Yapay zekâ ve dolandırıcılık

A -
A +

Teknolojinin akılalmaz bir hızla geliştiği günümüzde son gündemimiz yapay zekâ... Faydalı mı, zararlı mı? İnsanların işlerini elinden mi alacak, yeni iş alanları mı oluşturacak? Bu soruların cevabı, daha önce insanlığı korkutan bütün buluşlarda olduğu gibi aslında: Hangi amaçla kullanılırsa, o yönde ilerleyecek. Faydaları sayılamayacak kadar çok olduğu gibi, kötü niyetli ellerde insanlığın felaketini de getirebilecek bir buluş yapay zekâ... İş gücü olarak baktığımızda nasıl insan eliyle, insan gücüyle yapılan işleri yok edeceği muhakkak. Eskiden yüzlerce kişinin çalışmasıyla üretilen binlerce ürün, yapay zekâ yönetimindeki birkaç robotla çok daha kısa sürede bantlardan çıkar hâle gelecek. İnsan gücüyle yapılan işler, iş alanları yok olurken, binlerce de yeni meslek ve iş ortaya çıkacak. Fakat teknolojik gelişime ayak uyduracak hızla öğrenilmemesi hâlinde büyük oranda işsizlik getireceği de muhakkak... Otoritelerin görüşü ağırlıklı olarak bu yönde...

 

Her yeni buluşta olduğu gibi yapay zekâ da hemen kötü yönleriyle kullanılmaya başlandı bile... İnsanların alın teriyle kazandığı gelirlerini elinden almak için fırsat bekleyenler, bu müthiş buluşu da kendi çıkarları için kullanmaya çoktan başladı. Dünyanın en eski mesleklerinden olan dolandırıcılık, yapayı en vahşi şekilde kullanıyor son günlerde... İnsanların sesini, görüntüsünü taklit eden yapay zekâ uygulamalarından bahsediyorum. Vatandaşın güvendiği, fikrine saygı duyduğu insanların ses ve görüntüleri yapay zekâ denilen uygulamaya yükleniyor, sonra da dolandırıcı ne söylemek istiyorsa onlara söyletiliyor. 

 

Geçtiğimiz hafta, ülkemizin en önemli savunma sanayi firmalarından olan Baykar'ın yönetim kurulu başkanının ses ve görüntüsü taklit edilerek "Ülkemizin geleceği için çalışan şirketimize ortak olun" diye çağrı yapıldı. Baykar'ın Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar'ın sahte ses ve görüntüsünü gerçek zanneden binlerce insanın dolandırıcılara para göndermiş olabileceğinden endişe ediliyor. Soruşturma devam ederken, piyasada yatırım araçlarının geleceğine dair yorumlarıyla tanınan insanların da sahteleri türedi. Onlar da "Dolar tepetaklak olacak" ya da "Şu kriptoya yatırım yapın" gibi sahte ses ve görüntü kayıtlarıyla insanların ceplerindeki paraya göz dikmiş durumdalar... 

 

Evet, güvenlik güçlerinin görev kapsamına giriyor bu konu ama onun öncesinde vatandaşların, deyim yerindeyse 'aslanın midesinde olan' ekmeğini bu kadar kolaylıkla dolandırıcılara kaptırmaması gerekiyor. Sermaye piyasalarında yatırım yapmak için önce bilgi sahibi olmak, finansal okur yazarlığa önem vermek, ardından da iyi bir araştırma yolu izlemek  gerekiyor. Yani, birisi "şunu alın" dediği içi o "şeyi" almak, baştan kaybetmek demek çünkü. Üstelik dolandırıcılar her zaman olduğu gibi teknolojinin son imkânlarından kolaylıkla faydalanıyor, mağdurların dolandırıldığını ispat etmesi her zamankinden daha zor hâle geliyor. Çünkü yapay zekâ kötü niyetlilerin de ellerinde...

 

 

İngiltere mi uzak, Mersin mi?

Mersin 900 kilometre, İngiltere'nin Başkenti Londra 5 bin... Peki Mersin'de yetişen çileğin kilosu, İngiltere'ye 50 liraya satılırken yurt içine neden 70 liraya veriliyor? Sadece çilek değil tabii... Ülkemizde üretilen, ülkemizden giden neredeyse tüm ürünler, gittiği ülkede, üretim merkezi olan Türkiye'den daha ucuz.

 

İşte bu konudaki haberimizle büyük bir kamuoyu oluşturduk geçtiğimiz hafta. Bütün televizyon kanallarının Türkiye gazetesi olarak bizim gündeme getirdiğimiz bu konuyu ve haberi, kendi haberleriymiş gibi kaynak kullanmadan vermesini bir tarafa bırakıyorum. Önemli olan neredeyse tüm ihraç ürünlerimizin, bizden alan ülkelerde daha ucuza tüketilmesi gibi büyük bir garabetin yüksek sesle ve tüm mecralarda tartışılmaya başlamasıydı ve biz bunu gerçekleştirdik. 

 

Ticaret Bakanlığı fahiş fiyatla mücadele için cezaları 10 kata kadar artırma çalışması başlatmıştı. "Üreten de biziz, pahalı yiyen de" diye başlık attığımız haberimizin ardından kamuoyunda "Gıdada olağanüstü hâl" çağrıları yapılmaya başlandı. Bu çağrının yapılmış olması dahi, gazeteci olarak görevimizi doğru yaptığımızın önemli göstergelerinden biri. Yanlışlar düzeldiğinde, onu kamuoyuyla paylaşmak da en önemli görevlerimizden olacak...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.