Okula erken başlaması için zeki olması yeterli değil

A -
A +
Okula erken başlaması için zeki olması yeterli değilBeş buçuk yaşında bir kızımız var. Çok zeki bir çocuk. Güçlü bir hafızaya sahip ve duyduğu hiçbir şeyi unutmuyor. Rakamlarla arası çok iyi. Toplama ve çıkarma işlemlerini kendi başına öğrendi. Anaokulu öğretmeni, kızımızın önümüzdeki yıl için anasınıfı yerine direkt birinci sınıfa başlaması gerektiğini söyledi. Yeni eğitim yasasına göre, çocuğumuz 60 ayını doldurduğu için bu sene okula başlayabiliyor. Ancak anne-baba olarak bu konuda ne karar vereceğimizi bilmiyoruz. Bu aşamada sizin düşüncelerinizi öğrenmek istiyoruz. (Süleyman Hiçyılmaz - Gaziantep) Saygıdeğer okuyucumuz, yeni eğitim yasası ile 60-66 ay arasındaki çocuklara birinci sınıfa kaydolabilme imkânı sağlanmasının özellikle zihinsel kapasite yönünden yaşıtlarının çok üstünde olan üstün yetenekli çocuklar için olumlu bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Bu anlamda yeni yasayı olumlu karşılıyorum. Ancak bu konuda bazı hususlara açıklık getirmemiz gerekiyor. Eğitim hayatı çok uzun bir süreç. Bu sürece bir yaş önce başlamak çok sağlıklı bir karar olmadığı gibi bazı muhtemel problemlere yol açabilir. Eğer kızınız, dâhi düzeyinde bir potansiyele sahipse ve kızınızın akranlarından iki-üç yaş ileri bir zekâ yaşında olduğu tespit edilirse okula bu yıl başlaması alternatif bir yol olarak düşünülebilir. Fakat böylesine olağanüstü bir özellik söz konusu değilse çocuğunuzun normal yaşında yani 66 aydan sonra okula başlamasını tavsiye ederim. Çünkü okul öncesi eğitimin hedefleri ile ilköğretim birinci sınıfın hedefleri birbirinden farklıdır ve 37-66 ay arasındaki çocukların anaokulu sınıflarında eğitim almaları gerekir. Tüm dünyada eğitimin en önemli kısmı "erken çocukluk eğitimi" olarak kabul edilmektedir. Gelişmiş ülkelerin eğitim sistemlerini incelediğimizde onların okul öncesi döneme büyük önem verdiklerini görmekteyiz. GELİŞİM BİR BÜTÜNDÜR Bireyin gelişimi fiziksel, sosyal, duygusal ve zihinsel olarak 4 farklı alanda meydana gelir. Dolayısıyla çocuğun gelişimini sadece zihinsel açıdan değerlendiremeyiz. Zihinsel olarak birinci sınıfa hazır olan 60 aylık bir çocuk sosyal ya da duygusal anlamda hazır olmayabilir. Ayrıca erken okula başlayan çocuklar, fiziksel açıdan arkadaşlarından dezavantajlı durumda olduğu için bazı sıkıntılar yaşayabilir. Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim okul müdürlerine 60 ve 66 ay olan çocukları ayrı sınıflara yerleştirme yönünde talimat vermiş olsa da Türkiye şartları dikkate alındığında bunun çok da mümkün olmadığını düşünüyorum. Bunun yanında erken okula başlayan çocuklar için sadece ayrı sınıf uygulaması yapmak yeterli olmamakla birlikte 60 ayda okula başlayacak öğrencilere yönelik farklı öğretim programları geliştirilmeli ve bu sınıflarda ders verecek öğretmenlere yönelik oryantasyon çalışmaları yapılmalıdır. Özetleyecek olursak yeni eğitim yasası, çocukların okula başlama yaşı ile ilgili velilere bir tercih yapma hakkı verdi. Bu hakkı kullanacak anne-babaların kendi başlarına karar almak yerine bir uzmandan yardım alması gerekir. Disleksi konusunda bir film Merhaba Faruk Bey, geçtiğimiz haftalarda çocuğu disleksi olan bir annenin sorduğu bir soruya verdiğiniz cevabı hatırlıyorum. Disleksi konusuyla ilgili çok güzel bir film seyrettim ve filmi seyrederken soru soran bayanın da bu filmi izlemesi gerektiğini düşündüm. Eğer bu filmi izlerse çocuğuna karşı bakış açısının değişebileceğine inanıyorum. Filmin