Shakespeare nasıl Şeyh Zubeyr oldu?

A -
A +

Merhumu nasıl bilirdiniz? William Shakespeare (1564-1616), İngilizce dilinin en güzel hallerinin oluşturucusu, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük şair ve yazarlarından, İngilizler'in ulusal onuru.

Shakespeare'in kimliğine ve yaşamına dair sorular hayranlarının yüzyıllar boyunca ilgisini çekti, aklını kurcaladı. Gerçekten yaşayıp yaşamadığı, eserlerinden hangilerinin gerçekten kendisi tarafından yazıldığı ve hangilerinin kendisine atfedildiği üzerine İngiltere'de ve dünyada yüzlerce komplo teorisi üretildi. Estetik algısının, mütevazi kimliğini aştığı, olağandışı yeteneğinin aristokrat kökenden gelmeyen bir sıradan insanda bulunamayacağı söylendi. Shakespeare isminin aslında başka yazarlar tarafından mahlas olarak kullanıldığı iddia edildi.
Shakespeare uzmanları, İngiliz edebiyatı konusunda ihtisas yapmış akademisyenler bu iddiaların gerçeklik payı barındırmadığını söylese de, Shakespeare'e dair komplo teorileri hâlâ popüler.
Bu tartışmaya ilişkin en özgün ve sıradışı katkı ise İngiltere'den değil, beklenmeyecek bir adresten, Libya'dan geldi.
Muammer Kaddafi, Libya'nın devrik diktatörü, 1989 yılında Shakespeare'in aslında Şeyh Zubeyr isimli bir Arap olduğunu açıkladı. Bu iddiaya göre Shakespeare (yani Şeyh Zubeyr) köken olarak Basra körfezinden olan ve İngiltere'de yaşayan bir Araptı. Arap olduğuna dair sunulan kanıtlar ise ilginçti. Shakespeare'in kalın dudakları ve İslami sakalı köken olarak Arap olduğunu açık şekilde gösteriyordu. Ayrıca Yahudiler, Türkler ve İngilizler konusundaki nahoş görüşleri ( Bir Arap dışında başka kim özellikle ve aynı anda bu üç milletten hazzetmezdi ki?), Shakespeare'in Arap olduğuna delalet etmekteydi.
İlk defa, 19. yy'da Lübnanlı bir mizah yazarı olan Faris el-Şidyak'ın bir espri olarak yazdığı Shakespeare'in Arap olduğu iddiası, 1989 yılında Kaddafi tarafından 'resmileştirildi.' İngiliz emperyalizmi oyunlarından birini oynamış ve bir Arap şeyhini asimile ederek, kendi ulusal gururu haline getirmişti. Kuş gribinin Batı tarafından çıkarılmış bir biyolojik silah olduğuna inanan Kaddafi'nin renkli dünyasında her şeyin bir açıklaması vardı.
Shakespeare'in damarlarında akan kanın etnik kökeni sorusu elbette abesle iştigal.
Lakin Ortadoğu'nun son elli yıllık tarihi tuhaf bir şekilde insanda Shakespeare'yen bir trajedi izliyormuş hissiyatı oluşturmuyor değil. Yanında Machiavelli'nin bir insan hakları aktivisti kalacağı, güç için her türlü ahlaksızlığı yapan 3. Richard farkında olmadan kaç tane Arap diktatörü için rol modeli oldu acaba? Veya darbe ile iktidara gelip, ilk iş en yakın kadrolarını tasfiye eden ve tüm hayatları paranoya içinde geçen Arap diktatörleri Macbeth'in kötü bir uyarlaması değil de nedir? Hamlet gibi babasının hayaleti peşinde koşan, hayatını katilden intikam almak için heba eden Ortadoğulu lider ve grup sayısı az mıdır?
Shakespeare köken olarak Arap mıydı bilinmez. Ancak iyi bir Ortadoğu uzmanı olduğu kesindi. 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.