Bu denklem sinerji oluşturacak

A -
A +
Dün AK Parti MYK yeni başbakan ve genel başkan adayını belirlemek için Sayın Erdoğan'ın başkanlığında toplandı. Yeni Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun süredir sessiz-sedasız, 11 Ağustos'tan itibaren de kamuoyu önünde yaptığı istişarelerin sonucunda ulaşılan ortak aklı devreye soktu. Ortak akıldan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ismi çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin beklentilerine, teşkilatının eğilimlerine öncelik verdi.
Üç dönem kuralında ısrarcı olan Sayın Erdoğan'ın önünde kalan seçenekler içerisinde kendiliğinden ortaya çıktı Davutoğlu ismi. "Üç dönem kuralı uygulandığında Başbakan kim olmalı?" diye on kişiye sorduğumuzda neredeyse tamamından Davutoğlu ismini duyduk. Sayın Davutoğlu ismi Sayın Erdoğan veya birileri tarafından empoze edilmiş bir isim değil. Sayın Erdoğan'dan sonra görevi kim devralmalı? Veya Sayın Erdoğan'ın tarif ettiği başbakan adayı özelliklerini en iyi taşıyan isim kim? diye sorduğumuzda  cevap olarak ortaya çıkan tek isim. Bu doğal bir sonuç yani.
AK Parti üç dönem kuralını uygulayarak bu siyasi hareketin sürekli değişimi-dönüşümü ve sürekliliğini âdeta garantilemiş oldu. Bu karar partinin devamlılığı-kalıcılığı ve sürekli yenilenmesi, dinamik toplumun değişimine ayak uydurması açısından hayati önemde bir karar olmuştur. AK Parti yetkili kurullarını, il başkanlarını ve milletvekillerini kutluyorum. Duyguları ile değil akıllarını ön planda tutarak bir seçim yaptılar. Sayın Davutoğlu ismi her açıdan doğru bir seçimdir.
Birinci sebebi şu anda AK Parti kadroları içinde milletten en yüksek teveccühü görecek isim Sayın Davutoğlu'dur. İç ve dış kamuoyunda tanınırlığı en yüksek isimdir. Yani önümüzdeki seçimde Erdoğan markasına ilave katkı sağlayacaktır. İkinci sebebi, halkın oylarıyla seçilmiş devlet başkanı Erdoğan'la en kolay, en uyumlu çalışabilecek bir isimdir. Sayın Erdoğan O'nu önce başdanışman, sonra Meclis dışından Dışişleri Bakanı yapmıştır. 13 yıldır çok yakın çalıştılar.
Erdoğan-Davutoğlu ilişkisi test edilmiş sürprizleri olmayan sağlam bir ilişkidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan-Başbakan Davutoğlu denklemi sinerji oluşturacaktır. Üçüncü sebebi Sayın Davutoğlu hem Gezi olayları sürecinde, hem 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimlerine karşı cesur bir tutum takınmış, Sayın Erdoğan'ın yanında kapı gibi duruş sergilemiştir. İç ve dış odaklarla mücadelede taviz vermez. Paralel yapının, paralel yapıyı içeride maşa olarak kullanan lobilerin-aktörlerin hedefinde olan Davutoğlu, bu yapı ile mücadelede kararlı davranacaktır.
Dördüncü sebebi, paylaşılan vizyon ve  perspektif açısından Erdoğan'la ortak bir perspektif taşıyan, özgüveni Erdoğan gibi yüksek bir isimdir. Beşinci olarak, Türk-İslam dünyasının Sayın Davutoğlu'na duyduğu ilgi, O'nun bu dünyaya ilişkin perspektifi, Hoca'nın birikimi, aile yapısı, muhafazakâr demokrat siyasi çizgisi O'nu öne çıkaran bir başka sebep. Davutoğlu Hoca'yı öne çıkaran sebeplerden bazıları da, çok çalışkan olması; cesur ve kararlı olması, ihlaslı olması, dava adamı olması, çözüm sürecine ve demokratikleşme sürecine olan inancı, bilgi birikimi ve karizması, özgün tarzı.
En önemli sebeplerden biri de üç dönem kuralının uygulanmasıdır. Sayın Davutoğlu'nun yeni konumu Türk-İslam âlemi, ülkemiz, milletimiz ve mazlum milletler için hayırlı ve uğurlu olsun. Sayın Davutoğlu bir yandan 9 ay Türkiye'nin sorunları ile uğraşacak diğer yandan partisini 9 ay sonraki seçimlere taşıyacak. Allah yardımcısı olsun. O'nu ekonomi, demokratikleşme-çözüm süreci ve dış politikada bölgesel barış ihtiyacı gibi sorunlar bekliyor. Bu öncelikler yeni kabineyi belirleyecek.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.