Çok televizyon seyreden çocuklar geç konuşabiliyor

A -
A +

3yaşına yeni girmiş bir oğlum var. Anne, baba gibi kelimeleri söyleyebiliyor fakat tam manasıyla konuşmuyor. Çocuk doktoruna götürdüm. Doktor, oğlumun fizikî bir problemi olmadığını ve zamanla konuşacağını söyledi. Bu yaşta konuşmaması normal mi? Bize ne yapmamızı tavsiye edersiniz? (Karaman'dan bir okurumuz) Saygıdeğer okuyucumuz, çocuklar doğumdan başlayan bir gelişim süreci içindedir. Dil gelişimi de doğuştan itibaren başlar ve konuşmak için çocukların bir dizi gelişim basamağını geçmesi gerekir. Bazı çocuklar bu gelişim basamaklarını hızlı geçerek erken konuşur. Bazılarında ise bu süreç yaşıtlarına göre daha yavaş seyreder. Dolayısıyla 3 yaşına yeni girmiş bir çocuğun henüz konuşamaması endişe edilecek bir durum değildir. Geç konuşma, işitme problemine bağlı olabileceği gibi zihinsel, psikomotor ve psikososyal kaynaklı sebeplerden de ortaya çıkabilir. Sağlıklı bir dil gelişimi için yapısal olarak sinir sistemi ile dil kasları arası (ağız-damak-dudak-diş yapısı) yollarında herhangi bir anormalliğin olmaması gerekir. Bazı çocukların geçirdikleri uzun süreli ve ateşli hastalıklar konuşmayı geciktirebilir. Toplum içine çıkmayan ve yeterli anlamda sevgi ihtiyacı karşılanmayan çocukların konuşması yavaş ilerler. Bununla birlikte çok fazla televizyon seyreden çocuklar gerçek dünyadan koparak iletişim becerilerini geliştiremez. Özellikle 0-3 yaş arası televizyona bağımlı olan çocuklar, doğal ses titreşimlerini alamaz. Beyindeki işitme merkezi, televizyondan gelen dijital sese duyarlı hâle gelirken gerçek insan seslerine beklenen tepkiyi veremez. Yani konuşma yeteneğinin gelişmesi için çocuğun dış dünyadan gerçek ses titreşimlerini alması, bunları algılaması, yorumlaması, ayırt etmesi ve bu seslere benzer sesleri çıkartması gerekir. Anne-baba olarak ne yapabiliriz? >> Çocuğumuzla sık sık konuşmalıyız. Ona, ilgisini çekecek hikâyeler anlatmalı ve masallar okumalıyız. >> Mümkün olduğunca yaşıtlarıyla zaman geçirmesine imkân tanımalıyız. >> Yaşına uygun olacak şekilde onunla oyunlar oynamalıyız. >> Onun sık sık sosyal ortamlarda başka insanlarla olmasını sağlamalıyız. >> İşaret ile ilettiği isteklerini konuşarak anlatmasını istemeliyiz. >> Bize verdiği sesli mesajlara mutlaka cevap vermeliyiz. >> Son olarak, çok uzun süre televizyon karşısında kalmasına izin vermemeliyiz. Özetleyecek olursak, her çocuğun dil gelişimi farklıdır. Buna bağlı olarak bazı çocuklar erken, bazı çocuklar geç konuşur. Geç konuşmanın altında ciddi bir sıkıntının olup olmadığını anlamak için bir uzmana danışmak gerekir. Bu durumla ilgili doktora gittiğinizi ve doktorun çocuğunuzun yapısal bir problemi olmadığını söylediğini dikkate alırsak oğlunuzun dil gelişimini desteklemek adına yukarıda sıralamış olduğumuz tavsiyeleri uygulamanızın faydalı olacağını düşünüyorum. DİLİMİZİ?GÜZEL?KULLANMADA?ÇOCUĞA?İYİ?ÖRNEK?OLUN Argo kelime kullanmanın yanlış olduğunu öğrenebilir Okullar kapanınca tatilimizi geçirmek üzere yazlığımıza geldik. Dokuz yaşındaki oğlum kendisinden hiç duymadığımız argo kelimeler kullanmaya başladı. Ailemizde bu tür kelimeleri kullanan biri yok, bunları nereden öğrendiğini bilemiyoruz. Bu konuda nasıl bir tedbir alabiliriz? (Gülsüm Yahyaoğlu-Marmaris) Gülsüm Hanım, okul zamanında uygunsuz kelimeler kullanmayan oğlunuzun, yaz tatilinde böyle bir davranış kazanmış olması yazlık çevresindeki arkadaşlarından olumsuz etkilenmiş olabileceğini akla getiriyor. Çocuklar bazen içinde bulunmak istedikleri gruba girebilmek için o grupta çokça kullanılan kötü sözleri sık sık tekrar eder. Başka bir ifadeyle çocuk, model olarak