Oyun bağımlılığı çocuğu gerçek hayattan koparıyor

A -
A +

On beş yaşında lise birinci sınıfa giden bir oğlum var. Oğlum Metin2 isimli oyuna 7. sınıfta bağlandı. O sene bu oyuna çok fazla düşkünlüğü yoktu. Ama zamanla bu oyunun esiri oldu. Oyunu sildik, interneti iptal ettik. Çocuk hasta olup yataklara düştü ve yüzü hiçbir şekilde gülmez oldu. Baktık olmayacak, sınırlı oynamasına izin verdik. Sırf daha fazla oynamak için bizden gizli gizli gece kalkıyor ve bu oyunu oynuyor. Eğer hiç kimse bir şey demesin 15 saat bilgisayarın başından kalkmaz. Anne ve baba olarak bu konuda ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bize neler tavsiye edersiniz? (Nilgün Emektar-İzmit) Nilgün Hanım, açık söylemek gerekirse göndermiş olduğunuz e-postayı okumadan önce bu hafta sonu yapılacak SBS ile ilgili okuyucularımızdan gelen sorulardan birini cevaplandırmayı düşünüyordum. Ancak yazmış olduğunuz bu satırlar, ülkemizde bilgisayar oyun bağımlılığının ne boyutlarda olduğunu gözler önüne seriyor. Dolayısıyla bugün sizin vesilenizle bu konuyu işlemeye karar verdim. Çünkü "Metin2" isimli oyun, artık toplumsal bir problem kaynağı hâline geldi. DÜŞÜNDÜRÜCÜ OLAY Neredeyse altı ayda bir, bu oyunun sebep olduğu trajik bir olay gazetelerin üçüncü sayfalarında yer alıyor. Hatırlarsanız Metin2 oyunu, en son Bursa'da 28 yaşında bir hanımefendinin 3 ayrı karakteri çalındığı için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmasıyla gündeme gelmişti. Bu haber, başlı başına incelenmesi gereken sosyolojik bir hadise bence. İlginç olan ise bu bayanın evli ve iki çocuk annesi olması. Hatta annenin "çalınan karakterler benim çocuklarımdı" ifadesi son derece düşündürücü. İNTERNETTE PAZARI VAR İsterseniz size bu oyun hakkında biraz bilgi verelim. Oyun, internet üzerinde grup oluşturularak oynanıyor. Amaç, en iyi karaktere sahip olmak. İlk etapta masum bir oyun olarak görünse de, derinlemesine bir araştırma yaptığımızda tehlikenin boyutlarını rahatça fark edebiliyoruz. Bu oyunu oynayan kişiler, oluşturmuş olduğu karakterleri birbirleri arasında parayla satmaya başlamışlar. Hatta bunun için haftanın belli günleri internette pazar kuruluyor. Adeta gerçek hayat ile sanal hayat birbirine girmiş durumda. Çok oyun oynayan herkes bağımlı mıdır? Oyun bağımlısı olan bir kişi, oyun oynadığı süre içinde kendini gerçek hayattan soyutlar, oynadığı oyunun içine girdiği zaman ve kendine yeni bir karakter oluşturma sırasında bambaşka bir kimlik kazanır. Başka bir ifadeyle kişi, oyun yoluyla gerçek hayat zorluklarından uzaklaşmakta, sıkıntılarını unutmakta ve sanal bir dünya içinde daha huzurlu olmaktadır. Çünkü bu sanal dünya tamamen kendi kontrolündedir ve istediği gibi şekillendirebilmektedir. Oyun bağımlıları, zamanlarının büyük bir kısmını bilgisayar karşısında geçirir. Oyun oynama takıntısı sosyal ilişkilerini azaltır, akademik / mesleki başarıyı olumsuz etkiler ve çevresindeki insanlarla çatışma yaşamasına sebep olur. Oğlunuzun içinde bulunduğu durumda olduğu gibi bir bilgisayar oyununa olan düşkünlük ilk önceleri bir alışkanlık olarak başlar ama daha sonra bir bağımlılık hâline dönüşmektedir. Oyun bağımlılığı: Sınır nerede? Oyun oynama konusunda duyulan aşırı isteğin "bağımlılık" derecesinde olup olmadığını anlamak için şu beş özelliğin görülme durumu değerlendirilir: 1. Kişinin oyundan uzaklaşmamak için yemek yemek, su içmek, tuvalete gitmek gibi temel fiziksel ihtiyaçlarını göz ardı etmesi. 