Soykırımın ne idüğü

Ermenilerden sonra, Yunanlılar da soykırıma uğradıkları iddiasıyla harekete geçti. Biz, ne kadar inkar edersek edelim; Batı ve dünya alem bizi Osmanlının devamı ve hatta bizzat kendisi görüyor. Türkiye, kendi ayakları üzerinde doğrulmaya başladığında, silkinip kendine gelmeye ve atılım yapmaya gayret ettiğinde, başına bir çorap örülüyor! Bittiğinde de, yeni bir gaile ile karşımıza dikiliyorlar. Artık, bizim işimiz, dertlerimize çare bulup hamle yapmak yerine, açılan bu gailelerle uğraşmak, boğuşmak, nefes ve ömür tüketmekten ibarettir. En iyi savunma hücumdur anlayışıyla, devamlı surette üzerimize geliyorlar. Oysa; dünyada, soykırımın mümessilleri, Batısıyla Doğusuyla topyekûn Hıristiyanlık alemidir. Tarih, hiçbir müslüman devlet ve millette, bu aşağılık hale şehadet etmez. Bu aşağılık ve iğrenç hale, müslümanların inançları müsaade etmez zira. Asırlar boyu Osmanlı tebaası olarak yaşayan onlarca millet, tıpkı Türkler gibi, hatta Türklerden daha müreffeh bir hayat sürerek (zira, askerlik hizmetinden muaftılar) bugünlere geldiler. Cami-kilise ve havra üçlüsünü yan yana dikip, yaşatıp geliştiren ve bu üç mabedin müntesiplerini kol kola gezdirebilen yegane millet, Türklerdir. Türkün fetih ruhu ile emperyalizmi iyi tetkik ve tefrik etmek gerekir. Türkün fetih ruhunda, maddesiyle ve manasıyla hayat vardır. Böyle olmasaydı, Türkün himayesinde yaşayan Türkten gayri hiçbir millet, maddesiyle ve manasıyla bu günlere gelebilir miydi? Bugünkü kafa tutma, karalama, mahkum etme ve iftira atmak şetlinde tezahür eden halleri bile, kendi iddialarını yalanlamaya kafidir. Ah! Tarihimize sahip çıkıp anlatabilsek; gerçekleri bütün çıplaklığı ile gün ışığına bir çıkarabilsek! Belki de, bize yapılan soykırımların peşine düşmüyoruz diye, bu haller başımıza geliyor! Komünist Rusya'da Türklere reva görülenleri ne çabuk unuttuk? Milyonlarca Türk insanı katledildi, on milyonlarca Türk, yerinden yurdundan edilerek sürüldü. Hâlâ, Rusya'nın muhtelif yerlerinde, darmadağınık yaşamaktalar. Bu mazlumların hesabını sorabildik mi? Rusya, 150 seneden beri Çerkez milletine soykırım uyguluyor. Dün, Şeyh Şamilleri görüp, sahip çıkamadığımız gibi, bugün de, Çeçenistan'daki vahşeti görmezlikten geliyoruz! Rusya, topraklarında bulunan hangi millete soykırım uygulamadı? Başta Türk halkları olmak üzere, onca mazlum milletin ahları yerde mi kalacak? Biz Türkler ve kendine medeni diyen alem, neden bu mazlumların haklarını aramayız? Yoksa, kıyıma uğrayan müslümanlar olunca, insanca zayiat söz konusu olmuyor mu? Olmuyor ki, Çeçen dramı görülmüyor! Osmanlıdan sonra, hak kuvvetlinin olmuş; mazlum yerlerde sürünürken, cani dipdiri gezmeye devam etmiş ve etmektedir. Artık, mazlumun hakkını arayan yoktur. Kuvvetlinin adaletine bakın ki, mazlum sorgulanmakta ve suçlanmak istenmektedir. Öyle görünüyor ki, bu hesap, Osmanlıdan sonra Mahkeme-i kübra'ya kalmıştır.