adı "Taare Zameen Par". Hindistan yapımı bu filmin Türkçesi "Yerdeki Yıldızlar". Şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum. (Burcu Boyraz) Burcu Hanım, bu duyarlı davranışınızdan dolayı asıl biz teşekkür ederiz. Bu filmi ben de seyrettim ve çok beğendim. Tüm anne-babalara tavsiye ederim. Filmde disleksi konusu çok iyi işlenmiş. Özellikle filmin oyuncuları Aamir Khan ve Darsheel Safary'ın oyunculukları çok etkileyici. DR. A. FARUK LEVENT SORULARINIZI CEVAPLIYOR... SORULARINIZ İÇİN... faruk.levent@ marmara.edu.tr 0 212 639 68 81 PENCERELER Ahmet Rasim Akdağ ahmetrasim.akdag@ihlaskoleji.com HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 3 ŞEY: GAZETE Gazete 2 bin yıldır hayatımızda Her gün okuduğumuz, haftada bir bizi sizinle buluşturan gazete hakkında bilmediğiniz 3 şey... 1. İlk haber toplama ve dağıtma gazetesi Roma Senatosu'nca M.Ö. 59 yılında 2.000 kopya olarak çıkarılıp imparatorluğun değişik köşelerine dağıtılan Acta Diurna'dır. 2. İlk Türkçe gazete ise 1828'de Kahire'de yayınlanmaya başlayan Vekdyi-i Misriye'dir. 3. Dünyada en yüksek tirajlı gazete Japonya'da basılan Yomiuri Shimbun gazetesi iken, Türkiye'deki en yüksek tiraj rekoru 1.424.350 adet ile şu an okumakta olduğunuz Türkiye Gazetesi'ne aittir. HAYATIN ANLAMI TÜRK İNSANINI ŞAŞIRTAN OLAYLAR > Kuralı uygulayan insan görmek. (köşeli çember) > Arabayla giderken, karşıdan karşıya geçen birine yol vermek. (are u guys) > Fazlaca şaşırtılmaya maruz kalmış bir ülkede, artık şaşırtmaz hâle dönüşmüş olaylar topluluğudur. (day for night) > Gündüz yağmur yağan bir günün akşamında güneş açmasına bu kadar şaşıran başka bir ülke insanı olduğunu sanmıyorum. (trenchkot) BASMAKALIPÇI -kalıplaşan duyulduk duyulmadık sözler- > Oğlum onu boş ver, bak bu daha güzel. Bol ya biraz, zengin gösteriyor. Hem seneye de giyersin. > Abi ben parası neyse veririm, hiç acımam valla. Hem ne demişler: "Ucuz alacak kadar zengin değilim!" > Kardeşim gelmediyse seni sevmemiştir zaten, boş ver. Hem zaman her şeyin ilacı, alışırsın, unutursun. > Hiç problem değil abi, gelsin yüzüne karşı da söylerim. > Ben senin yaşındayken... KARMA SÖZLÜK KABLOSUZ AĞ İSİMLERİ > Allah'ını seven şifreyi kırmasın "kotalı" (damenn) > Abi sizin ağın adı ne? - Yumuklu sucurta. (ginaly) > Dutlar sofrası (aritmetik iyi kuşlar pekiyi) > Trabzon'dan; "bize her yer wireless" (kolibasiliningolgicisimciği) > Şifresiz bir kablosuz ağ ismi: "alikemalhayratıdır." (kör saatçi) > Yan binadaki internet kafenin ağı: "veresiye yoktur" (nakippoyraz) Okunuşu kulağa hoş gelen İngilizce kelime > Exactly: Çok şahanedir söyleyişi, ortadaki "ea" uzatılınca pek bi karizma katar. (shagrath) Okunuşu sinir bozan İngilizce kelime > Worcester: İngilizce bilen makul bir insanın "vorçestır" diye okuyacağı bu sözcük, nedense "vuuustır" diye okunur ve adamı çileden çıkarır, sinir bozar. Kardeşim o zaman wooster diye yazsaydın niye delirtiyorsun insanları durduk yerde. (tinca) TWEETÇİ Billy Elliot "Sağır duymaz uydurur" diyorlar. Yahu adam duymuyor, bir hastalığı var. Sen hâlâ hinlik peşindesin! Duran Tekerlek Streç filme sarılı kumanda ile büyüyen bir neslin dokunmatik cep telefonunu kılıfsız kullanacağını mı düşündün Steve? Ateş Uysal Çam sakızı çoban armağanı, çoban salatası, çoban matı... Bence bu adamlar koyun otlatma kisvesi altında gizli ve çılgın bi hayat yaşıyorlar. Uğur Sönmez "Sahneye çıkınca ayaklarım geri geri gidiyor." - Michael Jackson Bora Mesut PALAS Simit Dünyası, Pilav Dünyası, Kebap Dünyası vs derken biri de "Etme Bulma