Putin'in telefonu bir süre meşgul çalacak

A -
A +
 
Pazartesi günü Karar’da Taha Akyol’un sorularını cevaplayan EDAM Güvenlik Direktörü Can Kasapoğlu’nun Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Karabağ savaşına ilişkin analizleri önemli noktalara değiniyor. Dikkatle okudum, ipuçlarını güncel bilgilerle birleştirdiğimizde ortaya çıkan tablo, Azerbaycan’ın Türkiye’nin desteğiyle büyük bir ilerleme kaydedeceğini gösteriyor. Herkesin aklındaki soru şu: Rusya ne yapacak?.. Ermenistan’da MİG modeli savaş uçaklarından İskender füzelerine kadar büyük bir silahlı varlık bulunduran Rusya, Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olmasına ve aktif destek vermesine ilişkin nasıl bir hamle yapacak? Not olarak düşmemizde fayda var, 2015 yılında Türkiye’nin düşürdüğü Rus uçağı krizinin ardından bölgedeki silahlı varlığını daha da artırdı Ruslar...
Kasapoğlu’na göre Rusya’nın vermek istediği mesaj Türkiye’den önce Paşinyan’a. Bu konuda kendisine katılıyorum, zira Paşinyan göreve geldiğinden bu yana ülkesini Batı’ya entegre etmek için yoğun bir mesai harcıyor. Geçtiğimiz gün Rus Devlet Televizyonu’nda yayınlanan görüntüler de bu “mesajın” içeriğiyle ilgili güzel detaylar vermekte. Putin makamında otururken telefonu çalıyor, arayan Paşinyan. Rus devlet başkanı ahizeyi kaldırıyor ve tek cümle kurup kapatıyor: “Şimdi meşgulüm sizi sonra arayayım.”
Evet, Putin’in telefonu, Paşinyan yönetimi tekrar “yörüngeye” girene kadar hep meşgul çalacak...
Ermenistan başta olmak üzere eski SSCB bloku ülkelerinde Moskova’nın merkeziyetçi yapısı hep olagelmiştir. Stalin döneminde zirveye çıkan bu yapı, arşivlerden gün yüzüne çıkan mektuplarda, belgelerde de kendisini gösteriyor.
J. Archy Getty’nin yazdığı, “Stalinizm Hükmederken” kitabını okumanızı tavsiye ederim. Göreceksiniz ki, o dönemin sözde özerk bölgelerinden gelen yerel parti liderleriyle ilgili şikâyetlere kadar hepsi Stalin’in özel arşivinde muhafaza altına alınmış, kenarlarına, “İlgilenin” şeklinde notlar düşülmüş. Merkeziyetçilik, Sovyetler Birliği’nin ilk dönemlerindeki sıcak devrim günlerinde bir süreliğine yumuşatılmış olsa da devamında sürmüştür, günümüzde de artarak devam etmektedir.
Ermenistan’a tabiri caizse ceza kesen merkezileşmiş Rus Devleti’nin Türkiye’ye çıkaracağı bir fatura olur mu?
Kasapoğlu bu konuda Türkiye’nin yapması gerekenleri sıralarken, Kafkasya’daki Türk millî kapasitesinin Rusya’yı dengeleyecek şekilde artırılması örneğini veriyor.
Türk devletinin Kafkasya’daki varlığı, Kasapoğlu’nun dediği gibi büyük önem arz ediyor. İsrail’in de bölgeye özellikle Azerbaycan’a yönelik yoğun ilgisi var. İsrail’in şu dönemde nüfuz hâkimiyeti kuracağı bir Kafkaslar bölgesi, Türkiye’nin her türden ulusal çıkarının sekteye uğraması demektir... Azerbaycan ve İsrail arasındaki sıcak ilişkiler sır değil. İsrail, 2012 ve 2016 yıllarında Azerbaycan ile imzaladığı iki memorandum çerçevesinde milyarlarca dolarlık silah satıyor. Azerbaycan ordusunun İsrail’den aldığı  HAROP taarruz silahlı insansız hava araçlarını ve füzeleri, Ermenistan’la yaşadığı çatışmalarda kullandığı biliniyor...
İran’ı da Azerbaycan kökenli Türklerin etkisiyle kuşatmak isteyen İsrail, yarın bir gün Ermenistan’a yerleşmeye çalışan PKK/YPG terör örgütüne de nefes borusu açabilir... Bu bölümün altını özellikle çizmek istiyorum. PKK medyasında geçtiğimiz günlerde Murat Karayılan’ın bir söyleşisi yayımlandı. Özetle diyor ki: 
“Ermenistan bizim politikalarımızı ciddiye alıp ona göre davranırsa tavrımız bugünden farklı olabilir.” Yani, “Siz bize alan sağlarsanız, örgütün varlığını devam ettirebilmesi için yol verirseniz bizler de sizlere destek çıkarız.”
Azerbaycan’ın yanında olmamız, kendi ulusal çıkarlarımızı çatışmalara feda edeceğimiz anlamına gelmiyor. Bu yöndeki yorumlar eksik ve yanlış. Türkiye hem soydaşlarının haklarını savunacak hem de menfaatlerini koruyacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.