MİMAR SİNAN’IN SIRLARI

Kanuni Sultan Süleyman'ın muhteşem devrinde 16. yüzyıl içinde Osmanlı Devletinde 9 milyon kilometrekarelik bir coğrafyada 400'e yakın eser inşa eden ve mimarlık tarihinin mihenk taşı olarak anılan Mimar Sinan, çağın ötesindeki mimârî dehâsıyla yaptığı eserlerde hâlâ daha hayranlık uyandırmaya devam ediyor. Eserlerinin sayısı ve muhteşemliğii değil, aynı zamanda kullandığı mühendislik teknikleri de eşsizdir. Gizli formüller, bilinmeyen işlemler ve asırlar sonra bulunan bir dizi inşaat tekniği kullanan Mimar Sinan bu, özelliklerin çoğunu Süleymaniye Câmiî'nde uyguladı.
Devasa boyutlarına rağmen yapılışının üzerinden geçen 5 asırda; ne deprem ne de zamandan zarara uğramadan yalnızca 4 defa restore edildi.
Mimar Sinan, ilk iş olarak 150X70 m ebadında, 6 m derinliğinde bir temel çukur kazdırdı.100.000 tondan fazla toprağın hafriyatı ve geçici iskân duvarlarının kurulması için 1.5 yıl harcadı. Câmiî'nin zemininin en yukarısını 5-6 m kalınlığında kumlu toprak tabakası, altını ise yüzeye yakın kayalarla doldurdu. Ardından 30.000'e yakın kazık çaktırarak bu kazıkların üzerine tonlarca ağırlıkta bloklar koydurdu ve 2 yıldan fazla bir zaman beklemeye koyuldu. Böylece zemin yerine oturdu. Bu kazık temel tekniği, yıllar sonra ilk defa, Burc el-Arab'ın inşaatında da kullanıldı.
Temeline başlayınca ilk olarak zemini 20 cm'lik bir harç tabakasıyla kapladı ve üzerine ahşap ızgaralar yerleştirdi. Ardından kesme taş ve kayalardan meydana gelen zemin duvarını ördü. Temel katlarını kademeli olarak daralttı ve piramit şeklinde inşa etmeye başladı. Daha sonra zemin sularını havalandırma kanallarına toplayarak buradan Haliç'e tahliyesini sağladı.
Esas dehâsı harç hazırlama zamanında ortaya çıktı. Önceden proteini daha fazla olan devekuşu yumurtasının akını kullanan mimarımız, bu sefer harcına "soğan" ekleyerek muhteşem bir sonuç elde etti. Horasan harcından neredeyse iki kat dayanıklı özel bir harç elde ederek ustalık eserini tamamladı.