Siz endişeli olmazsanız okula daha çabuk alışır

A -
A +
DR. A. FARUK LEVENT SORULARINIZI CEVAPLIYOR... SORULARINIZ İÇİN... faruk.levent@ marmara.edu.tr 0 212 639 68 81 Bu yıl birinci sınıfa başlayacak bir kızımız var. Babasına ve bana çok düşkün bir çocuk. Tek çocuk olduğu için bizden ayrı, anneannesinde iki saat kalmasını bile sıkıntı yapar. Bu yüzden okula çabuk alışıp alışamayacağı konusunda endişelerimiz var. Önümüzdeki hafta okullar açılacak. Bu sürede çocuğumuzu okula nasıl hazırlayabiliriz? Özellikle ilk gün çocuğumuza nasıl yaklaşmamız gerekir? Eğer okulda kalmak istemezse ne yapmalıyız? Bu konularda bize yardımcı olursanız çok memnun oluruz. (Çiğdem Ayyıldız-Kayseri) Saygıdeğer okuyucumuz, bazı çocuklar okula başlamadan önce çok istekli görünseler bile anne-babadan ayrılma söz konusu olduğu için bu istekleri endişeye dönüşür ve okulda kalmak istemezler. Çocuklarda oluşan yoğun sıkıntı ve huzursuzluk hissi sebebiyle okula gitmek istememe ve okulda yalnız kalamama ile açıklanan bu durumu okul korkusu veya okul fobisi olarak tanımlıyoruz. Okul fobisi, ilk bir hafta için normal olmakla birlikte eğer 15 günden fazla sürerse o zaman psikolojik bir bozukluk olarak değerlendirilir. Çocuğun okul öncesi dönemini anne-babası ile yoğun bir şekilde geçirmesi ve buna bağlı olarak bütün ihtiyaçlarının fazlası ile karşılandığı ev yaşantısından ayrılmak istememesi bunun en çok rastlanılan sebepleridir. Ayrıca anne-babanın aşırı koruyucu veya telaşlı olması çocuğun okula alışmasını olumsuz etkiler. Okul fobisi çok farklı şekillerde kendini gösterebilir. Okula gitmek istememe ve aşırı hâlsizlik, alıngan ve sinirli olma, iştahsızlık, uyku bozukluğu, baş ve karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi psiko-somatik belirtiler ortaya çıkabiliyor. Ancak en yaygın görüleni, çocuğun, ortada bir sebep yokken gözyaşlarına boğulmasıdır. Çünkü çocuklar bebeklikten getirdikleri bir alışkanlıkla istek ve beklentilerini ağlayarak ifade ederler. Peki, böyle bir durumda nasıl hareket edeceğiz? Öncelikle ani tepkiler vermemeliyiz. Sakin ve sabırlı olmak mecburiyetindeyiz. Bu noktada bazı anne-babalar çocuğa karşı sert davranabiliyor; tepkilerini çocuğu azarlama, tehdit etme, ona rüşvet verme, hatta bedensel ceza yollarıyla gösterebiliyor. Oysa öfkelenmek, çocuğun daha sıkıntılı bir duruma düşmesine yol açar. Çocukla, normal bir ses tonuyla konuşarak onun neden korktuğunu anlatmasına imkân sağlamalıyız. Böylelikle; çocuğun niye okula gitmek istemediğini öğrenmiş olur ve probleme daha kolay bir çözüm yolu bulabiliriz. Bunun yanında çocuğa gün boyunca nerelerde olacağımızı, okulda acil bir durum olduğunda ne yapacağı ve kimlerden yardım isteyeceği hakkında bilgi vermemiz faydalı olacaktır. Okulun ilk günü için ise size, çocuğunuzla vedalaşmayı kısa tutmanızı tavsiye ederiz. Vedalaşmanın en doğru şekli sakin ve güven verici olandır. Vedalaşma ne kadar uzun sürerse, duygusallığa eğilimimiz de o denli artar. Hızlı bir öpücük verip çocuğumuzu kucakladıktan ve onu öğretmenine teslim ettikten sonra, arkamıza bakmadan oradan uzaklaşmalıyız. Bu davranış çok kolay olmamakla birlikte yapılması gereken bir harekettir. Çiğdem Hanım, anne-baba olarak kızınızın okula başlaması konusunda kendinizi psikolojik açıdan hazırlamaya çalışın. Sizin bilinçli ve kontrollü davranışlarınız, çocuğunuzun bu ilk haftayı çok büyük bir sıkıntı yaşamadan geçirmesinde kritik önemli etkiye sahiptir. Özellikle bazı anneler bu yeni durumda, aşırı derecede endişelenir ve bundan heyecan duyarlar. Oysa anneyi endişeli gören bir çocuk sadece daha fazla üzülür ve kaygılanır. Özetleyecek olursak anne-babanın "okula neden gidildiğini ve okulda nelerle