GEMİLERDE TALİM VAR!

A -
A +
Demokrasimizin simgesidir.
Gemi, liman, duvar, otomobil…
Siyasi liderlerimiz de sık sık kullanır.
Pozisyonlarını dile getirmek için.
Örnekleme ile gidelim isterseniz.
1980 askerî darbesinin -sözde- gerekçesiydi.
Siyasilerin, demokrasiyi iyi yönetememesi…
Liderler arabayı duvara toslamışlardı.
28 Şubat’ta devrin kudretli generali;
İsmini zikretmeye gerek yok.
“Balans ayarı yaptık” demişti.
     ***
Siyasette kayıt dışı kalan Kemal Bey,
Kaybettiği kurultayda gündeme getirmişti:
“Tüzük kurultayı yapacağız.
Dalgalara karşı güvenli bir limanın taşlarını öreceğiz.
Bir grup konuşmasında da;
“Gemiyi, limana sağlam götürmek kaptanın görevidir.
Gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin.”
sözleriyle böbürlenmişti!..
Mesela Meral Akşener…
Thomas Aquinas’ın sözünü kullanmıştı:
Dolaylı anlatımı sevdiği bir paylaşımında;
“Geminin kaptanı, görevini sadece gemisini,
salimen muhafaza etmek olarak görürse,
gemisini limandan çıkarmamalıdır.”
Gemisini limandan çıkardı.
Açık denizde alabora oldu, parçalandı.
Fırtınaya yakalatmadan,
Mavi Vatan’da dolaştıran,
Uluslararası sularda kulaç atan,
Gemisinigüvenli limana sokan,
İcraatlarıyla, projeleriyle, hizmetleriyle,
22 yıldır iktidarını koruyan,
Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.
Erdoğan seçim öncesinde söylemişti muhalefete:
"6 kaptan bir gemiyi batırır, tek kaptanla bir gemi gider."
Seçimden sonra da;
Bay Kemal’in hezimetine ilişkin soruya;
Ben AK Parti'nin kaptanıyım.
Bu soruyu Kılıçdaroğlu’na sorun” karşılığını vermişti.
Ve devam etmişti, 6 kaptanlı gemiye yönelik:
"Kaptan ne yaptıysa yaptı zaten.
Gemi şu anda bordasından çok kötü çarptı."
     ***
Şimdi;
CHP’nin dümeninde 2 kaptan var.
Biri acemi Özgür Özel…
Diğeri de hükümran İmamoğlu.
Yerel seçimde su alan gemiye;
Güvenli bir liman bulabilecekler mi?
Fırtınada dümene hâkim olabilecekler mi?
Önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Zıt söylemleriyle dümeni sık sık kıran,
Döne döne düşünen,
Meral Hanım’a gelince…
Toy kaptanla yaptığı görüşmede,
Tekrar başa dönme sinyali verdi.
Yeniden iş birliği doğarsa…
3 kaptan ufka açılacak!
Artık geminin hâlini siz düşünün…
Batarsa geriye ne kalıyor, kaptanlar için?
“Dümeni kırmak!”
 
SAĞDUYU VE FİKRİ TAKİP (Kupürlü)
 
Yüzüncü Yıl İkramiyesi emeklileri bölmüştü.
Çiftçi kayıt sisteminde olanlar,
Çalışan emekliler 5 bin liradan yararlanamamıştı.
Her zaman halkının yanında olan,
Gelen talepleri dikkate alan,
Cumhurbaşkanı Erdoğan talimat verdi.
'Torba Yasa'ya eklenen teklifle, haksızlık giderildi.
4 milyon 700 bin emekli daha ikramiyeye kavuştu.
Bu süreçte fikri takiple mağdurların sesi olduk.
Katkımız varsa ne mutlu bize!
Kulis haberciliğinin başarılı ismi…
Yücel Kayaoğlu’na teşekkürler.
GEMİLERDE TALİM VAR!
 
GÜZELLİK, MÜPTEZELLİK, REZİLLİK
 
İsterseniz ponzi, saadet zinciri,
İsterseniz tamah, açgözlülük deyin…
Ne derseniz deyin!
Hiç ama hiç fark etmez.
Bir bankacı kızımız çıktı.
Birçok ünlüyü faka bastı.
Paralarını çarptı.
Şimdi cezaevinde derdine yanıyor.
Ünlülerimiz de yedikleri golü hazmedemiyor!
     ***
Karı-koca fenomenlerimiz çıktı.
Sosyal medya maymunluğuna soyundular.
‘Öyle-böyle’ pozlar vererek,
Kılıktan kılığa girerek,
Güzellik salonları açarak,
Hayalî şirketler kurarak,
Kara para akladılar.
Vergi kaçırdılar, servet sahibi oldular.
Lüks arabalarla tantana,
Lüks lokantalarla şaşaa,
‘Şampiyonlar liginde poz…
Şöhret dehlizinde boğulma...
Sonuç:
Zirvede rüzgâr sert esti.
Savruldular, tepetaklak düştüler.
Mal varlıkları da elden gitti.
Kodes liginde küme düşmemeye çalışacaklar.
     ***
Çarpana da, çarpılana da acımayın.
Sakın merhamet hissine kapılmayın.
Bunların hepsi birbirinden nemalandı.
Kısa yoldan köşeyi dönmenin,
Paraya para katma peşine düştüler.
Yani, “Niyet belli, akıbet belli.”
Diyeceğimiz odur ki;
İki taraf da birbirine “güzellik” yaptı.
Nemalanmak, “müptezellik” hâline geldi.
Finalde de “rezillik” mertebesine ulaştılar.
İşin özeti bu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.