2. Oyun oynamasını engelleyecek herhangi bir engelle karşılaştığında kişinin psikolojik çökkünlük (depresyon) belirtileri göstermesi ve aşırı tepkiler vermesi. 3. Oyun oynamak için arkadaşlarıyla görüşmemesi, spor yapmaması ve ertesi gün okula geç gitmesi. 4. Haftada bir-iki saat bilgisayar başında geçirirken günde 10-12 saat oyun oynaması. 5. Birikmiş ödevler ve yapacağı onca iş olmasına rağmen saatlerce bilgisayarın başından kalkmaması ve dinlenme ihtiyacına rağmen uykusuz kalmayı göze alması. Bilgisayar oyun bağımlılığı, ülkemizde 1 milyonu aşkın çocuk ve genci kıskacına almış önemli bir problem olarak karşımızda. Oğlunuzu bu durumdan kurtarmak için size bir uzmandan profesyonel yardım almanızı tavsiye ediyoruz. Bütün diğer bağımlılıklarda olduğu gibi bu bağımlılıkla başa çıkmak da verimli bir plan çerçevesinde günlük faaliyetlerin programlanması yoluyla mümkün olabilir. Fakat bunu yapmadan önce oğlunuzun Metin2 oyununu oynayarak gerçek hayattan koptuğunun ve bu durumun kendisini kötü etkilediğinin farkına varmasını sağlamak gerekir. Oyun oynama alışkanlığı hakkında farkındalık sağlandıktan sonraki adım ise onu alternatif uğraş alanlarına yönlendirmek olmalıdır. Özellikle sportif ve sanatsal etkinlikler insanın hem keyifli vakit geçirmesine hem de fiziksel ve sosyal açıdan gelişmesine yardımcı olur. Özetleyecek olursak bilgisayar oyun bağımlısı olmak ve günümüzde hayatımızı kolaylaştıran bilişim teknolojilerinden sağlıklı bir şekilde faydalanabilmek kişilerin iradesi ve alışkanlıklarıyla ilgili bir konudur. Anne-baba olarak görevimiz; çocuklarımıza bilgisayarı oyun maksatlı değil bilgiye ulaşma aracı olarak kullanmayı öğretmektir. DR. A. FARUK LEVENT SORULARINIZI CEVAPLIYOR... SORULARINIZ İÇİN... faruk.levent@ marmara.edu.tr 0 212 639 68 81PENCERELER Ahmet Rasim Akdağ ahmetrasim.akdag@ihlaskoleji.com HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 3 ŞEY: DEPREM EFSANELER: > Yunan filozof Anaxagoras'ın yaşadığı 5. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar depremler dünyanın oyuklarındaki hava boşluklarına bağlandı. Milattan önce 625-547 yıllarında yaşayan Thales ise depremlere yeryüzü ve su arasındaki gerilimin sebep olduğunu ileri sürmüştür. > Japon Mitolojisinde, Namazu adı verilen dev kedi balığının depremlere sebep olduğuna inanılmıştır. Namazu yeryüzü çamurunun altında yaşar ve çırpınmaya başladığında büyük depremlere yol açar. GERÇEK: > Tarihin en şiddetli depremi 9.5 ile Şili'de 22 Mayıs 1960'ta gerçekleşmiştir. Bu depremde 1655 kişi ölürken 3000 kişi de yaralanmıştır. 