Seçmen çocuk gibidir...

A -
A +
Seçimkolik olduk bu aralar.
Seçmen psikolojisini anlamak lazım.
Hadi başlayalım...
Bence seçmen biraz çocuk gibidir.
"Yapma" denileni yapar.
Çocuklar biz büyüklerden cesaretlidir.
Seçmen de devletin gerçek sahibi olduğunu öne sürenlerden daha cesaretli.
"Yasaklı adama oy verme" dersen tersini yapar.
Sen usanmadan "Cıss" dersen.
O iki mislini yapar.
Seçmen biraz da kadın gibidir.
Erkeğin otoriter olmasını ister.
Onun için "Erkek" siyasette "Lider"dir.
Kadın kendisine fikrinin sorulmasını ama sonunda kararın erkek tarafından alınmasını arzular.
Seçmen de sandıkta fikrini söyler.
Ama seçtiği liderin de masaya yumruğunu vurmasını ister.
Erkek hayatının kadınını kendisinin seçtiğini düşünür.
Oysa kadın istemese...
Erkek ona yaklaşamaz bile...
Siyasetçi-seçmen ilişkisi de böyle.
Siyasetçi ne yaparsa yapsın.
Seçmen istemezse.
Olmaz...
Seçmen futbol seyircisi gibidir bazen.
Kimin kaçak oynadığını bilir.
Oyunun liderini hemen anlar.
Ayağında çok top tutanı değil, etkili oynayanı sever.
Hepsinden de önemlisi...
Yan pas yaparak risk almayanı...
Hatadan kaçan oyuncuyu değil.
Top kaybetme riskiyle gol pası vereni izler.
Seçmen de risk alanı sever.
"Net" konuşanı tercih eder.
Peki seçmen yanılır mı?
Tabii ki...
Ama hemen düzeltir.
1999'daki tercihinde yanıldığını düşündü.
2002'de korkunç bir müdahalede bulundu.
2007'de "Ultra laik" muhalefete tokat attı.
2009'da iktidarı uyardı.
2011'de ise göklere çıkardı.
2014'ün mesajını da alan aldı.
Hâlâ almayan varsa kaybedecek.
Seçmen psikolojisini es geçen siyaset.
Kaybeder.
Bazen seçmen tercihine ben de katılmıyorum.
Ama bu tercihi neden yaptığını anlıyorum.
Unutmayın.
Seçmen çocuk gibidir.
Ama onu anlamayan siyasetçi.
Cahil bir ebeveyn olarak kalır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.