Yakıtta seçim yapabilmek

Irak'taki şiddeti, İran'daki nükleer müzakereleri, Avrupa'ya Rusya tarafından yapılan baskıları, Venezuela'nın yavaş yavaş çöktüğünü ve Çin'in petrol talebindeki büyük artışı gördükçe, siz de arabanızın deposunu doldurmanın ne kadar daha pahalı olabileceği konusunda biraz endişelenmiyor musunuz? İş adamları için bir sonraki ham madde alımı ne kadar daha pahalı olabilir? Çiftçiler için ekim, hasat, işleme ve taşıma için gereken yakıt ne kadar daha pahalı olabilir?

Varili yaklaşık 90 dolar olan petrol fiyatı şimdilerde oldukça düşüktür. Ancak varil başına 90 doların artık düşük görülmesi ilginç, değil mi? 8 dolar, 16 dolar olduğunu, hatta birkaç yıl önce 65 dolara çıktığında yaşanan şoku hatırlıyorum. Bugünse 90 dolar insanlara makul geliyor. Ancak etrafta petrol fiyatını hızla artırabilecek çok tehdit var. Petrol fiyatları konusunda bir şey varsa, o da bir müddet düşük gittiyse mutlaka yükseleceğidir. Sektöre yapılan yatırımlar yavaşlar. Sonra kaçınılmaz talep artışı gelir ve yatırımlar yetersiz kalır, fiyatlar fırlar gider. Benzin Türkiye'de çok pahalıdır. Orta Doğu, Latin Amerika, Rusya veya herhangi bir yerde gelişebilecek kötü olaylar nedeniyle yüzde 35 arttığını, hatta iki katına çıktığını tahayyül edin.

Şimdi petrol tehdidinden kendinizi ayrıştırdığınızı düşünün. Bu çok mu tuhaf bir düşünce? Aslında gerçekten düşünülürse çok sayıda alternatif olduğu görülebilir. Bunlardan bir tanesi elektrikli otomobildir. İlk otomobillerin bazıları elektrikliydi. İlk otomobillerin bazıları da doğalgazlıydı. İlk troleybüs sistemleri at veya eşekler tarafından çekilirdi, sonra elektrikli oldu.

İstanbul'da ya da Türkiye'nin başka yerlerinde çok sayıda elektrikli araç şarj istasyonu görüyor musunuz? Hayır. Çok sayıda doğalgaz dolum istasyonu görüyor musunuz? Hayır. Halbuki doğalgaz kömür yataklarında bulunur, kömürden, tarımsal veya diğer atıklardan ve Türkiye'de bulunan daha birçok şeyden üretilebilir. Çok sayıda metanol istasyonu görüyor musunuz? Hayır. Halbuki metanol karbon dioksitten, çöpten ve Türkiye'de bulunan başka bir çok şeyden üretilebilir. Metanol yarış arabalarında kullanılır. Dünya çapında kamyonlarda kullanılır. Hatta metanol uzay gemilerinde kullanılır. Peki neden yerde kullanılmaz?

Bir dahaki sefere deponuzu doldurmaya gittiğinizde benzin istasyonunu bir inceleyin. Bu istasyonda doğalgaz, metanol, düşük su kullanılan biyoyakıt ve hatta bir hızlı şarj istasyonu olsa hayatın ne kadar değişik olabileceğini bir düşünün. Tasarruf etmek için ne kadar çok seçeneğiniz olacağını bir düşünün. Şimdi bir de neden bütün otomobil ve kamyon üreticilerinin neredeyse tüm araçlarını benzin ve motorinle çalışacak şekilde ürettiğini bir düşünün. Bu üreticilerin üretim hatlarını tamamen esnek yakıtlı araba üretmek için dönüştürmelerinin ne kadar kolay olduğu sık sık aklıma gelir. Eğer baskı yapılmazsa 10, 20 hatta 30 yıl sonra kullanacağımız arabalar yine aynı benzin-motorinle çalışan dinozorlar olacaktır. Aynı sistemin devam etmesinin getireceği potansiyel iklim ve hava değişimini ve kirliliği hesaba kattığımızda en azından artık değişim hakkında düşünmeye başlamamız gerekmez mi?

Suriye ve Irak'taki teröristlerin petrol ürünleri kaçırarak bu kadar para kazanamadığını ve Türkiye'nin ulaşım sektöründe yaşanacak değişimle yeni enerji üretebilir hale geldiğini ve az miktarda bile petrol ithal etmeye ihtiyacı kalmadığını hayal edin.