Engelleri kaldırın!

A -
A +

"Ben sakatım; bu yüzden sınırlı imkânlarla hayatımı devam ettirmeye çalışıyorum. Bir doğum hatası sonucu koltuk değnekleriyle yürüyor ve tam gelişimini sağlayamamış vücudumla aranızda yer edinmeye çalışıyorum... Hey!.. Çevremi saran onlarca hatta yüzlerce insan! Siz de benim gibi olabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Benim gibi aksayarak yürüyebilir veya başka bir engelli gibi tekerlekli sandalyeye muhtaç olabilirdiniz. Hatta gözleriniz görmeyebilirdi? O zaman ikinci adam muamelesi görmek, toplumda istediğiniz yeri edinememek size ne hissettirirdi? Bizim adımız engelli, başka bir deyişle özürlü. Özürler de çeşitlere ayrılıyor zihinsel, bedensel ya da fiziksel diye.. Mesele zihinsel olunca yakınlarınızın işi de çok zorlaşıyor, bedenselde ise çok zaman sizin içinizde derin fırtınalar kopuyor, kopartılıyor... Genellikle de etrafa farkettirmeden toparlanmaya çalışıyorsunuz... Fırtınalarınızın kaynağı; bazen bir laf, bazen acıyan bakışlar, bazen suratınıza kapanan iş kapıları, bazen de içine giremediğiniz gönüller oluyor... Arkanızdan da şu lafları duyuyorsunuz: "Hani yüzüne baksanız bebek gibi kız, yakışıklı delikanlı ancak bir kusuru var, ayağı aksıyor, tek kolu yok..."  Her şeyin olduğu gibi doğal olarak bu durumun da bir adı var; Engelli... Özürlü... Ama arkadaşım alışamadı bu isme. Çünkü o sonradan özürlü oldu... Bir trafik kazası... "Dünyam karardı, hayat anlamsız hale geldi" diyor. "Hayata küstüm, günlerce ağladım. Artık bir protez bacağım var ve herkes yaşadığım için şükretmem gerektiğini söylüyor... Kazadan sonra anladım ki her şey an meselesi." İki ayrı insan, iki ayrı örnek.... Biri doğuştan, diğeri sonradan... Gerçekten, bir anda kör kalabilir, kolunuzu kaybedebilir, felçli olabilir, sağırlaşabilir ve dün kontrolü tamamen size ait olan vücudunuzda bugün kayıplar yaşayabilirsiniz. Çok uzağa gitmeye hiç gerek yok. Marmara Depremi'nde de görmedik mi, sağlam yatıp, sakat uyanan yüzlerce insanı... Hayat durdu sandık, ancak zaman herşeyin ilacı. Unuttuk bile... Kendi işinizi kurun Üretken ve çalışmaya istekli olan engelliler! Kendi işinizi kurma şansınızın olduğunu ve bu konuda desteklendiğinizi biliyor muydunuz? Eğer maddi imkânlarınız kendinize ait bir işyeri açmaya yetmiyorsa size sağlanan kolaylıklardan yararlanabilirsiniz! Kendi işinizi kurduğunuzda gelir vergisi indiriminden yararlanabileceğinizi unutmayın. Bu size çok büyük kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca Halk Bankası tarafından verilen GİRİŞİMCİ KREDİSİ de sizin için sağlanan başka bir kolaylık. Bu krediyi almak için de şu özelliklere sahip olmanız gerekiyor: 1- Çalışma gücünüzün en az % 40'ını kaybetmiş olmanız, 2- Bir işte verimli bir şekilde çalışabileceğinizi sağlık kurulu raporu ile belgelendirmeniz, 3- 18 yaşından gün almış (üst yaş sınırı yoktur) olmanız gerekmektedir. Bu krediden faydalanabilmek için nasıl bir iş yapacağınızı, hangi tür sanayi veya hizmet sektörü ile ilgili ticari faaliyette bulunacağınızı belirleyip, size en yakın Halk Bankası şubesine başvurmanız yeterli geliyor. Bu kredi, bir işyeri açacaklara verilebileceği gibi, kendi evinde el becerilerine uygun bir iş yapabilecek ve maddi desteğe ihtiyaç duyan özürlülere de verilebilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.