BAHTI KARA ANKARA!

A -
A +

7’den 70’e herkese kucak açtı.

 

Halkın gönlüne girdi.

 

4 dönem belediye başkanlığı yaptı.

 

Birçok ilke imza attı.

 

Turizmde çağ atlattı.

 

Kültür Bakanlığı, Keçiören’i,

 

‘Gezilecek Yerler’ listesine aldı.

 

İlçede güvenliği ön planda tuttu.

 

Okul ve sokaklar huzura kavuştu.

 

Uluslararası Altın Ay Ödülü dâhil,

 

Onlarca hizmet ödülü aldı.

 

Pazarlara çekidüzen getirdi.

 

Tartı koydu, "kazıklanmayı" önledi.

 

Kışın ısıtmalı, yazın soğutmalı pazarı…

 

Üniversitelerde tez oldu.

 

Altyapı, üstyapı çalışmalarıyla,

 

Gecekondu hâkimiyetine son verdi.

 

İlçeyi yeniden inşa ederek çehresini değiştirdi.

 

Birçok eser kazandırdı:

 

Açık hava akvaryumu Deniz Dünyası,

 

Teleferik, Ankara Evi, Türk Büyükleri Anıtı,

 

Orhun Yazıtları Anıtı, Estergon Türk Kültür Merkezi,

 

Saat kulesi, çeşme, sebil, şelaleler,

 

Yürüyüş yolları, gül bahçeleri, 

 

500’e yakın park-bahçe, spor kompleksi,

 

İhtiyaç sahiplerine destek, faaliyet, konser,

 

Bedava veterinerlik hizmetleri…

 

Ve sona gelinen Cumhuriyet Kulesi…

 

Hizmet yarışında düsturu belli:

 

“Halktan kopmamak,

 

 Haktan korkmamak.  

 

Hakk’ın emrettiği gibi

 

Görev ve hizmet yapmak."

 

     ***

 

Şimdi Ankara’ya talip,

 

Mansur Yavaş’a rakip...

 

Genç yaşta siyasete atılan,

 

İlçe ve il başkanlığı üstlenen,

 

Genel Sekreter Yardımcılığına yükselen,

 

Rahmetli Başbuğ Türkeş’in,

 

“Keçiören’de adayımız sensin" dediği,

 

Erdoğan’ın parti kurarken,

 

Ankara’da ziyaret ettiği ilk isim.

 

Yani Turgut Altınok…

 

Siyasi kariyerinin zirvesinde...

 

Cumhuriyetimizin 100. yılında,

 

Başkente yakışan bir aday...

 

Halk tercih ettiği takdirde:

 

5 yıldır üzerine toprak örtülen Ankara,

 

Özlenen hizmete kavuşacaktır.

 

     ***

 

Siyasi tabloya gelince;

 

Cumhurbaşkanlığı seçiminde,

 

22 ilçe Cumhur İttifakı dedi.

 

3 ilçede ise Millet İttifakı önde çıktı.

 

Çankaya, Etimesgut ve Mamak’tan…

 

Gelen 90 bin civarında oy farkıyla…

 

Kılıçdaroğlu Ankara’da birinci oldu.

 

2019 Mahallî Seçiminde ise,

 

Millet İttifakı’nın adayı Mansur Yavaş,

 

125 bin farkla başkan seçilmişti.

 

Mehmet Özhaseki’ye karşı…

 

31 Mart seçimleri bu açıdan kritik.

 

Millet İttifakı dağıldı, İyi Parti kilit konumda...

 

Aday da çıkarsa dengeler değişir.

 

Cumhur İttifakı'na oy kaymaları olabilir.

 

Yavaş’a giden ülkücü oylar bölünebilir.

 

BBP, YRP, SP ve DEVA seçmeni de…

 

İstikrardan yana tavır alırsa…

 

Altınok ipi göğüsleyebilir.

 

5 yıldır atıl kalan koltuğu devralabilir.

 

Söylenenlerin aksine AK Parti,

 

İstanbul’a verdiği önem kadar…

 

Ankara’ya da ağırlık veriyor.

 

Gözden çıkarmış değil başkenti…

 

 

 

 

 

HALİK, MALİK, TAHRİK...

 

 

 

Eskişehir’e yeniden aday olamadı.

 

Ama yardımcısı için pazarlık yaptı.

 

Yılmaz Büyükerşen hoca.

 

Kendisine yakışmayan bir üslupla…

 

Seçmenini de tehdit etti.

 

“Eğitimde ve şehirde emeklerim olduysa,

 

Hakkımı size helal edebilmek için

 

Ayşe hanıma oy vermenizi istiyorum” dedi.

 

Fazla yoruma gerek yok…

 

Halkımız kendisine hizmet edeni takdir eder.

 

Dua eder, minnettarlığını bildirir.

 

Ayşe hanıma da oy vermeyebilir…

 

Sözün özü:

 

“Hakkını helal etmedi” diye bu insanlar…

 

Kul hakkını yemiş mi olacaklar?

 

Hocanın bedduasına mı maruz kalacaklar?!.

 

 

 

 

 

KELAM!

 

 

 

Müzisyen, romancı, sinemacı, siyasetçi…

 

Dünya görüşü de belli, duruşu da!

 

31 Mart Seçimleri için dedi ki:

 

“Ya gerici ordular, avcı taburları ya da

 

Hareket Ordusu kazanacak.”

 

Bu sözlere cevap kimden geldi?

 

MHP lideri Bahçeli’den…

 

Hem de okkalı bir şekilde;

 

 “Türkiye’de gerici ordu değil,

 

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri vardır

 

Ve düşman çatlatmaktadır.”

 

Bununla yetinmedi.

 

Kulaklara küpe tanım da yaptı:

 

"Millete ‘gerici’ demek; küfürdür, kifayetsizliktir.

 

Türkiye’ye geriden bakmaktır.

 

Hürmetsizlik, haramzadeliktir.

 

Su katılmamış bir soysuzluktur.”

 

Daha ne denir ki!

 

 

 

 

 

ÇIKMAZ SOKAK!

 

 

 

İstanbul ilçe adaylarının tanıtımında,

 

Erdoğan’ın yaptığı konuşmada.

 

CHP’ye yönelik mesajlar vardı.

 

Hedefi de Özgür Özel’di…

 

DEM üzerinden vurdu da vurdu.

 

Baykal’ın siyasi birikimine vurgu yaptı.

 

Bay Kemal’in bir tarzı olduğunu hatırlattı.

 

Kıyaslaması mükemmeldi.

 

Son noktayı da şu sözlerle koydu:

 

“Özgür efendi;

 

Listenin en altına yuvarlanmayı başardı.

 

Bölücü örgütün aparatı,

 

DEM ile bütünleşmiş durumdadır.

 

İki parti de kendi ayaklarına

 

Utanç prangası vurmaktadır.”

 

Erdoğan ne demek istedi?

 

Burnunun dikine gidersen,

 

Varacağın yer belli.

 

Kendine gel, aklını başına topla.

 

Yoksa 31 Mart'ta başını taşlara vurursun…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.