Sesimi A101’e duyurur musunuz?

Feridun Ağabey, şimdiye kadar hiç sorun yaşamadığım A101 İnternet sitesinden aldığım ürünleri, gelir gelmez; yeterli kalitede bulmadığım için bu defa iade talebinde bulundum. Bana iade kodu mail ile verileceği söylendi ancak bir türlü verilmedi. Müşteri hizmetlerini defalarca aramama rağmen açan olmadı. Bir ara yarım saate yakın beklememe rağmen. (Bunla ilgili ekran fotoğrafını da size gönderdim.)

 

 

Daha sonra A101 mağazasına gittim. “Bizimle internet satışı arasında bir ilişki yok. Buradan herhangi bir işlem yapamıyoruz maalesef” dediler. WhatsApp hattından ise devamlı otomatik mesaj atılıyor ve bir türlü muhatap bulamadım.

 

 

En sonunda da “ürün kullanılmaz ve orijinalliği bozulmuş olduğu için” iade kabul edemediklerini söyledikleri bir mail aldım. Bu mazeret maili geldi ama ürünü görmediler bile.

 

Kaldı ki ürün tamamen sıfır ve hiç kullanılmadı. (Bütün bunların ekran fotoğrafını size gönderiyorum.) İnternette araştırma yapınca birçok kişinin bu durumdan mağdur olduğunu da gördüm. Ürünler hiç kullanılmadı ve kargoyu açtıktan hemen sonra iade talebinde bulundum. Yasal haklarım çiğnendi, kullanamıyorum. Artık maddi kaybımdan çok uygulanan yöntem inanın moralimi bozuyor. 15 yıldan beri internetten çok çeşitli alışverişler yaptım hiç sıkıntısız, lakin bu kadarını hiç yaşamadım. Lütfen, değerli A101 yöneticilerinin internet üzerinden alışveriş yapanlarla ilgili iletişim konusuna bir düzenleme yapmaları çağrısında bulunuyorum. Şimdiye kadar sıkıntı yaşamadığım A101’in bu sorunumu sizin aracılığınızla sesimi duyunca çözeceklerine inanıyorum. Gerekli bütün görsellerim ve iletişim bilgilerim sizde mevcuttur. Saygılarımla...

 

     Mustafa Erbaş

Dünyada her dokuz kişiden birisi açlıkla boğuşuyorsa...

Dünya Gıda Günüyle ilgili duygularını dile getiren Konya’dan İsmail Dedeoğlu isimli okuyucumuza:

 

Evet iki gün önce 16 Ekim’de Dünya Gıda Günü Kutlandı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da Dünya Gıda Günü ile ilgili yaptığı konuşmada “yarın değil bugünden başlayalım, gıdamızı koruyalım, gıda israfına son verelim” çağrısı yaptı... Ne enteresandır ki yapılan araştırmada dünya genelinde 4-5 milyar ton gıda üretiliyormuş. Bu miktar 2050 yılında da dünyaya yetecek diye hesaplanıyormuş. Ama bu miktar günümüzdeki nüfusa yetmiyormuş. Dünyada her 9 kişiden biri açlıkla boğuşuyormuş. Sebebi ne? İsraf... Dünya genelinde her saniye üretilen 127 ton gıdanın 21 tonu zayi oluyormuş. Bu zayiat olmasa şu an açlık çeken 735 milyon insanı tam 4 kez doyabilecekmiş. Bu tespiti yaptıktan sonra ben de sizin duygularınızı düşüncelerinizi buradan hem tüketicilerimize iletiyorum. Hem üretim yapan, alıp satan firmalarımıza seslenmek istiyorum. Arkadaş nedir bu daha fazla kazanma daha fazla satma hırsı... Birkaç örnek verelim. İlk yıllarında ikili tuvalet kâğıdı ambalajı vardı. Şimdi en azı sekizli onlu. Hatta yirmili otuzlu 40’lı paketler var... Bu dolaylı olarak kâğıt israfına davetiye değil mi? Bir bisküviyi üç dört tanesini, altı tanesini bir araya getirip ekonomik paket diyerek çok satmak israfa davetiye değil mi? Niye birer pakette sunmuyorsunuz? İnsanları çok almaya ve çok tüketmeye zorluyorsunuz?

 

Şimdi bir de çorapları toptan satmalar başladı. Beşli paketler onlu paketler... Yok artık bari ayakkabıları da yazlık kışlık, mevsimlik üçlü paket yapsaydınız. İnan ona da alıcı bulursunuz. Ama sorumluluk açısından bakıldığında biraz ayıp olmuyor mu? İnsanlar ihtiyacı kadar alsa, almak istese alamıyor. Niçin tüketiciyi çok almaya ve dolaylı israfa yönlendiriyorsunuz? Niçin kurumlar üreticileri bu anlamda denetlemiyorlar?

 

Bu arada tüketicileri de sesleniyorum: Bu konuda niçin firmalara kurumlara geribildirimlerde bulunmuyoruz ki? “Ben senin bisküvini beğeniyorum alacağım ama bir paket alacağım. Bana göre de bir paket olarak çıkartman lazım” diye niçin firmaya yazmıyoruz, aramıyoruz? “Bana bir çorap lazımken niçin beş tane daha alacağım arkadaş?” niye demiyoruz? Sadece hükûmetten mi bekleyeceğiz denetlemeyi ceza kesmeyi filan? Örnek olarak markete limon satan firma... Araştırıp geribildirimde bulunacağız. Arkadaş bize 15-20 liradan limon satıyorsun ama bakın üretici tarlasında bir liraya limon satamıyor, gelip alan yok diyor. O hâlde niçin çiftçiye gidip de oradan temin etmiyorsun? Bu limonlar çöpe dökülüyor israf değil mi?” demiyoruz. Niçin bilinçli tüketici olmuyoruz? Elimizde poşet reyondan doldururken kendi kendimize “ne kadar pahalı ya?” diyoruz o kadar. Daha kasaya giderken kendimiz bile unutuyoruz...

 

Lütfen hem firmalarımıza hem tüketicilerimize; israf konusunda birbiriyle sadece ticaret yapmayı değil böylesi olumlu iletişimler kurmalarını da öneriyoruz. F.A.