Kemal Derviş ve Zekeriya Temizel

A -
A +

Son ekonomik krizin patlak vermesini takiben Türk kamuoyunun gündemine iki ismin ağırlık koyduğu muhakkaktır. Bunlardan birisi; Dünya Bankasındaki görevini bırakıp Türkiye'ye gelen ve Meclis dışından ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olan Kemal Derviş, diğeri ise; 20 yılı aşan bürokrasi deneyiminden sonra, 1995'te DSP ile siyasi hayata atılıp Maliye Bakanlığı yapan ve bu görevinden, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olup istifa eden ve fakat seçilemediği için, bir yıl kadar istirahatten sonra bugünkü Koalisyon Hükümeti tarafından kurulan Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) başkanlığına getirilen Zekeriya Temizel... Ne var ki, Kemal Derviş kamuoyu gündemindeki yerini, kollarını sıvayarak, hızlı bir çalışma temposuna girmekle alırken, Zekeriya Temizel'in adının bir kere daha medya gündeminde yer almasının nedeni, yakın çevresine açıkladığı iddia edilen "Bu ülkede bakanlık yapmış biriyim. Bir gün bile Devlete hizmeti olmayan birine nasıl bağlanırım" tarzındaki BDDK Başkanlığından "İstifa gerekçesi" ve istifa etmese de, bayram tatilinde eşi ve çocuklarını görmek için ve önceden aldığı uçak bileti ile 3 Mart 2001 günü Almanya'ya uçması oldu. Zekeriya Temizel gibi uzun bir bürokrasi birikimi ve deneyimi olan bir devlet adamının, BDDK, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve benzeri kuruluşların çağdaş idare hukukunda "Bağımsız İdari Otoriteler" (BİO) olarak adlandırıldıklarını(*) ve bu nedenle hiçbir bakanlığa bağımlı olamayacağını bilmemesine imkân yoktur. BİO'lar bakanlıklara "Bağlı" değil, ancak bir bakanlıkla "İlgili" olabilirler. Nitekim Başbakan Ecevit'in de, daha evvelki açıklamasında bir düzeltme yaparak, BDDK'nın Kemal Derviş'in başında bulunduğu Devlet Bakanlığına "Bağlı" ve dolayısıyla "Bağımlı" değil "İlgili" kurum olduğunu vurguladığını biliyoruz. Fakat öyle anlaşılıyor ki Sayın Temizel, ya 338 gün başında bulunduğu BDDK'daki başkanlığının bilançosundan fazla memnun olmadığı veya Türkiye'de yaşanan ve kendisinin de önleyemediği "Ekonomik Çalkantı"dan önümüzdeki gün ve aylarda "Siyasal Prim" elde etmek düşüncesinde bulunduğu için, hukuken yanlış değerlendirmeye dayanan istifasında ısrar etmiş bulunmaktadır. Kendisinin henüz 53 yaşında olduğu gözönünde tutulursa birtakım siyasî proje ve hesaplarının bulunmasını doğal karşılamak gerekir. Ne var ki, ben de 51 yıldan beri aralıksız şekilde bu devlete "Kamu görevlisi" olarak hizmet verdiğim halde, sayın Temizel'in, "Devlete bir gün bile hizmeti olmayan birine nasıl bağlanırım" zihniyetine katılmıyor, bu devlete sadece devlet memurlarının değil görevlerini ve sorumluluğunu müdrik her TC vatandaşının hizmet verdiğine ve verebileceğine inanıyorum. ...... (*) "Bağımsız İdari Otoriteler-BİO"lar hakkında ayrıntılı bilgi için; Giritli, Bilgen, Akgüner, İdare Hukuku, Der Yayınları İst. 2001" adlı ortak esere başvurulabilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.