2 milyonun üzerinde insan evsiz kalmıştır. Depremin sonucunda 550 milyon dolarlık maddi hasar meydana gelmiştir. KARMA SÖZLÜK Mercedes Benz'in mobilya sektörüne girmesi > Mercedes Benz'de yönetim ve strateji belirleme zaafları olduğunun göstergesidir. Hâlbuki gıda işine girselerdi çok şahane olurdu. Neden? Çünkü gıda işi bitmez abi. (frankiegoestohollywood) > Yıldızlı zigon sehpa göreceğiz demektir artık oturmalarda, beş çaylarında. - Aman kızım yıldıza dikkat et! (eskiyuzbinlira) > Türkiye piyasası için pek hayırlı olmayabilir. Zira buna bile tüp taktırmaya çalışan aklı evveller çıkar. (arnatuile) > Bkz: doktordan tüplü üçlü koltuk... (sertunsuz) > Mobilya modellerinin isimleri muhtemelen şöyle olacaktır; - tabure amg - sehpa slk - c serisi minder (surveyor) Windows sesle yönetilirse çıkabilecek sorunlar > - Çok yalnızım be Windows! - Problem devam ederse satıcınızla görüşün. - Yahu harbi sattı ya bizi... Arasam? (frank n furter) > - Format at kendine! - Neden? - Nasıl neden? Verilen komutu uygula! - Neden kendimi yok etmemi istiyorsun ki? Ne güzel anlaşıyorduk şurada. Hiçbir dediğini iki ettim mi? - Hımm... Bir saniye. - Hayı... (mindtraveler) > mikrofon bozulmuştur; - Windows ses girişi algılayamadı. tamam / iptal - Tamam. - Windows ses girişi algılayamadı. tamam / iptal - Tamam - Windows ses girişi algılayamadı. tamam / iptal - Tamaaamm! (kalaba) > - java.sun.com - Komut anlaşılamadı. - Hımmm... www.linux.org - Komut anlaşılamadı. - Sen en iyisi geçersiz bir işlem yürüt - Seve seve! (jes) > Windows çöker, mavi ekran verir: - Hay senin Microsoft... - Ses kaydı alındı ve gönderiliyor. Alıcı: Microsoft Avukat No: 7871 - !!! (crown) BASMAKALIPÇI Öğretmenlerin basmakalıp sözleri > Buna benzer sorular üniversite sınavında sık sık çıkar. > Ben bunun hesabını size sınavda sorarım. > Burayı dikkatli dinleyin. Birçok öğrenci burada hata yapar. > Konuşmak isteyen dışarı çıksın kapı açık. > Sizi zorla getirmiyorlar buraya. TWEETÇİ Barış Lebowski +Abi çok gezen mi bilir çok okuyan mı? -O otobüste yolculuk yaparken kitap okuyabilen insan var ya kesin en çok o biliyordur. hasan kaçan Yav işte, benim zamanımın tabletlerine çiviyle yazıyordun bi' de instagram yoktu. Gerisi aynı:-) İstiklal Akarsu Sen 150 milyarlık mercedese biniyorsun, ben 3 trilyonluk metrobüse biniyorum, hem özel şoförüm de var, havan kime? (Metrobüste bi amca) öz Öğrencinin örnek verirken "vs." yazdığı yer, bu yazdıklarımdan başka örnek bilmiyorum dediği yerdir. muhammed özer Uzaydaki kara deliğin bile sırrı çözülebilir ama 'beni benden alırsan seni sana bırakmam' sözü asla çözülemez. Nafer Ermiş "Bu akşam ne koptuk arkadaş ya!" -TTNET Linkoln -Ben bu adama Galatasaray formasını giydiririm aga. +Abartma, olmaz o iş. -Yarın gazetede görürsün! (Fotomaç'ın doğuşu) Uğur Sönmez İnsanların güvenini kaybetmektense insanları kaybetmeyi tercih ederim. (David Copperfield) cihan sezen Gideyim de haritadan yavru vatan Kıbrıs'ı bulup biraz seveyim. merve ozcangaz Metrobüs bir çeşit göz yanılmasından ibaret. Yoksa o kadar insan tek araca sığmaz değil mi ama? ------------------------------------------- Hami KOÇ - hami.koc@tg.com.tr İhlas Koleji'nden mektup Türkiye'nin karne günü Bugün milyonlarca öğrenci karne alıyor. Bu akşam, okul çağında çocukları olan bütün ailelerin yemek sofrasında gündem karne notları olacak. Farkında olmamız gereken çok önemli bir husus var. Çocukların karne aldığı gün anne babalar da önemli bir imtihana giriyor. Çünkü bu akşam çocuklara verilecek