YAVRU VATAN, ANA VATAN, ŞARLATAN

A -
A +
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu...
Yavru vatan davasını çok güzel özetledi.
BM ve AB’nin kalleş tutumunu,
İngiltere’nin garantör sinsiliğini,
Yunan ve Rumların pervasızlığını...
İslam âleminin savsaklamasını,
Türk dünyasının dışlayıcılığını,
Tek tek örnekleriyle anlattı.
Şikâyetlerini dile getirdi, dert yandı.
Kıbrıs Türkü'nün tek güvendiği
Garantör ülkenin;
Ana vatan, yani Türkiye olduğunu
Büyük içtenlik ve sadakatle ifade etti.
Minnet duygusunu ise şöyle dile getirdi:
“Birlikte hareket etme dışında, gideceğimiz bir yol yoktur.
Ana vatana sonuna kadar güveniyoruz.
Ana vatanımızın gücü kadar güçlüyüz.
Ana vatanımız güçlendiği oranda;
Uluslararası camia da bizi muhatap kabul ediyor."
Sözün özü;
Yavru vatanın umudu Ana vatan…
Türkiye de bu umudu daha da yeşertmek,
Kıbrıs Türk Devletinin tanınmasını sağlamak,
Uluslararası arenaya kazandırmak için…
Elinden geleni fazlasıyla yapıyor.
Soydaşlarımız müsterih olsun…
Geç de olsa öyle ya da böyle…
Bu sorunu çözmeye Türkiye muktedirdir.
Kalleş senaryoları tedavülden kaldıracak, 
Oynanan her oyunu bozacaktır.
Yönetmeninden, figüranına kadar…
Şarlatanların pabucunu dama atacaktır.
Bu böyle biline…
Kıbrıs davasının siyasi kahramanları;
Denktaş, Ecevit ve Erbakan’ın,
Ruhları şad olsun…
 
 
DÜN, BUGÜN,YARIN
 
Cumhuriyetimizin ilk nüfus sayımı…
Takvimler 1927’yi gösterdiğinde yapılmıştı.
Millî Mücadeleden yeni çıkmış ülkemizin nüfusu
13 milyon 650 binler civarındaydı.
2023 nüfus sayımıyla birlikte
85 milyon 372 binlere ulaştık.
Son yıllarda nüfus artış hızımız düşüyor.
Önceki yıl binde 7,1 artmıştı.
Bu oran şimdi binde 1,1.
Düşme, yükselerek devam edecek gibi.
Önümüzdeki vahim tabloya bir göz atalım:
Yeni nesil evlenmeyi tercih etmiyor.
Geç evlilikler çoğaldı.
Boşanmalar aldı başını gidiyor.
Aileler tek çocukla yetiniyor.
Gerekçeler de belli;
Ekonomik sıkıntılar, gelecek kaygısı…
Ama unutulan bir gerçek daha var…
Her geçen gün daha da yaşlanıyoruz.
Genç nüfusumuz giderek yok oluyor.
Yakın zamanda Avrupa gibi olacağız.
Kördüğüm kapımıza dayanmak üzere.
Ne ile övünüyorduk, genç nüfusumuzla…
Yakında bu da elimizden kuş gibi uçup gidecek.
Sonra karalar bağlayacağız.
Sanayi çarkları dönmeyecek,
Teknolojik hamleler yapamayacağız.
Almanya gibi iş gücü mü ithal edeceğiz?
Kalkınmanın gelişmenin, ilerlemenin…
Katalizörü genç nüfustur, asla unutmayalım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan neden 3-4 çocuk diyor?
Geleceğimiz risk altında, tehlike çanları kapıda.
Türkiye’nin güç kaybetmesi kimlere yarayacak?
Pusuda bekleyen düşmanlarımıza,
Dost görünen sözde müttefiklerimize…
Bunları hiç düşündünüz mü?
“Bizi hiç ırgalamaz” derseniz,
“Elle gelen düğün bayram”  derseniz…
O da sizin tercihiniz…
 
 
RÜZGÂR EKEN FIRTINA BİÇER!
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ne dedi?
“CHP mihengini kaybetti.
Bünyesinde iç savaş var.”
Manidar cevap kimden geldi?
Devrik Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ndan…
Hem de bir zamanlar gaf yaptığı,
Necip Fazıl ve şiiri üzerinden.
Sosyal medyadan paylaştı.
Sözüm ona Erdoğan’a mesaj gönderdi.
Başlığı neydi yazısının;
“Kurtla kuzuyu yiyip çobanla yas tutanlar!”
Peki ne dedi?
“Partimiz 100 yıllık bir çınardır.
Çok saygın bir genel başkanı, delegelerin iradesinin tecelli ettiği Parti Meclisi ile emektar, vatansever örgütleri vardır.”
Şimdi geldik zurnanın zırt dediği yere!
Daha düne kadar…
“Sırtımdan hançerlediler” diyen kimdi?
Alternatif ofis kuran kimdi?
Özel ve İmamoğlu’na gol atarak,
Meclis idare amirini seçtiren kimdi?
İstediği adaylar için kriz çıkaran kimdi?
Anlayacağınız Kılıçdaroğlu;
Kaybettiği koltuğunu kazanmak için,
Partiyi çomakla karıştırmayı sürdürecek.
31 Mart akşamı neler olacak neler?
Kurt mu kuzuyu kapacak?
Kuzu mu kurdu parçalayacak?
Çoban mı kurdu kuzuyu satışa getirecek?
Hep birlikte göreceğiz!
 
 
NOT: Bu bölüme fotoğraf var!!!
İNŞA VE İHYA
 
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı;
11 ildeki deprem çalışmalarını anlatan,
"İnşa ve İhya" adını verdiği bir çalışma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ön sözünü yazdığı...
Kitap hâline getirilen çalışmada;
Devletimizin seferberliği, milletimizin fedakârlığı,
Bugüne kadar yapılanlar kayıt altına alındı. 
Kitapta, ülkemizi ve dünyayı sarsan büyük depremlere de yer verilmiş.
Fotoğraflarla grafiklerle…
Haiti (2010), Çin (1976), Endonezya (2004),
Çin (1920) ve Türkmenistan (1948)’de...
Toplam 1 milyon 16 bin can kaybı olmuş.
6 Şubat depreminde can kaybımız ise 53 bin.
Yıkılan ocaklar, yetim kalan çocuklar,
Hayata tutunmaya çalışan acılı insanlar…
Hepsi yüreklerimizi dağladı.
Onların acıları bizim acılarımız oldu.
Allah bir daha böyle felaketler yaşatmasın.
Deprem tarihine ışık tutan bu çalışmada,
İletişim Başkanı Fahrettin Altun olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürler...
 
 
ADAYNAME
 
Cumhurbaşkanım ilan etti
İstanbul’un MURAT’ıyım
Hemşehrilerim seçerse
Hepsinin ağız tadıyım
     ***
Her kesimden oyları aldım
5 yıl görevde kaldım
İMAMOĞLU’yum pes etmem
Koltuk için yine hayallere daldım
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.