Savunma harcamaları Batı'da düşerken Doğu'da artıyor

A -
A +
18. yüzyılda, Meşruti Monarşinin bir yönetim biçimi olarak özellikle Avrupa'da popüler olmaya başlaması ile kabine kavramı kurumsallaşmıştır. Bu kabinelerde savunma bakanı ve bakanlığı yerine savaş bakanlığı tabiri kullanılmaktaydı. Savunma Bakanlığı terimi İkinci Dünya Savaşı sonrasında uydurulmuş ve küresel anlamda karşılık ve işlev bulmuş bir tabirdir. Tabirin yaygınlık kazanması 20. yy'da artan savaş karşıtlığı, militarizm eleştirileri ve insan hakları duyarlılığı nedeniyle siyasi doğrucu bir terim arayışından kaynaklanmaktadır. Devletler savaş kavramı yerine daha ikna edici ve "masum" ifadeler kullanmaya girişmiş, bir meşru müdafaa iması taşıyan savunma (ve hatta son zamanlarda güvenlik) gibi kavramlar dolaşıma sokulmuştur.
Yani, savunma harcamalarının artması daha güvenli bir dünyada değil, aksine daha riskli bir dünyada yaşadığımız anlamına geliyor. Bu anlamda Orta Doğu'da 2014 yılında artan bir eğilim epey endişe verici.
Son beş senedir ilk kez toplamda savunma harcamaları küresel olarak artıyor. 2009-2013 döneminde askerî harcamaların azalmasının ana nedeni, dünyanın en çok savunma bütçesi olan Amerika'nın Irak ve Afganistan'dan çekilmesi ile harcamalarını azaltmış olması. 2014 yılında öngörülen askerî harcama rakamı toplamda 1.547 trilyon dolar. Artışın ana nedeni Orta Doğu ve Asya ülkeleri ile Rusya'nın artan askerî harcamaları. Araştırmayı yapan IHS Jane's Aerospace, Defence & Security kurumunun başkanı NATO ülkelerinde askerî harcamaların artışının azalma eğiliminde olduğunu söylerken, silah endüstrisinde canlılığı bu ülkelerin sağladığını belirtiyor. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen bu rakamların açıklanmasından sonra Avrupa ve Amerika'da askerî harcamalar kısıtlanırken, Çin ve Rusya'daki artışın endişe verici olduğunu beyan etti.
2013 savunma bütçesi rakamları en çok askerî harcama yapan ilk üç ülkenin Amerika, Çin ve Rusya olduğunu gösteriyor. 600 milyar dolara yaklaşan bütçesi ile Amerika hala açık ara önde. Dolayısıyla Rasmussen'in endişelerinin yerinde olduğunu söylemek mümkün değil. Amerika'yı, 148 milyar dolar harcama kalemi ile Çin takip ediyor. İlginç olarak, 2014 yılı itibari ile Çin, tarihte ilk defa Fransa, İngiltere ve Almanya'nın toplamından daha fazla askerî harcama yapıyor. Bu halihazırda Çin ile askerî bir gerilim yaşayan Japonya için pek de iyi bir haber sayılmaz.
Askerî harcamaları en çok artan ülke ise Rusya. Son üç sene içinde Rusya askerî harcamalarını %44 arttırdı ve bununla beraber askerî birliklerinde kapsamlı bir modernizasyon projesine girişti.
Savunma harcamaları en çok büyüyen beş ülkenin dördü Orta Doğu'dan: Umman, Suudi Arabistan, İran ve Bahreyn... Umman'ın savunma harcaması son iki senede %30 artmış. Suudi Arabistan'ın ise savunma harcamaları son on sene içinde üçe katlanmış. Bölgesel hegemonya savaşının iki rakibi Suudi Arabistan ve İran'ın askerî harcamalarında artışa gitmesi sürpriz değil.
Türkiye ise askerî harcamalarda dünyada 14. sırada yer alıyor.
Batı'da ekonomik kriz ile düşen savunma kalemlerinin, Çin ve Rusya gibi yükselen aktörlerde artması Amerika için endişe verici bir gelişme olarak görülüyor. Rusya'daki artışın enerji fiyatlarının yükselmesi nedeniyle geçici olduğu düşünülse de, Çin'in bu anlamda daha uzun vadeli planlar yaptığı ve askerî harcamalarını düzenli olarak arttıracağı öngörülüyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.