kabul ettiği kişi veya kişilerden duyduğu argo kelimeleri sırf onlara benzemek için kullanır. Her ne şekilde edinilmiş olursa olsun, hiçbir insana kaba ve çirkin sözler söylemek yakışmaz. Anne-baba olarak çocuğumuza bu alışkanlığın olumsuz yönlerini uygun bir şekilde anlatmamız gerekir. Bunun için çocuğunuzu karşınıza alıp ona, toplum içinde saygı gören medeni insanların argo kelimeler kullanmadığını örneklerle açıklamalıyız. Ev içindeki konuşmalarımızda daima nazik bir dil ve güzel bir Türkçe kullanarak çocuğumuza örnek olmalıyız. Son olarak size, oldukça faydalı olduğunu düşündüğüm bir uygulama tavsiye etmek istiyorum. Çocuğunuz argo kelimeler kullandığında bu kelimeleri sözlükten bulmasını ve bunların ne anlama geldiğini bir kâğıda yazmasını isteyin. Böylece söylediği uygunsuz kelimelerin anlamlarını öğrenir ve bu alışkanlığın doğru olmadığı konusunda farkındalık kazanır. PENCERELER Ahmet Rasim Akdağ ahmetrasim.akdag@ihlaskoleji.com Hakkında bilmediğiniz 3 şey: Keops Piramidi Her bir taş 12 ton >> Kahire'de bulunan Keops Piramidinin her taşı 12 ton ağırlığındadır ve iki buçuk milyon taş bloktan oluşmuştur. Günde on blok yerleştirilmesi hâlinde yapımı 664 yıl sürecektir. >> Keops Piramidi dünyanın ağırlık merkezinin tam ortasında bulunur. Yüksekliği (164 m.) bir milyarla çarpılırsa güneşle dünya arasındaki uzaklığı verir. Taban alanının yüksekliğinin iki katına bölünmesi ise pi sayısını verir. >> Piramidin içinde ultrasound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmaz. Kirletilmiş su birkaç gün piramidin içinde bırakılırsa arıtılmış olarak bulunur. Piramidin içinde süt birkaç gün süreyle taze kalabilir ve sonunda bozulmadan yoğurt hâline gelebilir. KARMA SÖZLÜK SÖZLÜKLERDEN?SEÇME?BAŞLIKLAR Güldüren kısa mesajlar >> Mahalledeki çiğ köfteci İsmail Abi'ye mesaj atıp dürüm istemem üzerine verdiği cevap: "dürümü yapcam ok ismail abin ben benim numaram bu onu başkası kullanıyo ok bu numaramı kaydet" (karmarulez) >> Sevgiliden gelen bir sms örneği, saat: 01:16 "canım taksiye bindim şöför laz çok hızlı gidiyor hakkını helal et :-d" >> Samsun'a giden bir arkadaşımın bana attığıdır: "kanka ben samsun'a gidiyorum var mı buralardan bir isteğinpeki sen bilirsin" araya boşluk bile koymamış. (apollon) >> Önemli bir olay için aranıp aranıp telefonu açmadıktan sonra en yakın arkadaştan gelen mesaj: - Graham o telefonu açma diye mi buldu? (ominous willie) >> Saat 16:15: "şu an beni bu taksici kaçırmıyorsa ben insan değilim" Saat 16:18: "ben insan değilim" Ehliyet sınavındaki abuk sorular - Korna ne zaman çalınmalıdır? a) Düğüne gidiyorsak b) Canımız sıkılınca c) Yalnızca önemli bir şey varsa (cle) - Dizel motor ne ile çalışır? a) Benzin b) Mazot c) Üzüm suyu ve sirke (phobios) Aşağıdakilerin hangisine yol verilmesi gerekir? a) Sireni çalmayan ambulans b) İtfaiye c) Gelin arabası (kaiketsu) İnsandan etkilenen ve insanı etkileyen dış ortama ne denir? a) İklim b) Güneş tutulması c) Doğal afet d) Çevre (Joliet jake) BASMAKALIPÇI Dillere pelesenk olmuş, söylendiğinde karşıdaki insanı kandırmayan sözler. >> Kazanmak önemli değil mühim olan yarışmaya katılmaktı. >> Top yuvarlaktır; maç 90 dakika. >> İstanbul'da yaşanmaz ya! İstanbul'da paran olacak gezeceksin. >> Eskiden biz takım elbiseyle Beyoğlu'na çıkardık. >> Bu devirde ya topçu ya popçu olacaksın arkadaş. tweetçi twitter.com/twtci Ömer HARMANKAYA E bu buzdolabı robota dönüşünce içindeki yumurtalar falan hep kırıldı. Yemin ediyorum safi zararsın Vestel. sefa nuri erdoğan Deveye ben de soru sorarım. Mülayim hayvan sonuçta, adam gibi cevap verir. Sıkıyorsa aslana "Neden kadın gibi uzatıyon saçını?" diye