karşılaşacağını" çocuğa uygun bir dille anlatması çok faydalıdır. Unutulmamalıdır ki çocuğunuz okul hakkında ne kadar olumlu duygular beslerse onun bu yeni duruma alışması o denli çabuk olur. Bunun dışında kızınızın okula uyum sağlamasında sizin sınıf öğretmeniyle sağlıklı iletişim kurmanız ve onunla iş birliği yapmanız gerekir. Dolayısıyla okul fobisi durumunda önce sınıf öğretmeniyle bire bir görüşmelisiniz. Çözüm ihtimallerini birlikte tartışmalısınız. Öğretmeniyle yapılan iş birliği sonucu, birçok problemin kendiliğinden normale döndüğünü göreceksiniz. Çocuğunuzu okuldan aldığınızda ve çocuğunuz okuldan eve geldiğinde onunla gününün nasıl geçtiği hakkında konuşma yapmalısınız. Okulda yaptıkları ve öğrendikleriyle ilgili sohbet etmek, onları rahatlatır. Ancak yazının başında da belirttiğimiz üzere çocuğunuzdaki okul fobisi 15 gün boyunca devam ediyorsa mutlaka bir uzmandan yardım almalısınız. PENCERELER Ahmet Rasim Akdağ ahmetrasim.akdag@ihlaskoleji.com Hakkında bilmediğiniz 3 şey: TİTANİK Bileti olduğu hâlde gemiye binemeyen bir Türk var > Titanik'e bileti olduğu hâlde binemeyen tek kişi vardır. Bu kişi de bir Türk'tür. Bu kişi ilk kadın doğum hekimi olan Besim Ömer Paşa'dır. Besim Ömer Paşa bu duruma ilk başlarda çok üzülmüştür lakin sonradan çok sevinmiştir. > Titanik'ten kurtulan hemşire Violet Jessop, daha sonra Olympic isimli bir gemiden de kurtulmuştur. Ayrıca Jessop, Ege'de batan bir gemiden de sağ olarak çıkar. Çekirge için söylenen deyim Jessop'ta tutmamıştır lakin üç gemiden kurtulan hemşire, Titanik'in ikiz kardeşi denilen Brittanic isimli gemiden kurtulamaz. > Titanik büyük bir gemi olduğu için gemi içinde yön tabelaları bulunmaktadır. Yalnız bu tabelalar üçüncü sınıf yolcuları güverteye ulaştıramaz. Çünkü tabelalar İngilizce idi ve üçüncü sınıf yolcular göçmenlerden oluştuğu için hiçbiri İngilizce bilmiyordu. 709 üçüncü sınıf yolcudan yedi kilometre uzunluğundaki koridorları aşıp filikalara binmeyi başaran sadece 55 kişidir ve hepsi erkektir. KARMA SÖZLÜK -?Sözlüklerden seçmeler... Taklit üniversite isimleri > ÖODTÜ- Öz Orta Doğu Teknik Üniversitesi (kunculu akit) > Baldız Teknik Üniversitesi (betos) > Oxford ve Harvard Üniversiteleri Üniversitesi (crown) > Karadeniz Etnik Üniversitesi (asprinicik) > Baliç Üniversitesi (generalduncan) > Yamukkale Üniversitesi (betos) > Hakiki Yeğin Üniversitesi (ilzmel) Öğretmenden işitilen en komik azarlar > Oğlum neden bitki taklidi yapıyorsun?! (alikavazinmahmut) > Sen kendini ünlü mü sanıyorsun da sağa sola ismini yazıyorsun? Bir de imza dağıt tam olsun! (stubbornchili) > Senin o dilini keserim. Bak orada dolaşan uyuz bir it var ona veririm. Hiç olmazsa onun karnı doyar. (esspresso) > Bezelyenin sekizde biri kadar beyninizle bana kafa mı tutuyorsunuz siz! (nicklausse) > O dişlerin hiç olmayabilir de. (husniye tozpembe) > Camdan bak bakalım burası ne kadar yüksekte. (husniye tozpembe) > Seni nekrofililer kovalasın kızım. (umutsuz polynanna) > Oğlum lan şu ağaçlara yazık size oksijen üretiyorlar. (baymayself) > Sadece sınıfa gelmekle bu işler olsa bugün bu sıralar ODTÜ mezunuydu! (süzgün pinokyo) > Sizden sünger bob bile olmaz. (dengesizimsanırım) TWİTTER'DA BU HAFTA NE KONUŞULDU? Beşiktaş'ın futbolcusu Manuel Fernandes başarılı oyununun ardından Twitter'da TT (trendtopic) listesine girdi. > Hayat Beşiktaş İkinci öğretim oku, okul harçlarını biz yatıralım. > BlackQueen Doktorlar dizisi ol, sabah akşam izleyelim. > Dişi Kartallarız Langırtta kolun olalım fırfır yap bizi Manuel Fernandes. > ArdaDoganGunes Otobüs şoförü ol, sen söylemeden arkaya ilerleyelim. > Fatih Dedetas Islak terlik ol çorabımla basayım FERNANDES. tweetçi > twitter.com/AhmedRAkdag