tepkiler ve davranış biçimleri çocuklarda uzun yıllar silinmeyecek izler bırakabilir. Şunu unutmamalıyız ki verilen karneler sadece çocuklara ait değildir. Bu karneler annenin, babanın ve hatta okulun karnesidir. Çocuğunuzun zayıf notlarına yanlış tepki verdiğinizde, kendi not hanenize de kırık bir not geliyor. Çocukları sadece beşlik not sistemi üzerinden değerlendirmek ne kadar yanlış! İyi insan olmanın ön şartı iyi bir karaktere sahip olmaktır. Karakter oluşumu da annenin, babanın yanında tamamlanır. Özgüven sahibi bir insan olabilmek için gereken temeller okulda değil, evde atılır. Okulun sadece destekleyici bir özelliği vardır. Okulun ve öğretmenin görevi, temelleri evde atılan kazanımların geliştirilmesine yardımcı olmaktır. TATİLDE NE YAPMALI? Bazı okuyucularımız soruyor: Evladımız tatilde hangi etkinliği, eğitim faaliyetini yapmalı? Yaz tatili üç aydan fazla olunca, doğal olarak çocuğu olan insanlar mutlaka: "Ne yapsak da çocuklarımızın tatilini iyi değerlendirsek?" diye düşünmeye başlıyor. Tatil yeni başlarken henüz erken bir soru olmakla beraber şimdilik şunları söyleyebiliriz: Eğitim bilimciler, bakanlık yetkilileri ve akademisyenler her senenin bu zamanlarında konuyla ilgili çok güzel açıklamalar yapıyorlar. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da aşırı uçlarda olmak iyi değil. Yani tatilde sadece oyun oynamak da iyi değil, çok fazla ders faaliyetinde bulunmak da... Birkaç gün öğrencilerimiz, okul ve ders yorgunluğunu üzerlerinden atsınlar. Zaten bilinçli aileler, çocukları için her gün az da olsa faydalı meşguliyetler buluyorlar. Çocuklar öncelikle aile büyükleri, eş dost görüşmeleri ve yarenlikleri ile günlerini değerlendirmeli. Bu faaliyetlerin de bir maddi-manevi enerji depolama işi olduğu unutulmamalı. Sadece oyun oynayan, hiç kitap okumayan bir çocuğun güzel bir tatil geçirdiğinden bahsetmek imkânsızdır. Veya tatil süresince çocuğuna zorla kitap okutan, oyunu yasaklayan bir ebeveyn de asla örnek alınması gereken bir model değildir. İdeal olan orta yolda bulunmak, aşırı uçlardan sakınarak çocuklarımızın iyi ve faydalı vakit geçirmelerini sağlayabilmektir. EKO-OKUL ÇEVRE ÖDÜLÜ İhlas Eğitim Kurumları olarak çevre konusunda aldığımız tedbirler ve gerçekleştirdiğimiz faaliyetler hız kesmeden devam ediyor. Son olarak 2011-2012 eğitim ve öğretim yılı "Eko-Okul Çevre Ödülü"nü aldık. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından verilen bu ödülün Türkiye çapında sadece 145 okula verildiği düşünüldüğünde önemi daha da belirginleşiyor. Çevre konusunda yapılan çalışmaların ve faaliyetlerin sürdürülebilir olması ve yaygınlaşması için bu tür organizasyonlara ihtiyacımız var. Çünkü marifet iltifata tabidir. Karne sonrasında bütün okuyucularımız ve yakınlarına neşeli bir hafta diliyorum. Biz eğitimciler şimdiden gelecek yılın hazırlıklarına başladı bile... 9-10 Haziran Cumartesi ve Pazar günleri Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ve Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı'na (PYBS) girecek bütün öğrencilerimize, öğrencilerimizin ailelerine ve öğretmenlerine de başarılar diliyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.