MİGROS’un bu mağduriyeti çözeceğine inanıyoruz

A -
A +

“Feridun ağabey 15.09.2022 tarihinde Bursa Korupark Migros mağazasından 1 adet XİAOMİ MI TRUE kablosuz kulaklık aldım. Bir kez kullandıktan sonra şarja taktığımda şarj almadığını fark ettim. Ve bu arada kapak mıknatısı yerinden çıktı. 23.09.2022 tarihinde mağazaya iade için götürdüm. Yetkili servise gönderilmesi gerektiğini söylediler ve arıza kaydı oluşturup servise gönderildi. Arıza kaydı bilgilerini ekte size gönderiyorum. 20 iş gününde geri dönüş yapılması gerektiği hâlde herhangi bir dönüş olmadı.

 

23.12.2022 tarihinde durumunu öğrenmek için ben markete gittim. Tamir olmadığını söylediler. Ben de yenisini talep ettim. Vereceklerini söylediler ama kimse aramadı. Daha sonra birkaç kere daha gittiğimde “biz sizi arayacağız” dedikleri hâlde ne arayan oldu ne sonuç çıktı. Son gittiğimde “bizlik bir şey yok, genel merkeze mail at” dediler. Ben de hem mail hem de sosyal medyadan 21.12.2023 tarihinde mail ve mesaj attım. Ertesi gün arandım. Hanımefendi mağduriyetimin giderileceğini söylemesine rağmen ne giderildi ne de bir daha arandım. Kulaklığım ise hâlâ verilmedi. Böyle büyük firmada böyle küçücük bir sorunun 17 aydır çözülememesine anlam veremiyorum. Bir yerde bir iletişimsizlik mi yaşanıyor bilemiyorum? Sizin aracılığınızla değerli Migros üst yöneticilerine sesimi duyurmak istiyorum. İnanıyorum ki konudan haberleri olduğunda mağduriyetimi giderirler. Saygılarımla.”

 

     M. Türker-Bursa

 

 

 

 

 

Terziler yetiştirecek çırak bulamıyor

 

 

 

“Her konuda yerli ve millî kararlar alınmaya başladığı için devletime teşekkür ederek bir konuda düşüncelerimi arz etmek istiyorum. Bu ülkeye sekiz yıl kesintisiz eğitimi ve taşımalı eğitim sistemini getirenler oldu. Ardından mecburi eğitim 12 yıla çıkarıldı. Yedi yaşında okumaya gönderilen çocuk en erken 17 yaşında mezun oluyor. Bir çocuğun çırak olarak işe başlayıp bir meslek edinmesi de bu yaşlara denk geliyor. İlkokulu bitiren çocuk sekiz yaşında çıraklığa başlayıp 14-15 yaşına geldiğinde kalfa oluyor... Yirmili yaşlarda ise ustasının yanında ikinci usta pozisyonu alabiliyordu. Şimdi haberlerde duyuyoruz, terziler 'yetiştirecek çırak bulamıyoruz' diyor. Berberler 'çırak yetişmiyor' diyor. Kasaplar 'çırak yok' diyor. Hemen her meslekte bu böyle. Sanayi siteleri aynı şekilde eleman bulamamanın derdinde. On yedi yaşından sonra bir gencin önünde geleceği belirsiz bir üniversite maratonundan başka şık kalmıyor. O büyük yarışın da ancak %10’u gerçek anlamda mezun olduğunda iş bulabilecek bölümlerden oluşuyor. Diğerleri üzerine bir dört beş sene daha ekleyip üniversiteyi de bitirdikten sonra üniversite mezunu işsiz statüsü kazanıyor. Gençlik daha çocuk yaşta başlayıp eline ekmeğini alabileceği bir meslek seçme şansından mecburi eğitim gerekçesiyle mahrum ediliyor. Hem gençlere yazık oluyor hem meslekler birer birer çıkmaza giriyor. Bu gidişe yine devletimizin bir çözüm üretmesini bekliyor, saygılar sunuyorum.”

 

     Abdullah Yiğit-Ankara

 

 

 

 

 

RTÜK’ü bir de bu açıdan göreve davet ediyoruz

 

 

 

Hemen her fırsatta RTÜK’e sansürcü diyenlere sesleniyorum. Nerede sansür arkadaş! Hemen hangi diziyi açarsanız açın içindeki konular kan gözyaşı şiddet. Toplum niçin bu kadar sinirli hâle geldi diye soruyorsunuz? Dışarıdan dinleseniz televizyonlardan yansıyan seslere göre hemen herkesin evinde sanki silahlı çatışma oluyor zannedersiniz. Birbirine silah çekerek hesap soranlar, gözünü kırpmadan birbirini öldürenler; polisin akla bile getirilmediği, kanunun hukukun dile gelmediği; insani ilişkilerin konuşmaların unutulduğu veya olmadığı gerilim, gerginlik öfke ve kin kusulan sahneler... Buna RTÜK engel olmuyor, olamıyor? Sigarayı ekranda flu yaparak yayınlamayana ceza veren RTÜK insanların birbirine yaptığı acımasız işkence sahnelerine, kan akıtmalara, can çıkarmalara ses çıkarmıyor. Bir toplum olarak normal bir dizi izleme hakkımız yok mu? Bize sunulan bütün dizilerde illa silah mı olmalı? İlla mafya mı olmalı? İlla aldatma mı aile içi kavga mı olmalı? Yok mu hiç örnek aile yok mu hiç insani şekilde iletişim? RTÜK’ü bir de bu açıdan göreve davet ediyoruz. Saygılarımızla...”

 

     Rumuz: “Anne”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.