O doğduğu için sevinenler affedilir

A -
A +

İki gün sonra, yani 3 Şubat cumayı cumartesiye bağlayan gece Mevlid Kandilidir. Şimdiden tebrik ediyoruz efendim... Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiulevvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Peygamber Efendimiz nübüvvetten sonra, her yıl, bu geceye önem verirdi. Her Peygamberin ümmeti, kendi Peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı. Bugün de, Müslümanların bayramıdır. Neşe ve sevinç günüdür... O gece, O doğduğu için sevinenler affedilir. O gecede, Resulullah doğduğu zaman görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevabdır. Kendisi de anlatırdı. Eshab-ı kiram da, bir yere toplanıp anlatırlardı... İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: "Ahiret yolcusunun, ibadetle ihya edilmesi kuvvetle müstehab olan mübarek geceleri boş geçirmesi uygun değildir; çünkü bunlar hayır mevsimleri ve kârı bol olan gecelerdir. Kazançlı mevsimleri ihmal eden tüccar, bir kâr sağlayamadığı gibi, mübarek geceleri gafletle geçiren ahiret yolcusu da maksada ulaşamaz." Hazret-i Mevlâna, "Mevlid okunan yerden belâlar gider" buyurmuştur. KURTULUŞ VESÎLESİ... Mevlid gecesi, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir; hatta Mevlid gecesinin Kadir gecesinden kıymetli olduğunu bildiren âlimler de vardır. El-mukni, El-miyar ve Tenvir-ül-kulub kitaplarında Mevlid gecesinin Kadir gecesinden kıymetli olduğu bildiriliyor. Mevlid günü ve gecesinin şerefi, kıymeti çoktur. Kendisine tâbi olanlar için kurtuluş vesîlesi olan Resûlullah Efendimizin doğumu için sevinmek, Cehennem azabının kurtulmaya sebep olur. Bu geceye hürmet etmek, sevinmek, bütün senenin bereketli olmasına vesile olur. Mevlid gününün fâzileti Cuma günü gibidir. Cuma günü, Cehennem azâbının durdurulduğu hadîs-i şerîf ile bildirilmiştir. Bunun gibi, Mevlid gününde de azab yapılmaz. Mevlid geceleri sevindiğini göstermeli, çok sadaka vermeli, davet vermeli, davet edilen ziyâfetlere gitmelidir. Ayrıca bu gece kaza namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerîm okumalı, dua, tövbe etmeli, hayır hasenat yapmalı, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevablarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek günah işlememekle olur. Bu gün ve gecelerde, evlerimiz gerçek bir bayram havasına bürünmeli, akraba, dost ve yakın arkadaşlar bir araya gelerek o Yüce Peygamberi şanına lâyık bir şekilde, büyük bir aşkla hatırlamalıyız... *** Sırası gelmişken şunu da belirtelim ki, dinimizde mübarek geceler, hicri yıl ile kutlanır. Bütün ibadetlerde ve dini faaliyetlerde kameri aylar esas alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kameri aylara göre tespit edilir... Her Müslüman bilir ki, İslamiyet'te güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün yoktur. "Kutlu Doğum", 12 Rebiul-evvelde olmuştur. Miladi her sene, başka tarihe denk gelir. Bunu 20 Nisana almak hiç uygun değildir... "Ümmetim, ümmetim!.." Resûlullah Efendimizin halası Safiye Hatun, kâinata rahmet olarak gönderilen merhamet deryasının doğum anını şöyle anlatır: Muhammed aleyhisselâm doğduğu sırada her tarafı bir nûr kapladı. Doğar doğmaz secde etti, mübârek başını kaldırıp açık bir dil ile (Lâ ilâhe illallah, innî resûlullah) dedi... O'nu yıkamak istediğimde "Biz onu yıkanmış olarak gönderdik!" denildi. Göbeği kesilmiş ve sünnet edilmiş olarak görüldü. O'nu kundağa sarmak istediğimde sırtında bir mühür gördüm, mührün üzerinde "Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah" yazılı idi... Doğar doğmaz secde ettiği sırada hafif sesle bir şeyler söylüyordu, kulağımı mübârek ağzına yaklaştırdım "Ümmetî, Ümmetî" (Ümmetim, ümmetim) diyordu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.