Türkiye’nin Büyük Stratejisi

A -
A +
 
Geçen hafta başkent Ankara'da idim.
Eşi, dostu ziyaret edeyim derken yolumu önemli düşünce kuruluşu SETA’ya da düşürdüm. Son yıllarda pek çok alanda yaptığı araştırmalarla ve ileri sürdüğü öngörülerle adından çokça söz ettiren bu düşünce kuruluşunun çok önemli üç araştırmacısı Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, Prof. Dr. Ferhat Pirinççi ve Dr. Murat Aslan ile sohbet ettik.
Sohbetimizin konusu tabii ki Murat Yeşiltaş ve Ferhat Pirinççi’nin kaleme aldığı yeni çıkmış bir kitaptı. “Küresel Dönüşüm Sürecinde/Türkiye’nin Büyük Stratejisi” adlı kitabın iki yazarını da bir arada görünce, kitapla ilgili sorularımı da sorma fırsatı buldum.
İkili yazma faaliyeti hakkındaki sorularımı topluca Murat Yeşiltaş Hoca şöyle cevapladı.
“İkili yazma faaliyeti zor aslında, dilin uyumu, ortak tefekkür yeteneği gibi unsurlar gerekiyor, ancak Ferhat Hoca ile Türkiye’nin meseleleri, dış politika, Türkiye’nin uluslararası sistemdeki yeri ile ilgili pek çok alanda, okuma, yorumlama anlamında düşündükçe, var olan sorunlara, sorulara cevaplar ürettikçe, Ferhat Hoca ile gördük ki bu sorunlara öngördüğümüz cevaplar ortak, birbiriyle ilintili. Yazdıkça, yazılarımızı ve yorumlarımızı okuyup konuştukça üslup ve tarzlarımızı da öğrenmiş olduk. Zaman zaman görüş ayrılığımız elbette oldu. Ancak görüş ve düşüncelerimiz bu tartışmalarla daha net bir noktaya evrildi..."
Ferhat Pirinççi, kitabı yazarken, “Türkiye’nin Büyük Stratejisi” derken neyi kastediyorsunuz? Neden böyle bir kitabı kaleme alma ihtiyacı duydunuz? Şeklindeki sorularımı şöyle cevaplıyor:
“Kitapta, bizim en fazla konuştuğumuz, üzerinde tartıştığımız sorular Türkiye’nin büyük stratejisini nasıl tanımlamalıyız? Türkiye’nin bir 'Büyük Strateji' hamlesine ihtiyacı var mıdır? Veya böyle bir strateji planı olmalı mıdır? Sorularıydı. En genel çerçevede bir ülkenin, özellikle büyük güçlerin taktiksel anlamda dışarıya bakışında, meselelere yaklaşımında, politikalarında, büyük stratejileri olur. Türkiye’nin böyle bir şeye ihtiyacı var mıdır? Çünkü Türkiye çok boyutlu bir mücadele içinde. Bunun Orta Doğu, Kafkasya, Türk Dünyası, Kuzey Afrika, Akdeniz, Balkanlar boyutları var. Yine bölgesel, küresel ve ulusal boyutları var. Dolayısıyla bunların hepsini bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirelim dedik ve bu büyük stratejinin çerçevesini oluşturduk. Bir tartışma başlatmaktı amacımız. Türkiye’nin artık daha büyük düşünmesi, bunu yaparken ayakları yere basan, gerçekleştirilebilir hedeflerinin olması lazım…
Hemen bu noktada "Bu tespitlerinizin 2023 hedefleriyle ilgisi var mı?" diye soruyorum Ferhat Bey’e? Şöyle yanıtlıyor:
-Aslında, bu kitapta 2023 hedeflerinin daha ötesinde bir hedefi ortaya koyuyoruz. Kitabı yazarken, analiz ederken Türkiye’nin önümüzdeki beş yılını, on yılını hedefleyerek yazdık ama o çerçeveyi çizerken birçok bölgeyi kapsayan stratejiler geliştirdik, Türkiye’nin stratejilerini kurarken orta ve uzun vadede ne yapılması gerektiğini ortaya koyduk. Geçmişi muhasebe, anı muhakeme ederek gelecekte de neler yapılması gerektiğini tartıştık. Türkiye’nin aramış olduğu, ulaşmak istediği büyük hedefin “istikrar” kelimesinden geçtiği gerçeğinin altını çizdik. İstikrar! Türkiye’nin dış politikasının, başarısının içerdeki istikrar ile ilintili olduğunu vurguladık.
Okumaya devam ettiğim kitapta; Küresel Lider(siz)lik, ABD Merkezli Dünya Düzeni, Yeni Küresel Güç Mimarisi, Stratejik Esneklik, Sürdürülebilir İstikrar, Türkiye’nin Dış Politika ve Güvenlik Stratejisi... gibi hayli dikkat çekici başlıklar ve sarsıcı tespitler var.
Hasılı yeni dünya düzenini daha iyi yorumlayabilmek için hepimizin bu kitaba ihtiyacı var!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.