize de bu ekiple gururlanmak kaldı.