Ekonomi finans mı yoksa insan mı?

A -
A +
İki önemli açıklama; 
Başbakan Yardımcısı Babacan: "Büyüme yoksulluğu azaltmıyorsa o büyüme değildir."
Sanayi Bakanı Nihat Ergün: "Ekonomiyi üretim yerine finans olarak gördüler."
Sözler güzel. Bir dünya gerçeğini anlatıyor.
80 sonrası dünya ekonomi modelinin felsefesi 'zengini daha zengin et ki yatırım ve üretim artsın, işsizlik azalsın." Buna 'arz iktisadı' diyorlar; yani arz edenleri güçlendiren ekonomi modeli.
Nitekim dünya son 30 yılda en hızlı büyüme dönemini yaşadı. Sadece son 10 yılda dünya ekonomisi 32 trilyon dolardan 70 trilyon dolara yükseldi. (2001-2011)
Dünya çılgınca zenginleşirken her ne hikmetse fakirlik de arttı. Açlık, yoksulluk ve gelir kaybı... Bana göre bu ekonomik modeli açıklayan en güzel fotoğraf lüks gökdelenlerin önündeki banklarda yatıp kalkan fakirlerin görüntüsüdür.
Peki, Türkiye son 10 yılda ne yaptı? Millî geliri tam yüzde 63 arttı. Sanayisi yüzde 75 büyüdü. Ve bankaları yüzde 150 ile en fazla büyüyen sektör oldu.
Arz iktisadı bir afyon modelidir. Temeli finansal istikrara dayanır. Borsalar yükselmeli ve faizler düşmeli ki insanlar algı yönetimi ile rahat uyutulabilsin.
Fakirler nasıl uyutulacak derseniz, çok basit; ucuzlayan krediler ile.
Faizler düşecek ve azalan ücretlerin yerini krediler kapatacak. Hatta ücret kayıplarından çok daha fazlası kredi olarak kullanılacak. Böylece aslında geliri azalan insanlar da sanal mutluluğu gerçek sanacaklar.
Model bu kadar mı? Elbette hayır. Mesela insanlara kredili araba satılacak ama devletler gerekli yolları ve altyapıları yapmayacak. Yapılan yollar ve hizmetler de eskiden bedava iken paralı hale getirilecek.
Özelleştirmeler sayesinde sosyal fiyatların yerini piyasa fiyatları alacak. Bunun adına verimlilik diyerek örneğin önceden kesilmeyen elektrikleriniz fatura gününden üç gün sonra kesilebilecek. Bu sayede sistem insanların refahından şirketlerin kârına geçecek.
Nitekim son 30 yılda borsalar ve şirket değerleri zirvelere tırmanırken insanların fakirliği dibe vurdu. Millî gelirler rekorlar kırarken kişisel gelirler azaldı...
Konu inanın çok uzun. Saatlerce ve hatta günlerce tartışılması gereken bir mesele. Lakin her nedense bizde bu çıkmaz noktalar yıllarca gündeme taşınmak istenmedi.
Bir bakıma afyon aşamasındayız.
Lakin gelişmiş ülkelerde bile insanlar sokakta. İnsanlar bu sisteme isyan ediyor; ayaklanıyorlar. Küresel düzen kendine yeni bir yol arayışında. Biz ise tartışmıyoruz bile. Hâlâ borsa-faiz-döviz afyonu ile ekonomiyi analiz ediyor; insanlara sahte mutluluk tablosu sunuyoruz.
Ekonomiye borsa gözü ile değil de bir de insan gözü ile bakın; işte o zaman tablo ne kadar değişiyor. Zaten bu model silahlı bağlılık modeli yerine getirilmiş ekonomik bağlılık modeli değil mi? O zaman yaşasın kredili hayat; o zaman yaşasın finansal istikrar.
Ya insan!
Altta kalan borçlunun canı çıkmasın ama malı haczedilsin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.