Türkiye'nin pasifleri!

A -
A +
Hepimiz yüksek vergilerden şikâyetçiyiz. Bazı dolaylı vergilerde verginin de vergisini ödüyoruz. Ama doğrudan vergi ödemek hiç işimize gelmiyor.
Dolaylı vergiler aslında fakir vergisidir. Hane bütçesinde ağırlıkları çok yüksektir. Bazı vergilerin oranı yüzde 70'lere kadar çıkar.
Küçük haneler sosyal yardımlar ve asgari ücretlerde yaşanan kısmi reel artışlarla sevinirken aslında eline geçene paradan çok daha yüksek oranlı vergi öder duruma geldiğini zor anlar.
Fakir vergileri yüzde 70'lere kadar çıkarken zengin vergileri yüzde 20'leri aşmaz. Hatta o kadar çok istisna ve indirim vardır ki gerçek zengin vergisi yüzde 10'ları bile zor aşar.
2014 yılına bakalım: 348 milyar lira vergi toplanacak.
194 milyar lira dolaylı vergilerden gelecek. Yani verginin yüzde 56'sı dolaylı olacak.
70 milyar lira gelir vergisi ama inanın bu verginin büyük kısmı işçinin gelirinden kesilerek alınıyor. Patronlar-işverenler burada da epey cimriler.
31 milyar lira anlı-şanlı kurumlarımızın, şirketlerimizin ödeyeceği vergi. Yani devletin vergi gelirlerinin sadece yüzde 9'unu şirketler ödeyecek.
Tamam, bütçe zenginden yana. Anlaştık.
İyi ama ya devletin giderleri;
130 milyar lira personel gideri yapacak
80 milyar lira sağlık ve emekliler için hazineden ek para ödenecek.
56 milyar lira faize gidecek.
Sadece 44 milyar lira ise bu ülkenin temel ihtiyacı olan yatırımlara aktarılacak.
Şimdi yukarıdaki tabloya bakın. Ağırlıklı olarak fakirden alıyor ama fakire veriyor görülen bir bütçe var.
Zenginlerimiz de aradan sıyrılıyor.
Olan ise ülkemize oluyor. 436 milyar liralık bütçenin sadece yüzde 10'u, yani 44 milyar lira yol-su-elektrik olarak geri dönüyor.
Rahmetli Özal'lı 80'li yıllarda bütçenin yüzde 40'ı yol-su-elektrik olarak topluma geri dönerdi. Düşünsenize bugün aynı oranlar olsaydı, yılda 175 milyar lira kamu yatırımı olsaydı. Kaç Marmaray, kaç Boğaz köprüsü, kaç İstanbul-İzmir otoyol projesi bitmişti.
Bu nedenle İstanbul'u hâlâ Özal'ın mirası otoyollarda sıkışarak terk ediyor ama geri İstanbul'a giremiyoruz. Bugün bu nedenle ki araba alıp-satıyor ve vergi ödüyoruz trafikte sıkışıp kalıyoruz.
Peki, sorun sadece devlet bütçesi mi? Hayır. İşin asıl vahim tarafı Türkiye'nin pasiflerinde. Nedir bu pasifler?
Türkiye'mizde çoğu tarlada, bağda bahçede çiftçi olarak ve otellerde kafelerde garson olarak 18 milyon 890 bin kişi çalışıyor. Bu kadar aktif karşısında 10 milyon 471 bin kişi ise pasif görülüyor; yani emekli.
Nüfusumuz 76 milyon. Yaş ortalamamız 29,5. Türkiye yılda (2013) 180 milyar lira bu pasiflere harcama yapıyor.
Şimdi bir daha düşünün;
Kamu personeline 130 milyar
Emekli ve sağlığa 180 milyar
Toplamda 310 milyar lira ödüyoruz.
Bir ülke bu kadar pasifi daha ne kadar taşır; yol-su-elektriğe para mı kalır? Kimse yakınmasın, hepimiz suçluyuz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.