Bir kızımız oldu babası neredeyse kafayı yedi!

A -
A +
“Feridun Ağabey evli ve mutlu bir hayatımız vardı. Uzun bir aradan sonra bir kızımız oldu. Mutluluğumuza mutluluk katacakken eşimin aşırı hassasiyeti ile bu mutluluğumuz kâbusa döndü. Kocam kız çocuğu diye çok sevindi. O kadar ki üzerine titremeye başladı. Aman su içerken bir şey olmasın, aman uyurken bir şey olmasın. Aman sütü bayat olmasın. Aman şöyle aman böyle derken adamcağız nerdeyse kafayı yedi! Benim hayatım da allak bullak oldu. Ona dert anlatıp rahatlatmaya mı çalışayım bu yaştan sonra çocuk bakmaya mı çalışayım sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim?.. O kadar ki geçen gün babaannesi bize gelmişti. Kızım babaannesini yabancıladı, ağlamaya başladı. Babası hemen annesine 'hadi anne gidiyoruz' diyerek onu alıp evden götürmeye kalktı. Sonradan görme desek değil, kadıncağız 'oğlum sen delirdin mi çocuk bu birazdan alışır' dese de 'hayır ağlamasın' diyerek kendi annesini alıp götürdü. Bu kadar burnumdan geldi hayat. Ne yapacağım bilemiyorum” diyen Konya’dan "Çaresiz Anne" rumuzlu okuyucumuza;
Gerçekten de sorunlu insan büyük olunca ona sorununun bu olduğunu anlatmak da zordur. Tek başına çocuk büyütmenin size zorluğu olduğu kadar çocuğa da zorluğu olacaktır. Şu anda parka çıkarıp oynatıyorum deseniz de çocuk kendi emsalleriyle görüşüp onları tanımalı, onlarla birlikte etkinliklerde bulunmalı ne zaman nasıl davranacağı konusunda nerede nasıl tepki vereceği konusunda sosyalleşmeli. Bunu çevrenizde çok rahat uygulayan kreşler ve çocuk evleri mevcuttur. Tüm gün değil günde üç saat orada bulunsa hem bu arada siz dinlenirsiniz, hem çocuğunuz sosyalleşir. Örneğin babaanneyi gördüğünde ağlamamayı öğrenir. Bu arada koca bebek babası da çocuğunu öğrenmek için gittiği orada hayatı nasıl abarttığını hem diğer çocuklar ve velilerinin davranışına bakarak hem de görevli profesyonel öğretmenler tarafından öğrenir. Ne demişler; bilmemek değil öğrenmemek ayıp... İleride bugünleri hoş birer anı olarak hatırlamanız dileğiyle… (F.A.)
 
 
Mahkûm ihtiyaçları ve yardımseverlere çağrı
 
Feridun Ağabey, öncelikle sana çok teşekkür ederim. Köşende sana yazdıklarımızı yazıp yardımsever insanlara bizleri hatırlatıyorsun. Sayende ben ve birçok arkadaşımın ihtiyaçları karşılanıyor. Senden ve yardımseverlerimizden Allah razı olsun...
Feridun Ağabey yine senden bir ricamız var, bunu köşende paylaşabilir misin? Her şey için sana, Türkiye gazetesi çalışanlarına ve yardımsever okuyucularınıza teşekkürler… Hepinizden Allah razı olsun.
İhtiyaçlarım. M beden kışlık mont, eşofman ve altı, S ve M beden hırka yelek tişört penye, 40 numara ayakkabı. Bel 29 boy 30 beden pantolon, kot veya kumaş. Üniversite sınavları için soru bankası kitapları, İngilizce dil öğrenme kitapları, defter, kalem...
            Hüseyin Atakan-F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu-Merkez/Kırklareli
 
 
Dikkat! Tehlikenin farkında mısınız?
 
Feridun Ağabey, sizin aracılığınızla bir mesaj vermek istiyorum. “Dikkat! Tehlikenin farkında mısınız?” diyorum. Para ve reyting için yayınlanan dizi film programlarının büyük çoğunluğun konusu kadın ve erkeklerin birbirini aldatması üzerine… Genel olarak da insani, kültürel değerlerle dalga geçiliyor, küçümseniyor, iyi şeyler sanki bilerek bilmeyerek unutturuluyor. Birçok ülkede yapılan araştırmalar televizyonun insan beyni üzerinde olumsuz birçok etkene sebep olduğu gösteriliyor, daha fazla izleme almak için israfa şöhrete şehvete makama teşvik yapılıyor... Başrol oyuncuları ne kadar hata yapsa da gene başarılı, iyi örnek gösteriliyor, faydalı içerik ise aksine çok az… Yalan haber fazla, reklamlar çok, kalite az, hakaret şiddet, yiğitlik olarak lanse ediliyor, insana olan önem az eşyaya olan önem fazla, televizyonun yararları az zararları fazla önce kendimizi sonra sevdiklerimizi uyaralım...
        Ahmet Ünal
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.