Alın teri ve fon yönetimi

Amaç çalışanın hakkını vermemek

Hakkını arayanların büyük kısmı zaten işe geri dönemiyor. İşten atılma korkusu çok sayıda çalışana karşı tehdit olarak kullanılıyor.

Türkiye çalışan sorunları konusunda karnesi zayıf bir ülke. İşsizlik oranı kronik olarak yüzde 9-10 aralığında seyrediyor. İş kazaları çok yüksek ve iş güvenliği yasası ile KOBİ şirketleri kepenk kapatma tercihi ile karşı karşıya.

Çalışanların iki temel ücret hakkı var. Biri süreli ücret, yani maaş; ikincisi ise kıdem tazminatı.

Geçmişte ücret kısmını kayıt altına almak için maaşların bankalar üzerinden ödenmesi zaruri kılındı. Herkes çok sevindi. Artık herkesin çalıştırılıp maaş alıp alamadığı belli olacaktı. Ama öyle olmadı. Maaşı kayıt altına alalım derken kayıt altına alınan tek şey bankalara ödenen hesap işletim komisyonu oldu. Hem de asgari ücretin yüzde 10'u kadar.

Çalışanın maaşı kayıt altına alınırken aslında belirlenen bankaların komisyonundan başkası değilmiş. İki yıldan uzun süre maaş alamadan kayıt altında çalıştırılanlar oldu. Evet, bunların hepsi de kayıtlı oldu.

İkinci sorun ise işsizlikti. Hemen işsizlik ödeneği oluşturuldu ve biriken paralar ile fon kuruldu. 10 yılda yüzde 9 işsizlik oranına rağmen işsizlik fonunda 60 milyar liradan fazla para birikti.

İşsizlik fonundan işsizlere ödenen paradan daha çok paraya devlet el atarak kamu yatırımlarında kullandı. Nemalara da devlet artık mutat şekilde el koyuyor. İşsizlik fonu zaten devletin borç senetleri vasıtası ile devleti finanse ediyor. Yani işsizlik fonu aslında işsiz fonu yerine bir devlet fonu olarak işliyor.

Şimdi kıdem tazminatı fonu oluşturulmak isteniyor. İşten ayrılanların sadece yüzde 10'u kıdem tazminatı alabiliyormuş. Fakat işçi kesimi artık devletin fon kurarak çözüm üretmesine karşı geliyor. Ve sorun çözüm bekliyor.

Anlatmak istediğim konu aslında şu: İşçi kesiminin sorunlarına geçmişte kaynak gözü ile bakılmış. Hükumet maalesef kamu kesimine ve emeklilere karşı inanılmaz hassasiyet gösterirken özel sektörde çalışanların şartları sürekli ağırlaştı.

Gelinen noktayı özetleyelim:

Çalışan az kazanıyor - emekli çok kazanıyor

Devlet çok veriyor – özel sektör az veriyor

Son 5 yılda ekonomi adeta yerinde kaldı ama her nasılsa istihdam 4 milyon kişi net arttı. Bu insanlar üretmeden, ekonomiyi büyütmeden nerde nasıl çalışıyor?

Ekonomiye ilişkin muhasebe yaklaşımı ile yapılan finansal çözümler artık çıban veriyor. Yapısal sorunlar özellikle çalışan kesim üzerinde derin sorunlar biriktirdi.

Alın terine finansal çözüm neden tepki çekiyor?

Umarım anlatabildim..

Lütfen alın terine "fon" olarak bakmayalım.