BEKANIN ÜÇAYAĞI...

A -
A +

Bir ülkenin beka ve güvenliği için…

 

Olmazsa olmazıdır:
Savunma sanayi ve teknoloji

 

Eğer siz gelişmiş teknolojiye sahipseniz,

 

Yerli ve millî imkânları kullanıyorsanız,

 

Dışa bağımlı olmaktan,

 

Ambargolarla karşı karşıya kalmaktan,

 

‘Müttefiklik’ adı altında kalleşliklerden,

 

Kurtulmuş olursunuz…

 

İşte Türkiye tam bu noktada!

 

Mavi vatanda, gök vatanda,

 

Şehit kanları ile sulanmış toprak vatanda…

 

     ***

 

İstihbarat da bu ikilinin tamamlayıcı ögesidir.

 

Sahada, bilgi toplamada altyapınız kuvvetli ise:

 

İleri teknolojik savunma araçları ile,

 

Düşmanı anında püskürtürsünüz,

 

Teröristleri saniyeler içinde etkisiz hâle getirirsiniz…

 

Millî sınırlarınızı mükemmel şekilde korursunuz.

 

Örnek isterseniz hemen verelim:

 

Irak ve Suriye’deki nokta operasyonlarımız.

 

Şu gerçeği de ihmal etmemek gerekir.

 

Teknolojik silah ve mühimmatlar…

 

Aynı zamanda maliyetinizi de etkiler.

 

Hava operasyonları:

 

Önceden tespit edilen koordinatlara göre planlanır.

 

Hedefi bombalarsınız, sonuçta ne olduğunu kestirmek zordur.

 

Maliyeti de yüksek olabilir.

 

Takipli istihbarat üzerinden yaptığınız tespitlerde;

 

Teröristlerin üzerine SİHA’larla ölüm yağdırırsınız.

 

Maliyetiniz de birkaç bin lira olmasına rağmen.

 

Başarı ve isabet oranınız ise yüzde 100’dür.

 

Bir Türkmen atasözü;

 

"Sacın ayağı üç olur, birbirine güç olur, biri kırılsa hiç olur..." der.

 

Yani;

 

Savunma sanayi, teknoloji ve istihbarat…

 

Birbirinden ayrılmaz parçadır.

 

Mütemmim cüzdür.

 

 

 

 

 

KÖSTEK, DESTEK, İSTEK

 

 

 

Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin...

 

Belediyelerden yana dertli.

 

Okul yapımında alınan harçlardan,

 

Çıkarılan teknik zorluklardan dolayı…

 

Bir de örnek veriyor: Eskişehir ve İzmir’i.

 

Her iki Belediye de CHP’de.

 

İlçelerin çoğunluğu da dâhil.

 

Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen var.

 

Akademisyenlikten gelme…

 

Yıllarını eğitime adamış, sanatkâr ruha sahip.

 

Binlerce öğrenci yetiştiren bir isim.

 

Devleti ve toplumu iyi tanıyor.

 

87 yaşında olmasına rağmen hâlâ koşturuyor.

 

İzmir’e de göz atalım…

 

Tunç Soyer işbaşında ama tartışmalı bir isim.

 

Hizmetten ziyade başka dallarda oynadı.

 

Kılıçdaroğlu’nun gözdesiydi ama…

 

Özgür Özel kara listeye aldı.

 

Aday olma ihtimali sıfıra yakın.

 

     ***

 

Soyer’in yetişme tarzı aşikâr…

 

Topluma bakışı belli, ideolojisi ortada.

 

Babası askerî savcıydı, 1980 darbesinde…

 

MHP davasında rahmetli Başbuğ Türkeş ile,

 

Sayısız ülkücüyü hedefine koymuştu.

 

Babasının izinden giden Soyer’i anlayabiliriz.

 

Lakin Büyükerşen hocamıza çok şaşırdık.

 

Aklıselim bir insan…

 

İktidar da üstüne düşeni yapmalı:

 

Okul yapımlarına yönelik istisna getirilmeli.

 

Kolaylaştırıcı adımlar atılmalı.

 

Bakan Bey çıkarılan zorlukları tek tek açıklasa…

 

Kamuoyu seçim öncesinde daha iyi aydınlanır,

 

CHP zihniyetinin eğitime verdiği önemi kavrayarak!?..

 

 

 

 

 

İBRETLİK ZİLLET!

 

 

 

150 milyon lira vurgun yapan…

 

Kendine “Var Böyle Tipler” adını veren…

 

Sosyal medya fenomeni karı koca çift…

 

Kıvanç Talu ve Beril Talu…

 

Yurda döner dönmez ayaklarının tozuyla…

 

Dolandırıcılıktan cezaevine gönderildiler.

 

İfadelerinde dikkat çeken birkaç cümle vardı.

 

Hoşumuza gitti, dolandırıcı da söylese.

 

Havadan para kazanmak isteyen,

 

‘Servetine servet katmayı marifet bilen,

 

Hiçbir araştırma yapmadan koşa koşa giden'

 

İnsanlara iyi bir ders verdiler bu sözlerle.

 

Doğru söze ne denir ki:

 

“Biz onlardan borç aldık. Onlar tefecilik yaptılar.

 

Aslında suçlu onlar.”

 

Tabii ki siz de;

 

“Suçtan yırtmak için uyanıklık yapıyorlar ” diyebilirsiniz…

 

Bu da sizin en tabii hakkınız…

 

 

 

 

 

TİKTAK TİKTOK!

 

 

 

Duyduk duymadık demeyin…

 

Sosyal mecra platformu;

 

Müstehcenliğe yer vermiyormuş.

 

Çıplaklığa, pornografiğe karşıymış.

 

Bu konuda taviz vermiyorlarmış.

 

Peki bunu kime söylüyorlar…

 

TBMM Sosyal Mecralar Komisyonuna…

 

Hem de yazılı olarak.

 

Peki inandırıcı mı? Tabii ki değil…

 

Her şey gün gibi ortada…

 

Komisyon üyeleri inanıyor mu?

 

Önümüzdeki günlerde göreceğiz.

 

Aile yapısını hedef alan,

 

Kara para aklamaya öncülük eden,

 

TSK’yı töhmet altında bırakan,

 

Terörü kucaklayan,

 

Suç ve suçluyu öven,

 

Algı operasyonlarının vazgeçilmezi…

 

Bu  platform değil; başka platform herhâlde?!.

 

Herkes yanılmış!?.

 

Son sözü MHP lideri Bahçeli’den verelim:

 

“Batının içimize konuşlandırdığı bu melanet, mikrop yuvasını hepten işlevsiz hâle getirmeliyiz. Eğer ihtiyaç olan vaki tedbiri bugün alamazsak, toplumsal barış zedelenecek, kaos taban ve temsil bulacaktır.”

 

 

 

 

 

GÖL MAYA TUTAR MI?..

 

 

 

Kendi adaylığını açıkladığı tanıtım toplantısında…

 

Ceketini çıkarıp, kollarını sıvadıktan sonra diyor ki:

 

“Ceketimizi iktidar oluncaya kadar giymeyeceğiz...”

 

İmamoğlu’na tavsiyemiz:

 

CHP’nin bu gidişle iktidara gelme şansı yok.

 

Hayal kurmanın da bir âlemi yok.

 

Siz en iyisi mi, ceketinizi gariban birine verin…

 

Hem eskimez, hem modası geçmez.

 

Hem de garibanın duasını alırsınız.

 

Bu kış gününde üşümesini önleyerek!?.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.