Avrupa Birliği ilişkilerinde dönüm noktası
ürkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusundaki görüşmelerin durma noktasına geldiğine dair gözlemlerin yaygınlaştığı görülmektedir. Bu durumun ana nedenlerinden bir tanesi Kıbrıs Rum kesiminin 2004 senesinde Avrupa Birliğine katılmış olmasıdır. Türkiye'nin Avrupa Birliğine taahhüt etmiş olduğu Avrupa Birliği üyelerine Türk limanlarını ve havaalanlarını kullandırmak hakkının Kıbrıs Rum kesimine de tanınması konusunda ısrar eden Avrupa Birliği bu maddenin kabulünün Türkiye'nin Avrupa Birliğine üyelik görüşmelerinin devamı için vazgeçilemez bir şart olduğu konusunda ısrar etmektedir. Türkiye ise, Kıbrıs Türk kesimine karşı uygulanan ekonomik ambargonun kaldırılmadan, Türk limanlarının ve havaalanlarının açılması konusunda görüşmeye yanaşmamaktadırlar. Uzun süredir NATO müttefiki olan Türkiye'nin büyüklüğü ve stratejik önemi, Avrupa Birliği ile ilişkilerin kopması halinde, İslam dünyasına Avrupa Birliğinin Hristiyan klübü olduğunun mesajını teyid edecektir. Avrupa Birliğinin Türkiye ile ilgili 8 Kasım 2006 tarihinde görüşülecek olan gelişme raporu öncesinde Finlandiya başkanlığında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Ali Babacan'ın katılacakları taraflar arası toplantıda uzlaşma sağlanmaya çalışılacaktır. Türk resmi makamları Kuzey Kıbrıs'ın bütün ticari uçuşlara açılmasının yapılacak anlaşmaya mutlak surette dahil olması gerektiğini belirtmektedir. Kuzey Kıbrıs muhtaç olduğu ekonomik aktiviteyi ancak turizm gelirleri ile karşılayabilirse Türkiye'den hiçbir mali destek almadan mevcudiyetini sürdürebilecektir. Kıbrıs Rum kesimi bu talebe itiraz edip adadaki tek yasal devlet olduğunu iddia ettikleri kendi devletlerinin öncelikle tanınması şartını öne koymaktadırlar. Görüşmelerin devam edebilmesi için Kıbrıs Rum kesiminin vetosunu kaldırması konusunda ikna edilmesi gerekmektedir. Türkiye'deki genel kanı, Avusturya ve Fransa'daki seçmenlerin genel olarak Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmesine karşı çıktıkları doğrultusundadır. Fransız Millet Meclisinde oy birliği ile kabul edilen Ermeni soykırımına itiraza ceza getiren karar taslağı Türk tarafının kuşkularını haklı kılmaktadır. Türkiye'de Avrupa Birliğine katılımı destekleyenler ilk defa olarak %50'nin altına düşmüşlerdir. Bu duruma göre Tayyip Erdoğan'ın, Kasım 2007 seçimleri için milliyetçi oyları alabilmek amacı ile AB üyelik görüşmelerinden geri çekilmesinin muhtemel olduğu görüşüne destek artmaktadır. Türkiye'nin AB'ye katılmasını destekleyen kesimin dileği, ABD'nin nüfuzunu kullanıp 2008 Ocak ayında AB başkanlığını devralacak Almanya Şansölyesi Angela Merkel yardımı ve aracılığı ile Türkiye'nin üyelik görüşmelerinin devamının sağlanmasıdır.