Pazar yazıları

A -
A +

Cenab-ı Hakk'ın insanoğluna karşı şefkat ve merhametinin en büyük delili, yine insanoğlunun içinden seçip, tebliğle görevlendirdiği Peygamberler ile; bu üstünler üstünü insanlara vahyettiği ilahi kelamlarıdır. İnsanoğluna gelen bu ilahi hitabın en son ve eşsiz örneği de Kur'an-ı kerimdir. İnsanoğlu varlık sebebini, memuriyetini, dünya ve ahiret saadetinin yol ve yöntemini, bu ilahi mesaj sayesinde bilip öğrenebildi. Bu sayede, etrafındaki karanlıkları aydınlatıp, özünü ve önünü görebildi; hakikate erdi. Prof Carlyle; 'Kur'an okundukça onun alelade, gelişigüzel bir edebi eser olmadığını hemen hissedersiniz. Kur'an, kalpten gelen ve başka kalplere hemen nüfuz eden bir eserdir. Diğer bütün eserler bu muazzam eser yanında çok sönük kalır. Kur'an'ın göze çarpan ilk karakteri, onun doğru ve mükemmel bir yol gösterici, dürüst bir rehber olmasıdır. İşte; bence Kur'an'ın en büyük meziyeti budur. Bu meziyet, diğer birçok meziyetlere de yol açmaktadır' diyor. Kur'an-ı kerimin üstünlüğünü bizzat Cenab-ı Hakk haber veriyor: 'Sizi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık ayetleri indiren O'dur. Şüphesiz ki Allah, size karşı çok şefkatli ve pek merhametlidir' (Hadid,9); 'O kitap (Kur'an-ı kerim), onda asla şüphe yoktur. O, muttakiler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir' (Bakara, 2); 'Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız' (Hicr, 9); 'Eğer biz, bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, param parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz' (Haşr, 21); 'Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir, iyi davranışlarda bulunan mü'minlere, kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler.' (İsra,9) Evet; Kur'an-ı kerimin muhafızı, koruyucusu bizzat Cenab-ı Hakk'tır. Bu yüzden, bir harfi dahi değişmeden baki kalacaktır. Kur'an-ı kerim, sebepler alemine indiği andan beri, inananların gönüllerini ve dimağlarını süslemiş; insanlardan bir kısmı onu tamamen veya kısmen ezberlemiş, bir kısmı da onu satırlara ve sayfalara yazmıştır. Böylece 'Mushaf' adını alan bu eşsiz kitap; sudurun (gönüllerin) ve suturun (satırların), duyuşta, sezişte, Hakk'a erişte kısaca gönlü ve gözü bezeyişte emsalsiz numunesi olmuştur. Türk'ün şevket ve kudret devrinde, başındaki Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han ferman buyurur: Allah kelamı, en güzel hatla yazıla ve tezyin edile! Mehabetli kitabın 220 yaprağı Ahmed Karahisari tarafından, 80 yaprağı manevi evladı Hattat Hasan Çelebi tarafından yazılmış, süslemeleri de onlarca nakkaş ve teknik eleman tarafından yapılarak tamamlanmıştır. 415 sene önce yazılan bu Kur'an-ı kerim, 1237 altın ve 45.064 akçeye malolmuştur. 600 sayfalık dünyanın bu en güzel Kur'an-ı keriminde her sayfada dört adet olmak üzere 2360 koltuk tezhibi denilen süsleme kompozisyonu bulunmaktadır. Ayrıca, serlevha dışında 112 tezhipli sure başı yer almaktadır. Üç padişah döneminde (Kanuni Sultan Süleyman, 3. Murat ve 3. Mehmet) tamamlanan Osmanlı dünyasının en güzel ve en büyük Kur'an-ı keriminde; nakkaşlar, müzehhipler, ciltçiler tüm ustalık ve hünerlerini ortaya koyarak bu şaheseri meydana getirmişlerdir. Bu eşsiz eseri, Cihan Devleti'mizin 700. kuruluş yıldönümünde tıpkı basımını yaparak insanlığa kazandıran Kültür Bakanı sayın M. İstemihan Talay'ı gönülden kutluyoruz. Bu kubbede 'hoş seda' bırakanlara ve hele bu sedayı ulvi bir gaye ile süsleyenlere ne mutlu!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.