"Chirac'a 2007 seçimlerinde kırmızı kart"

Yukarıdaki başlık, 15 Temmuz 2006 tarihli The Economist dergisiden alınmıştır. Derginin iddiasına göre; Başkan Chirac ilk defa cumhurbaşkanı seçildiği 1995 yılında başkan olarak bu 11 yılını israf etmiştir. Gerçekten, Fransa'nın durumu 2007 seçim öncesi parlak olmaktan uzaktır. Chirac'ın Başbakanı Dominique de Villepen ülkede sevilmemektedir. İtalya, Fransa maçında cereyan eden olaylar ve şampiyonluğun İtalyanlara kaptırılması 'bardağı taşıran' son olay olmuştur. Oysa, Chirac, 11 yıllık Başkanlık döneminden önce. 5. Cumhuriyetin kurucusu de Gaulle zamanından itibaren 41 yıl süre ile başarılı hizmetlerde bulunmuş fakat daha sonra özellikle, Başkanlık döneminde kademeli olarak itibarını yitirmiştir. Nitekim, Chirac'ın son 20 yılını ele alan ve aylardan beri en çok satan kitapların başında gelen Franz-Oliver Giesbert'in 'La Tragedie du Presiden' başlığını taşımaktadır. Bilindiği gibi Chirac 1995'de vergileri azaltmak, işsizliği önlemek vaadi ile aday olmuş, ne var ki onun döneminde ülkenin kamu borcu %55'den %66'ya çıktığı gibi, işsizlik hiçbir zaman %8'in altına düşmemiştir. Chirac ayrıca Türkiye'nin AB üyeliğine karşı zikzaklar çizmiştir. Chirac'ın 1995 başlangıç yıllarında Fransa reformlara karşı görevlerle felce uğramış ve ülke kimsenin sevmediği başbakan Allain Juppe tarafından yönetilmiş. 1 ile 3 milyon arasındaki kişi reformlara karşı sokaklara dökülmüştü. Fransa'nın öteden beri ırkçılık tehlikesi altında yaşadığı unutulmazsa, Fransızların 2007 seçimlerine gösterdiği önemin değeri daha iyi anlaşılır. Nitekim, Aşırı Sağ, yabancı düşmanı, ırkçı, Jean Marie Le Pen'in bir dönem ikinci tura kaldığı unutulmamakta ve Paris Match tarafından yapılan nabız yoklamasında Chirac'ın bugün alabileceği %8 oy'a mukabil, Le Pen'in gelecek yılda, ilk turda %12 oy alabileceği anlaşılmakta bu da ayrıca endişe uyandırmaktadır.