Derya Yıldırak Sivrisinekler aza kanaat etse hiç böyle sorunlar yaşamıycaz. İlla gel beni öldür diyolar. Gece Gelen Arıza Uzmanlar uyardı: Sakın ha! Kızarım bak! Murat Yıldırım Benim kafamdaki belgeselci; aslan ceylanı yakalayınca sopayla aslanı kovalayan, sırtlan görünce arabayı üzerine süren adamdır. Samet AKAR Sanki sen de annenden gizli, ayakkabılarla eve girip unuttuğun bir şeyi almadın. Mal Tweetler Çocukluğumuzda izlediğimiz filmlerden sonra hep 2000li yıllarda uzay yolu, zaman yolu vs olacak sandık. Sonuç: Toplu Taşıma Yolu tekerleklibavul Adam televizyondaki yarışmada 5 TL kazanıyor ve annemden yine o muhteşem yorum geliyor: Amaaan taş attı da kolu mu yoruldu. AbSurDMaN Teknoloji mağazaları bence sırf birini beklerken gezelim diye var. Oralarda alışveriş falan olmuyor, gelen herkes zaman geçirip çıkıyor. Malted Man Asıl organlarımız bizi bağışlasın. Onlara yapmadığımızı bırakmadık. Hami Koç - hami.koc@tg.com.tr İhlas Koleji'nden mektup Öğrenmeyi sevmek sevmeyi öğrenmek Bugünlerde özel okulları tercih eden ve henüz kayıt yaptırmayan anne babalarda büyük bir telaş var. Çocuğumuzu hangi okula göndersek telaşı... Karar vermek elbette kolay değil. Çünkü özel okul seçerken göz önüne alınabilecek birçok kriter var. Akademik başarı, okulun lokasyonu, fiziki imkânlar, eğitim kalitesi vs. Ancak öyle bir kriter var ki bu listenin en üstüne çıkmayı hak ediyor. O da çocuğunuzu emanet ettiğiniz kurumun önem verdiği değerler. Velilerimize bu tercih sürecinde belki yardımcı olabilir diye dikkat edilecek birkaç nokta üzerinde durmak istiyorum: Eğer çocuğunuzu emanet edeceğiniz eğitim kurumu, sadece akademik başarıya odaklanmışsa... Bu eğitim kurumunun öğretmen toplantılarında rakamlar ve puanlar havada uçuşuyor ama eğitimin asıl gayesi olan iyi insan yetiştirmek üzerine tek bir kelam edilmiyorsa... Bu kurumda öğretmen başarısı, sadece rakamlarla değerlendiriliyor; iyi alışkanlık kazandırma, düzgün model olma gibi sorumluluklar öğretmene yüklenmiyorsa... Evrensel bir vizyonun içine yerel motifler ve değerler serpiştirilmemişse... Eğitim politikaları oluşturulurken nicelik üzerinde duruluyor, nitelik göz ardı ediliyorsa... Aile, vatan, millet, maneviyat gibi kavramlar, hiçbir cümlede kendine yer bulamıyorsa... Bu kurumda teknolojinin adı var, kendisi yoksa... Bireysel farklılıklar göz önüne alınmıyor ve birebir çalışmalarına önem verilmiyorsa... Başarılı olan çocuklar reklam kampanyalarının baş aktörleri olarak görülüyor ve öyle muamele ediliyorsa... Annesinin babasının gözünde "bir inci" değerinde olan çocuklara tek amaç olarak sınavlarda "birinci" olmak gösteriliyorsa... Veya böyle bir okul yok ama biz anne babalar yukarıda yazmaya çalıştığım özellikte bir okul arayışında isek..! Ve öğrenci okuldan eve döndüğünde anne babasına daha bir sıkı sarılmıyor, mezun olduğunda insanlara hizmet etmek için yanıp tutuşmuyorsa... Bir kez daha düşünmeli... Bir kez daha düşünmeli çünkü okul çocuğun ikinci evidir. Okulun fizikî donanımı ve akademik başarı düzeyi elbette önemlidir. Ancak okul binalardan, hayatsa ders başarısından ibaret değildir. Bayram sabahı çalmayan zillerin, Darülaceze'de geceleri akan gözyaşlarının sebebi (Darülaceze hâline gelmiş evlerimiz de), değerler eğitiminin ihmal edilmesidir. Bunun farkına varan Avrupa, müfredatını yeniden gözden geçiriyor ve değerler eğitimi kavramı dalga dalga bütün ülkelere yayılıyor. İhtiyacımız olan şey iyi insan yetiştirmektir. Bu gayeyle atılan adımlar, elbette akademik başarıyı da beraberinde getirecektir. Sakın unutmayalım! Eğitimin amacı öğrenmeyi sevmek ve sevmeyi öğrenmektir. Sevgi dolu bir hafta diliyorum efendim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.