Kendi içindeki dikenler kanatsın vicdanını!..

A -
A +

Türkiye, İsrail’in Gazze halkına yönelik soykırımına ilk günden bu yana şiddetle karşı duruyor. Hatta dünya üzerinde bu vahşete bizim kadar doğrudan tepki gösteren, tavır alan, insani hassasiyet ortaya koyan bir başka ülke daha yok. (Filistin direnişini dillerinden düşürmeyip kapalı kapılar ardında kirli siyaset güden ülkeler dâhil.) Bazen insanlık onuruna sahip çıkmak, “Masumların hayatı hepten gözden çıkarılmamış, bakın savunan birileri var” demek realpolitikten daha önemlidir. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ve devlet adamlarımızın 7 Ekim’den beri yaptıkları ve söyledikleri, yukarıda yazdıklarımı doğruluyor.

 

İranlı yazar Sadık Hidayet’in Kafka üzerine yazdığı bir denemede söyledikleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Başkan Erdoğan’ın takındığı tavır bağlamında bugün daha anlamlı. “Kimileri diş bileyip Kafka’nın yapıtlarının yakılmasını öneriyorsa” demişti Hidayet: “Bunun nedeni Kafka’nın halkı eğlendirecek şeyler getirmemiş olmasıdır. Aksine birçok aldatmacayı silmiş süpürmüş, yeryüzündeki yalancı cennete giden yolu tıkamıştır.”

 

İsrail devleti uçaklarıyla, tanklarıyla, insanlıktan nasipsiz, asker demeye bin şahit gerektiren silahlı adamlarıyla dünyaya bir şiddet panayırı sunuyor. Hamas’ın askerî kanadının gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu’nu bahane ederek on binlerce çocuğu, kadını, yaşlıyı, sivili katletmeyi sürdürüyor. Tam bu noktada Cumhurbaşkanımız ve devletimiz, “Kral çıplak!” diye bağırmaktadır. Türkiye aldatmacaları silip süpürmüş, İsrail ve destekçilerinin oluşturmaya çalıştıkları sahte cenneti yerle bir etmiştir. 7 Ekim’in ilk günlerinde her şeye rağmen sivilleri katletmenin yanlış olduğuna dair en yüksek seviyeden açıklamalar yapıldı. Ne var ki İsrail, kendi halkının bile kanını dondurma pahasına insan kasaplığına soyunup soykırıma girişti. Neticede geldiğimiz nokta kör ve sağır bir dünyada hakikati bağırmak oldu. 

 

Gözü dönmüş, yapay zekâ ile sivil katletme kotası koymuş eli kanlı bir yapıyla aynı söylemde bulunmak, onların akıttığı kanda ellerini yıkamaktır. 

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu maalesef elini o kan çeşmesinin altına uzatmıştır. CNN International’a verdiği röportajda, “Hamas bizleri çok üzen bir saldırıya imza attı” derken sonunu da şöyle getirdi: “Terör eylemleri aracılığıyla insanları topluca katleden her yapıyı terör örgütü olarak değerlendiriyoruz.” 

 

Ekrem Bey’in Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Batılılara göz kırpacağını bekliyordum ancak bu kadar erken olacağını tahmin etmiyordum. Alman Cumhurbaşkanı ile ilişkileri, CNN’e Edward Said’in gerçek bir oryantalist sömürge aydını ağzıyla “Hamas teröristtir” beyanatı vermesi içler acısı. Aşağı yukarı 20 senedir yabancı ve yerli basını yakından takip ederim. CNN, BBC, DW gibi kurumların hiçbir siyasetçiye “Öylesine” mikrofon uzattıklarına şahit olmadım. CNN, İmamoğlu’na İsrail-Hamas çatışmasına dair görüşünü sorduğunda aslında Ekrem Bey’den tam olarak bu cevabı almayı düşünüyordu. Aldı da. Bir kez daha Batı basınının duymak istediklerini söyleyen bir siyasetçimizle gündem olduk. Eminim ki İmamoğlu’yla karşı karşıya oturup sohbet etsek bizden daha radikal Filistin hakları savunucusu olur. Ama amiyane tabirle “Boyalı Basın” ne duymak isterse onu söyletir adama. Şunu unutmamak lazım: Uluslararası basının ve sermaye çevrelerinin iteklemesiyle yükseldiklerini zannedenler, o sermayenin piyasadaki inişleri ve çıkışları kadar değer görürler. Londra, Berlin ya da New York borsalarında tabela verisi olmak mı, zulme karşı ciddi bir tavır koymak mı? 

 

Hâlbuki Batı devletleri -halkı değil- bugün Filistin karşısındaki duruşuyla insanlığın dip noktası olarak tarihe geçmiştir. Çocukları katledenleri değil de Hamas’ı öne çıkarmak vicdanların kabul edeceği bir şey değildir. 

 

Yazımı tamamlarken Shakespeare’in Hamlet’i aklıma geldi. Orada şöyle diyordu: “Kendi içindeki dikenler kanatsın vicdanını!”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.