Avrupa Birliği, muhtaç olduğun kudret, Kiev sokaklarında mevcuttur

Avrupa Birliği, uzun zamandır ekonomik krizler, siyasi entegrasyon sorunları ile gündeme geliyordu. Yaşlı kıtanın, genç siyasi birliğinin kaderi konusunda umutsuzların sayısı, iyimserleri zaman içinde aşmaya başlamış, radikal sağın yükselişi Avrupa Birliğinin üzerine inşa edildiği iddia edilen değerlerin ne kadar ortak olduğu sorusunun iyice ayyuka çıkmasına sebebiyet veriyordu.

Bazen bir idealin ne ifade ettiğinin en sarih cevabı, o ideal içinde yaşayanlardan değil, o ideale ulaşmak isteyenlerden gelir.

Şu an AB için umut, demokrasi kavramının doğduğu topraklar olan Yunanistan'dan gelmiyor, zira Yunanistan sebepleri arasında AB'nin de gösterilebileceği yıkıcı bir ekonomik kriz ile boğuşuyor. Umut, AB'nin en büyük lokomotifi Almanya'dan ise hiç gelmiyor. Aksine AB yüksek cari fazlası nedeniyle Almanya'yı mercek altına almış durumda. Bir zamanların çok kültürlülük cenneti, sanat ve entelektüelin dostu Hollanda dünya manşetlerine genç, parlak ve bir o kadar da ırkçı aşırı sağ liderleriyle geçiyor.

Bu karamsar tabloyu bozacak ümitvar resim ise Ukrayna'dan, Kiev'den geliyor.

Rusya'ya yakın hükümetin AB ile ilişkileri dondurma kararı üzerine yüz binlerce Ukraynalı, başkent Kiev sokaklarına döküldü bu hafta sonu. Ukrayna ve AB arasında siyasi kooperasyonu ve ticareti derinleştirecek bir anlaşmayı, "Rusya ile ilişkilerimizi zedelemeyi göze alamayız" diyerek imzalamayı reddeden Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç göstericilerin hedefindeydi. Göstericiler "özgürlük ve Avrupa'yı istiyoruz" sloganları atarken, yüz binlerce AB bayrağı Kiev sokaklarında dalgalanıyordu.

AB bayrağı üye ülke vatandaşları veya bıkkın AB teknokratları için ne ifade ediyor bilinmez, ancak Ukraynalı göstericiler için özgürlük ve demokrasiyi de içeren bir dizi değerler silsilesini temsil ediyor. En çok da Rusya ekseninden çıkma umudunu temsil ediyor.

2000'ler ile önce Doğu Avrupa'da başlayan, daha sonra Orta Doğu'ya sirayet eden (2005'te Lübnan, 2009'da İran) ve Arap devrimleri ile zirvesini bulan değişimler düşük yoğunluklu bir soğuk savaş ikliminde gerçekleşiyor. Rusya etki alanını kaybetmemek için elinden geleni sarf ederken, sokaklar dünyaya entegre olmak isteyen göstericiler ile dolup taşıyor. Soğuk savaşın bir kutbu, Rusya cephesi, aktif mücadele gösterirken (bu mücadelenin ne kadar aktif ve kanlı olabildiği Suriye'de ortaya çıktı), Batı cephesine hakim olan pasiflik ve kayıtsızlık oluyor.

Ve bu pasiflik karşısında Ukraynalı göstericiler AB'ye misyon ve vizyonunun ne olduğunu hatırlatıyor...