Dünyası" diye bir mekân açıp her gireni tokatlasa ya. hoanes Polis bana da mesaj attı. Sonra bi' kere kısa çaldırdı. Geri dönmeyince "küsmyz :(" diye mesaj attı. Korkuyorum. fayntenks -HAYATIMDA HİÇBİR ZAMAN EVLENMEYECEĞİM. +Abi belli olmaz büyük konuşma bence. -Hayatımda hiçbir zaman evlenmeyeceğim. +Hah, şimdi oldu abi. muhammed özer Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne... (yazar burada #TTNet'den bahsetmektedir.) ----------------------------- İhlas Koleji'nden mektup Hami KOÇ hami.koc@tg.com.tr En önemli sosyal sorumluluğumuz nedir? İş dünyasında şimdiye kadar gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projelerinde birinci sırayı çevre alırdı. Ancak son yıllarda yaşanan gelişmeler eğitimi birinci sıraya taşımış gibi gözüküyor. Birkaç hayırseverin bir araya gelip burslu öğrenci okuttuğu eğitim odaklı yardım etkinlikleri, artık daha geniş ve profesyonel bir zemine taşınıyor. Geçtiğimiz günlerde İngiltere İstanbul Konsolosluğunda İngiliz Ticaret Odası tarafından düzenlenen bir etkinliğe katıldım. Etkinlikte konuşan Ömer Koç, "En büyük yatırım insana yapılan yatırımdır. İnsana yapılacak en iyi yatırım da eğitim kanalıyla olur" dedi. Katılmamak elde değil. Bu arada önemle belirtmeliyim ki İhlas Kolejleri en iyi donanım ve şartlarda eğitim alacak gençlere sponsor olacak, imkân sahibi duyarlı insanlarımız için her yönü ile doğru ve iyi bir adres. Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında çevreyi korumak için önlemler almak gayet güzel. Ancak çevreyi bozan da düzeltecek olan da insan olduğuna göre bu tip projelerde eğitime odaklanmak çok daha mantıklı bir yaklaşım gibi geliyor. Bunun yanı sıra birçok meselenin kökten çözümünün ancak eğitimle mümkün olabileceği her geçen gün daha net anlaşılıyor. Spor da yaparım, kariyer de... Biz öğrenciyken okul takımına seçildiğimizde büyüklerimizi bir endişe kaplardı. "Aman evladım, boş ver oyunu falan sen, derslerini aksatırsın sonra!" diye nasihatlerde bulunurlardı. Eskiye göre şimdilerde anlayış değişti. Artık sosyal veya sportif alanlarda aktif olan çocukların, diğer derslerde de daha başarılı oldukları biliniyor. İşte bu yüzden İhlas Eğitim Kurumlarında öğrencilerimizi, okul hayatı boyunca bir sporla uğraşmaları konusunda yönlendiriyoruz. Hele büyük şehirlerde okul dışında ciddi bir meşguliyeti olmayan öğrenciler için doğru zamanlarda doğru öğretmen/antrenör ve arkadaşları ile birlikteliğin sayısız fayda ve kazançları var. Ve derslerini aksatmadan büyük başarılara imza atan öğrencilerimiz bizleri mutlu etmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta yine hepimizi sevindiren bir gelişme daha oldu. İhlas Koleji ve Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından organize edilen "Gençlik Spor ve Fetih Kupası Marmara Judo Şampiyonası"nda, İhlas Koleji Judo Takımı, 5 birincilik 4 ikincilik 3 üçüncülük ile topladığı 39 puanla süper minikler kategorisinde takım hâlinde şampiyon oldu. Ve kupayı kaldıran minik judocularımız hakkında okul yöneticilerimizden aldığım bilgilere göre bu öğrenciler sınıf içinde de çok başarılılar. Hepsini ve öğretmenlerini tebrik ediyorum. Bu arada geçtiğimiz hafta İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünden ve Gençlik ve Spor Bakanlığı İl Temsilciliğinden kültür ve sporumuza katkılarımızdan dolayı aldığımız iki plaket için emeği geçen ekibimiz ve öğrencilerimize de teşekkürler... Saygıdeğer okuyucularıma huzurlu bir hafta sonu diliyorum efendim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.