15 yıllık mecburi hizmet sebebiyle firar eden subay, astsubaylar

A -
A +

Ülkeme akademisyen olarak fayda sağlamak ve hizmet etmek isteyen firari bir subayım. İstifa hakkım olmadığı için bu yola başvurmak zorunda kaldım. Yurt dışında prestijli bir üniversitede doktorama devam ediyorum. Fakat Türkiye'ye, ülkeme gelemiyorum, çünkü işimi değiştirmek istediğim için, havaalanında tutuklanacağım. Askerlik hizmetinin milli güvenliğin sağlanmasındaki belirleyici yeri ve ağırlığı, sivil hayatta suç oluşturmayan ya da önemsiz görülebilecek cezaları gerektiren kimi eylemlerin askerî suç olarak kabul edilmelerini ve ağır yaptırımlara bağlanmalarını mecburi kılabilmektedir. Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti; insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu uygulamakla yükümlü bir devlet anlayışını yansıtıyor. Askerî ceza hukuku alanında da, suçla ceza arasında akla uygun, kabul edilebilir, amaçla uyumlu bir orantının sağlanması, hukuk devleti olmanın gereğidir. Mecburi hizmet uygulaması ve personelin hapis cezası almadan sistemden istifa ederek ayrılma hakkının olmaması, ayrıca Anayasa'nın 38. maddesinde belirtilen "Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz" maddesine de aykırılık oluşturmaktadır Ülkemizin en güvenilir ve çalışanlarının kendine ve kurumuna en çok güvendiği kurumlardan biri Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. Fakat ne yazık ki, TSK'da çalışan personelin, mecburi hizmet süresini doldurmadan, istifa ederek ayrılması mümkün olmamaktadır. Ayrılmak isteyen personelin, hem şerefine leke sürülmeden hem de TSK'nın toplumdaki değerini koruyarak bu isteğini yapabilmesi tek bir davranışla olabilmektedir. Bu da izin tecavüzü yaparak, firar etmektir. Çoğu subay, meslek hayatına 14-15 yaşında askerî liselere girme kararı vererek başlamakta, fakat zaman içinde fikirler değişebilmektedir. Ne yazık ki mevcut hukuki düzenlemelerde, mecburi hizmet süresi dolmayan bir subayın ordudan kendi isteğiyle ayrılması, bir suç işlemeden mümkün olamamaktadır. Bu yüzden, firara, hapis cezasına gerek bırakmayacak hakkaniyetli bir ayrılış yolu ihtiyacının bulunduğu tespitiyle, gerekli kanun değişiklikleri yapılmalıdır. Mecburi hizmet uygulamasının, yasal imkânsızlık sebebiyle ertelenemediği ve paraya çevrilmediği bilinen bir gerçektir. İlgili mevzuatta köklü değişiklikler yapılması gerekmektedir. Meslek bir seçimdir ve yapılan yanlış bir seçimin bedeli, bu kadar ağır bir şekilde ödetilmemektedir. Mesleğini değiştirmek isteyen subay ve astsubaylar kaçak hayatı yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Hiçbir resmî iş yapamamakta, şirketini kuramamakta, sosyal güvenlikli bir işte çalışamamaktadır. Evlenmek üzere olan birisi nikah bile yapamamaktadır. Ortalama 22 yaşında teğmen çıkan bir subay ele alınırsa, 15 yıl mecburi hizmet ile birlikte 37 yaşına kadar istifa edememektedir. Zaten o yaştan sonra, hayatında sadece askerlik yapmış bir kişi, başka ne iş yapabilir? Yani bu şekilde mecburi hizmet uygulamasına tabi olan personel ömür boyu asker olmak zorunda kalmaktadır. Tabii ki belirli bir mecburi hizmet süresi olabilir. Okulun eğitim süresine göre bir mecburi hizmet düzenlemesi pekâlâ yapılabilir. Bu sürenin azami eğitim süresi kadar olması, bu sürenin yarısını tamamlayana tazminat ödeme şartı ile istifa hakkı tanınabilir. Mecburi hizmet sürelerinin uygun hale getirilmesine; personeli tutmak için caydırıcı değil, sevdirici, teşvik edici olunmasına; başkaca bir suç yok ise, TSK'dan ayrılmak istemenin asla hapis cezası ile cezalandırılmaması gerektiğine; özetle kişilere bir ikinci şans verilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu insanlar memlekete faydalı olabilecekleri bir alanda çalışabilecekken, hayatları boyunca kaçmak zorunda kalıyorlar. Lütfen gerekli düzenlemeler bir an önce yapılsın, bu sıkıntılarımıza son verilsin. Firar etmek zorunda kalan bir subay 28 Şubat sürecinde denklik verilmeyenlerin mağduriyetleri de giderilsin Sayın Başbakan'ın dikkatine; Son Anayasa değişikliğiyle, 28 Şubat dönemi mağduru olan subay, astsubay ve diğer kamu kurumlarından atılanlara hakları iade ediliyor. Bunları, takdire değer çalışmalar olarak görüyorum. Ancak, 28 Şubat Sürecinde, YÖK'ün, yurt dışından alınan diplomalara çıkarttığı zorluklar sebebiyle hayatları kararan binlerce genci topluma kazandırmaya yönelik hiçbir çalışma yok. 1999 yılında YÖK'e denklik için müracaat ettim, 2009 yılında kurul kararı ile tarafıma denklik verildi. 10 yıl boyunca hayatım zindan oldu. Askerliğimi 18 ay er olarak yaptım. Mühendislik mesleğimi icra edemedim, iş bulamadım. Bulduğum işlerde sigortasız olarak çalıştım. 10 Sene gecikmeli verilen denklikten sonra da, iş müracaatlarımda, "tecrübe olmadığı" gerekçesiyle bir netice elde edemedim. Şimdi herkesin elini vicdanına koyup, bizleri de topluma kazandırmaya yönelik bir çalışma başlatmasını istiyoruz. İsmi mahfuz > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.