Ayasofya Kararnamesi sahtedir

A -
A +
Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı ve şu anda MHP milletvekili olan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Ayasofya'nın müzeye çevrilmesi kararının sahte olduğunu delillerle ispat etmektedir. Kararnamede ki, Mustafa Kemal'e ait imza diğer kararnamedeki imzalarla karşılaştırıldığın da imzanın açıkça sahte olduğu görülmektedir. Bu sahte kararnameyi İsmet İnönü ve Hasan Ali Yücel hazırladılar. Kararnamenin aslı yine bu kişiler tarafından imha edildi. Bu kararname aslının suretidir. Kararname "Resmi Gazete"de yayınlanmamıştır. İki gün önceki kararname 11606 iken iki gün sonraki 1589'dur. İsmet İnönü bütün kararnamelerde İ. İnönü yazarken bu kararname de İnönü olarak imzalamıştır. Bu kararname Atatürk soyadı verilmesinden önce çıkarmıştır. Soyadı verilmeden önceki bu durum hukuka aykırıdır. Resmi gazetede neşredilmeyen kararname geçersizdir. Ayasofya İstanbul Fatih'in sembolüdür. İstanbul'un fethi ise Doğu Roma İmparatorluğunun (Bizans)ın
sona erdiğinin gerçeğidir. İstanbul'un fethi Hıristiyan Batı'da travmanın ötesinde felaket olarak kabul edilmiştir. Batı 13 rakamını pek sevmez. Bu yüzden Batı'da 13. kat daire yoktur. Peki 13 rakamı neden kullanılmaz. 1453 sayılarının toplamı 13 olduğu için bu rakamı sevmezler. İstanbul 13 defa kuşatılmıştır. 13. Seferde İstanbul feth edilmiştir. Hıristiyan Batı ülkelerinde yüzlerce Bizans'ı yeniden kurma adı altında enstitüler vardır. Batı'nın gizli niyeti surlar içinde İstanbul'u "serbest şehir" statüsü adı altında Ortodoks Devleti kurulma planını rahmetli Adnan Menderes anladı ve Anadolu'dan İstanbul'a insanları göçe teşvik etti. Fatih Sultan Mehmed Bizans'a ilk başta savaşsız teslim olmalarını istedi. Bizans bunu ret etti. Şayet savaşsız teslim olsaydı Ayasofya kilise olarak kalırdı. (Türklerin tarihi siyaseti budur) Kılıçla alınan bir şehrin en büyük kilisesi camiye çevrilmesi Türk adetidir. Ermeni yazı uzmanı Vahram Çerçyan'a 5 tane Atatürk imzası gönderildi. Bunlardan 1 tanesi gerçektir, dedi. Kararnamedeki imzanın sahte olduğunu söyledi. Ayasofya Fatih Sultan Mehmed'in vakfiyesidir. İsmet İnönü Ayasofya'nın vakıf olmadığı yazısı için tehdit etti. Kaldı ki, 1960'da Vakıflar Genel Müdürlüğü vakıf malı olan Ayasofya ile işletme hakkını istedi. (Milli Eğitim'e bırakılmış idi) Bazı tarihçilere göre İsmet İnönü ve Hasan Ali Yücel halkın tepkisinden çekindiği için Ayasofya'nın kiliseye çevrilmesine cesaret edemediler. Bugün Ayafosya'nın varlığı Osmanlı'nın bu camiye yaptığı katkılardır. Yoksa çoktan yıkılırdı.
Ayasofya vakıf, ibadethane (cami)nin ötesinde "Bağımsızlık sembolü"dür. İstanbul işgal altında iken bir Fransız taburu Ayafosya'yı 3 gün kuşattı. Ayasofya'yı koruyan askerler ve Binbaşı Tevfik Bey teslim etmedi. Biz gerekirse ölürüz ve her tarafa dinamit döşedik, havaya uçururuz deyince kuşatma kaldırıldı. Ayafosya'nın 916 yıllık tarihinde 1057'de sadece 11 yıl patrikhaneye verilmiştir. (1068'de geri alındı)Ayasofya Fatih Sultan Mehmed Han'ın üzerine kayıtlıdır. Aralık 2013 Derin Tarih Dergisinde Mehmet Çelik'in yazısında "Bu açılış mutlaka Cuma günü yapılmalı. Cuma Namazını Başbakan Tayyip Erdoğan kıldırmalı! Tıpkı Fatih gibi..." demektedir. Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu kanun teklifi vererek bu sahte kararnamenin iptalini teklif etmiştir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.