Burası Yemen'dir yüksek yargımız buraya gelmelidir

A -
A +

> YEMEN İZLENİMLERİ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le birlikte geldiğimiz Yemen'de, inanılmaz duygu yüklü anlar yaşadık. O yüzden bu yazıya hangi cümle ile başlayacağımı uzun süre düşündüm. Herhalde en doğrusu şu olurdu; "Yemen'de kendimi sanki ülkemin içerisinde bir başka şehre seyahate gitmişim gibi hissettim. Kendi ülkemden hiç kopmamış gibi hissettim." Nasıl hissetmeyeyim ki; -Resmi binalarda, sokakta karşılaştığım her 10 kişiden birisi daha biz "Türkiye'den geldik" demeden kendisinin de Türk olduğunu söylüyor. -Yemen Cumhurbaşkanı, Yemen Meclis Başkanını Cumhurbaşkanı Gül'e takdim ederken, "Bu adam saf Türk'tür, yüzde yüz Türk'tür" diyor. -Yemen bizden koptuğu 1920'li yıllarda 10 bin kadar Osmanlı Türk'ü imkânsızlıklar sebebiyle veya kendi istekleriyle burada kalmışlar. Güvenlik Müsteşarı Muammer Güler'in babası, amcası ve halası burada doğmuş... Güler'in de birçok yakın akrabası burada kalmış. Heyecanlı bir şekilde bunları bize anlatıyor ve ekliyor, "Tekrar buraya gelip onları bulacağım." GELİN BİZİ YÖNETİN -Ecdadım Osmanlı kışlasının aynısını Yemen'e de yapmış... 50 bin şehit vermişiz... Türk askerleri tekrar gelecek diye bu kışlada 1930 yılına kadar Yemen'de kalmayı seçen askerlerimiz nöbet tutmaya devam etmişler. 1921 yılında Ankara'ya yazı gönderip "Biz size bağlı kalmaya karar verdik, bizi yönetecek birisini gönderin" demişler.. -Ragıp Paşa 1960 yılına kadar Dışişleri Bakanlıklarını yapmış... -Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de dediği gibi "Yemen Türküsü"nü duyduğumuzda hüzünlenmeyeniniz var mı? Türk Şehitliğinin açılışında bütün Türk Heyeti hüngür hüngür ağlamak istedi Yemen Türküsünü duyunca. İstisnasız herkesin gözlerinden yaşlar gelmişti. Herkesin boğazı düğümlenmişti. -Selimiye Kışlasının ikizi Yemen'in en ihtişamlı yapısı olan Al Ordi Kışlasında kendimizi Türk Kışlasında gibi hissettik. Bu örnekler o kadar çoğaltılabilir ki... 70 YIL İRTİBATI KESTİK Evet Osmanlı'nın Mekke ve Medine'nin güvenliğinin sağlanması, o yıllarda çok önemli stratejik öneme sahip Aden Körfezinin Portekiz, Fransa ve İngiltere'nin kontrolüne geçmemesi için en iyi yetişmiş bürokratlarını ve askerlerini gönderdiği Yemen'i biz tam tamına 70 yıl unutmuşuz. Ta ki Rahmetli Turgut Özal Başbakanlığa gelinceye kadar.. Öyle bir unutmuşuz ki büyükelçilik bile açmamışız. Neyse ki Turgut Özal'ın başbakan olarak yaptığı ziyaretin ardından 1988 yılında San'a'da ilk Türk Büyükelçiliğini açmışız. Sadece Yemen'i değil burada geride bıraktığımız 50 bin şehidimizi ve 1920'li yıllardaki rakamıyla 10 bin vatandaşımızı unutmuşuz, akrabalarımızı unutmuşuz... Neyse ki bu ayıptan artık kurtulduk. Bugün bizim bir Hakkârimiz, Samsunumuz, Çankırımız gibi 400 yıl boyunca güney uçtaki o zamanki vatan topraklarından olan Yemen'le de vizeleri kaldırdık.. Galiba Yemen'e vize ile gelen son Türkler de bizler olduk! Gidenlerin artık tekrar döneceği Yemen'de Türkiye'nin etkisinin her geçen gün biraz daha artması gerçekten çok sevindirici.. Neden sevindirici çünkü Türkiye bu coğrafyadaki halkaları birer birer tamamlıyor. San'a'da caddelerde yanağı şiş insanlar görünce şaşırdık. Yoksulluğun ciddi boyutlarda olduğu Yemen'de halkın büyük çoğunluğu sadece bu ülkede yetiştirilen ve bu ülkede kullanılan ve ciddi uyarıcı etkisi bulunan 'gat' adlı bitki ile mutluluk arıyor. Meğerse yanağı şişiren ve 4 saat boyunca ağızda çiğnenen bu bitkinin adı 'gat'mış. TÜRKİYE FARKI Yıllardır etrafında ne olup bittiğiyle ilgilenmeyen, içine kapanık, kendi o küçük problemlerini dünyanın en büyük meseleleri zanneden anlayıştan Allah'tan ki artık kurtulduk. Dışardan çok büyük ve güçlü bir Türkiye görünüyor.. Buradan bakınca yüksek yargıda yaşanan tartışmalar çok ama çok küçük görünüyor.. En kısa sürede onlara da buralara gelmelerini tavsiye ediyoruz. Her yıl yaz aylarında yaptıkları gezilerden birini de bu coğrafyaya yapsınlar... Dışarıdan ve içeriden görünen Türkiye farkı çok daha iyi anlaşılıyor... Bu arada aklımıza gelmişken, 27 ülke büyükelçisinin de katıldığı 15. Olağanüstü CHP Kurultayında, sadece 15 saniye o da Avrupa Birliğine karşı olmadığını söyleyen ve başka da dış politika ile ilgili hiçbir laf etmeyen Kemal Kılıçdaroğlu'nun nasıl bir Orta Doğu politikası izleyeceğini merak ediyoruz.. Şehitlikteki o duygu yüklü anın bir diğeri de Yemen'in tarihi çarşısı olan Babel Yemen'de yaşandı.. Yemenliler Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere bütün Türk heyetini öyle sıcak bir şekilde bağırlarına bastılar ki... Bu an sanki 100 yıl sonra gerçekleşen bir kucaklaşmaya, sarılmaya benziyordu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.