Kuyruklu ekonomi

A -
A +

Dünya bir denge içinde yaratılmış.

Varlıkta sorun, yoklukta.
Dün Gazetemizde iç acıtıcı bir haber vardı: Dünya'da 1,5 milyar insan obez iken bir milyar insan açlık yaşıyor. Dedik ya varlık ve yokluk; iki uç nokta.
İkisi de sorun
Eskiler çok iyi bilirler. Türkiye 80 öncesinin ekonomisini yokluk kuyrukları olarak hatırlar. Benzin kuyruğu, yağ kuyruğu, tüp gaz kuyruğu vs ...
Şimdiler bu tablo değişti. Artık yokluk kuyrukları yerini varlık kuyruklarına bıraktı.
İnsanların varlıkları ve arabaları arttı; trafik kuyruğu çekilmez oldu. Artık ayda bir işimizin düştüğü bankalara nerede ise her gün gider olduk. En azından ATM'leri sıkça kullanıyoruz. Ve bankalarda kuyruklar gün boyu bitmez oldu.
Yokluk yerini varlığa bıraktı ama neden kuyruklar bitmedi? Bu işte bir sorun olsa gerek.
Bir düşünün... Evrenin dengesini düşünün. Sanki milimden de küçük her şey o denge içerisinde nasıl da dengelenmiş.
Bir de bizi düşünün: Araç sayımız 2 milyondan 18 milyona çıkıyor ama en fazla araç satılan bölgeye bir tane ana yol yapılmıyor. (İstanbul-İzmit arası otoban ve e-5 kastediyorum). Hızlı tren dahi sefere başlayamadı. İstanbul'u boşaltmak günlerce sürüyor.
İşin en vahimi bankalar. Son 10 yılın en şanslı ve beslenen kurumları onlar. Kârları ile adeta dudak uçuklatıp milleti de bir güzel soyuyorlar. (Soyuyorlar diyorum çünkü birçok komisyon ve masraf kesintileri mahkemelerden dönüyor.)
Önünde kuyruk olmayan banka bulmak artık zor. Nerede ise bütün para işlemlerini bankalardan yapmak zorunda bırakıldık. Ama bankalar buna hazır mı veya hazırlandı mı?
Kasada 23 milyar kâr; banko önünde saatlerce bekletilen müşteriler ama yan tarafta bomboş bankolar.
Bu tablo size ne düşündürüyor? Ben düşüncemi söyleyeyim: Bu tablo bana vahşi kapitalizmi hatırlatıyor. İnsana saygısızlığı hatırlatıyor.
Lütfen biraz saygı!
İnsanlar bu kadar kuyrukta bekletilir mi?
Bir tarafta milyonlarca işsiz var; diğer tarafta milyarlarca kâr yapan bankalar. Ve insana insan olarak değil de kuyruklu hayatı reva gören bankalar yani.
Bir yazı yazmıştım trafikle ilgili: "Zalimleşen büyüme" diye. Araba satışını destekler ama yol yapmazsan o büyüme zalimleşir diye. Alınan araba refah değil maliyet ve stres olur demiştim.
Şimdi aynı tabloyu tüm ekonomi için düşünün. Boş bankolar ve kuyruklar. Veya 3,5 milyon kamu çalışanı ve kamu kurumları önünde bekleyen vatandaşlar. Haaa unutmadan; vatandaşı kuyrukta bekleten memurların bilgisayarda oyun oynamasına ne diyeceğiz?
Bülent Arınç ne diyor? 5 yıldır yaptıramadım, zamanı şimdiymiş. Yani perakende-AVM yasası için. Oysa yol ortası, mahalle araları artık AVM ve market doldu. Artık yasa çıksa ne olur??diyorum ben de.
Bu ülkede halkın sorunları ile gerçekten para ve güç düşünmeden uğraşan-çabalayan tek bir kişi var sanırım. Sadece bir kişi. Başbakan Erdoğan bildiri yayınladı: Kamuda vatandaşa "bugün git yarın gel" diyen faturasını ödesin.
Yeter mi!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.