sorsana. Arda Aşçı onun adı aşçı. Ahçı da neymiş? Adam mutfakta akşama kadar ah mı çekiyor? ciddidüşünmüyor Yıl olmuş 2012 arabayı hâlâ bayan sürücülerin üzerine üzerine kullananlar var. Tamam ters şeritten gidiyor olabilirim ama biraz saygı lütfen! Hami Koç İhlas Koleji'nden mektup hami.koc@tg.com.tr Kanmak Büyüklerimiz hep aynı şeyleri anlattılar yıllar boyunca. İnsana üç şey zarar verir: Nefs, şeytan ve kötü arkadaş. Zararları bakımından bir sıralama yapıldığında da en başta kötü arkadaş yer alıyor. Üzerine cilt cilt kitaplar yazılacak kadar mühim bir cümle, mutluluk arayanların sarılması gereken altın değerinde bir tavsiye... İyiyi ve doğruyu bulmak için insanın önce kendine zarar veren şeyleri tanıması gerekir. Nefs ve şeytanın ne olduğunu biliyoruz. Ancak kötü arkadaşın ne olduğu çok net olmadığı için tehlikesi diğerlerine kıyasla biraz daha fazla. Arkadaş kavramı eğer birlikte vakit geçirilen kişi için kullanılıyorsa şu anda çocuklarımızın en sıkı arkadaşları bilgisayar ve internet. Öyleyse kötü arkadaş listesine bilgisayarı, interneti ve kitapları da eklememiz lazım. Kötü arkadaşın tehlikesi, zararın ne zaman geleceği belli olmadığındandır. Nefs ve şeytan hep kötü şeyleri istediği için başa çıkmak biraz daha kolay olabilir. Ancak kötü arkadaşın ne zaman ne isteyeceği, hangi anda nasıl bir zarar vereceğini kestirmek çok kolay olmaz. Çocuklarımızın eğitimiyle, geleceğiyle yakından ilgilenen biz anne babalar, arkadaş seçiminde bazen çok müdahil olamıyoruz. Ama en azından okul veya dershanenin dışına taşan arkadaşlık ilişkilerini kontrol altında tutabiliriz. "Ben çocuğuma güveniyorum. Öz güveni yüksek bir kişi olsun diye seçimlerinde onu hep serbest bırakıyorum." cümlesi vitrinde iyi duruyor. Ama işin içyüzü hiç de bu kadar basit değil. Hem dinî kaynaklar hem de Avrupa ülkelerinde son yıllarda yapılan pedagojik araştırmalar hep aynı sonucu gösteriyor. Çocuklar tabiatları gereği evde bir otoriteye ihtiyaç duyuyorlar. Yani kendilerini yönlendiren, kurallar koyan ve uygulayan, gerektiği zaman kızan ve uyaran bir figüre ihtiyaçları var. Şeker hastasını mutlu etmek adına baklava ikram etmek neyse, çocuk mutlu olsun diye sınırsız özgürlük tanımak da aynı şeydir. Anne babalar, çocuklarıyla arkadaş olmayı tercih ederlerse boşalan koltuğa elbet biri oturur. Özgürlükler ülkesi olarak bildiğimiz Amerika'da anne babaların çoğu çocuklarının odalarında internet kullanmasına izin vermiyor. Ayrıca evlerde mutlaka televizyon seyretme konusunda bir program uygulanıyor. Her isteyen, istediği saatte oturup televizyon seyredemiyor. Amerikalıların veya Avrupalıların başları derde girdiğinde, huzura kavuşmak için hangi milletin arşivlerini incelediklerini çok iyi biliyoruz. Süleymaniye Kütüphanesi buna şahittir. Kaynak yanı başımızda gürül gürül akıyor, susuzluğumuz ise had safhada... Bizse kaynağından beslenip kanmak yerine, batının ip gibi su akan musluklarına kanıyoruz. Ve hem kendimize hem de çocuklarımıza yazık ediyoruz. İhlas Kolejinden SBS başarısı Bu hafta bizler için oldukça heyecan vericiydi. Çocuklarımızın geleceklerine yön verecek olan SBS sonuçları açıklandı. Okulumuz öğrencileri çok başarılı neticeler alırken bireysel anlamda bir yanlışla ya da iki yanlışla Türkiye genelinde dereceye girme şansını kaçıran öğrencilerimiz de oldu. Okul başarısı olarak yükselişini devam ettiren okulumuz ise bu yılda OYP(Ortaöğretim Yerleştirme Puanı)'de okul puan ortalamasını 25 puan daha yukarıya çekti. Bu vesileyle öğrencilerimizi ve onların bu başarılarında pay sahibi olan başta öğretmenlerimizi ve ailelerimizi yürekten kutluyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.