Somali Cumhurbaşkanının düşündürdükleri

A -
A +
Marmaray Türkiye'ye hayırlı olsun. Türkiyeli vatandaşların hayat kalitesini muazzam şekilde arttıracak böyle bir proje karşısında memnun olmamak, iftihar etmemek mümkün değil.
Açılış töreninin ve törene hakim olan vurguların Türkiye'yi aşan bir boyutu vardı. Törene Japonya ve Romanya başbakanlarının ve Somali Cumhurbaşkanının katılması önemli bir mesajdı. Türkiye'nin bu tür projelerine uluslararası bir anlam atfetmesinin, Türkiye'nin dünyaya eklemlenmesinde oynadığı rol es geçilmemelidir.
Törende yapılan konuşmaların en etkileyici olanlarından biri ise Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'un konuşmasıydı. Mahmud Başbakan Erdoğan'ın Ağustos 2011 tarihinde gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin şunları söyledi:
"Bu ziyaret, sadece bir ziyaret değildi. Somali'nin tarihini değiştiren ve Somali tarihi açısından yeni bir umut doğmasını sağlayan son derece önemli bir dönüm noktasıydı. Bu ziyaret uluslararası toplumun Somali'ye olan yaklaşımını da değiştirdi."
Dış politikanın realpolitik ve ulusal çıkar eksenine hapsedilmesi ile bazen demokratikleşme ve insani açıdan oynayabileceği rol gözden kaçıyor. Örneğin, Amerika'nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'nın ekonomik gelişimi ve demokratikleşmesindeki rolü veya Avrupa Birliği'nin İspanya, Portekiz, Yunanistan ve Türkiye üzerindeki önemli ve son derece olumlu tesiri, bu ülkeler için tarihî önem arz eden desteklerdir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'nın küllerinden doğmasında Amerika'nın hem ekonomik desteği, hem de siyasi baskı ve vizyonunun oynadığı rol inkâr edilemez. Aynı Avrupa'nın Türkiye'nin demokratik gelişimine yadsınamaz bir katkısı olmuştur.
Türkiye'nin ekonomik gelişimine ve demokratikleşmesine yatırım yaparken, benzer bir rolü başka ülkeler için oynaması desteklenmesi ve cesaretlendirilmesi gereken politikalardır.
Ülkelerin tarihinde günlük siyasi tartışmaların etkisi o an için düşünülenden daha kısır ömürlü olabilir. Günün sonunda ahlaki açıdan kazananlar Bosna trajedisi yaşanırken "meseleye fazla mı dahil oluyoruz" diyenler değildir. Veya Cezayir'in bağımsızlığını desteklememek günün şartlarında 'makul' görünürken bu hamle Türkiye'nin dış politika karnesinde bugün itibariyle bir zafer olarak anılmamaktadır. Bulgaristan'da maruz kaldıkları asimilasyon ve zorbalıktan kaçanlara Türkiye'nin kapı açmasını vaktinde eleştirenler, şimdi bu duruşlarını savunacak argüman bulamamaktadır.
Ulusal çıkar ve ekonomik kazanç kısa vadeli siyaset için kurtarıcı kavramlardır. Uzun vadede ise tarihe geçen ve oyun değiştirici gücü olan insani ve ilkeli siyasettir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.