Üzerine gitmeyin!

DR. A. FARUK LEVENT SORULARINIZI CEVAPLIYOR... SORULARINIZ İÇİN... faruk.levent@ marmara.edu.tr 0 212 639 68 81 Faruk Bey, yazılarınızı her hafta eşimle beğeniyle takip ediyoruz. Biri 2, diğeri 5 yaşında olan iki çocuğumuz var ve büyük oğlumuz önümüzdeki sene anasınıfına başlayacak. Ancak farkında olmadan parmaklarını emiyor. Bu alışkanlığından dolayı anasınıfındaki arkadaşları tarafından alay edileceğinden endişe ediyoruz. Bu yaşına kadar parmak emmesi sizce normal mi? Bize ne yapmamızı tavsiye edersiniz? (Halide Keskin - Isparta) Halide Hanım, öncelikle güzel dilekleriniz için teşekkür ederiz. Elimizden geldiğince siz değerli okuyucularımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Beş yaşındaki bir çocuğun parmak emmesi çokça karşılaşılan bir durumdur. Çünkü parmak emme, doğuştan sahip olunan emme refleksine bağlı olarak görülür. Genellikle 18. ay dolaylarında sıklaşan parmak emme 4 yaşına doğru kaybolur. Ancak 4 yaşından büyük çocuklarda parmak emme; utanma, sıkılma ve gerileme belirtisi olabilir. Gerileme, çocuğun bir önceki gelişim basamağına geri dönerek kendine olan güvenini yeniden kazanma arzusu olarak ifade edilebilir. Örneğin yeni doğan bir kardeşin doğumu, çocukta parmak emme davranışının başlamasına sebep olabilir. Cıvıldayan, emekleyen, parmak emip tırnak yemeye başlayan çocuk, bu tür bebeksi hareketleriyle kaybettiğini düşündüğü ilgiyi yeniden kazanma mücadelesine girer. BEBEKÇE DAVRANIŞ OLDUĞUNU ANLATIN Parmak emmeyi, telaşa kapılmadan sabırla karşılayın. Sürekli ilgilenmekten kaçının. Çocuğunuza bu alışkanlığın bebekçe bir davranış olduğunu, başkalarının gözüne hoş görünmediğini basit bir dille anlatın. Parmağını emen çocuğa nasıl yaklaşmalı? Parmak emme karşısında anne-baba olarak telaşa kapılmadan çocuğunuza bu alışkanlığın bebeksi bir davranış olduğunu, başkalarının gözüne hiç hoş gelmeyeceğini, onun anlayabileceği bir dille ona anlatmalısınız. Bu konuda özellikle dikkat etmeniz gereken nokta, parmak emdiği zamanlarda ilginizi çocuğunuzun üzerinde yoğunlaştırmaktan kaçınmanızdır. Çünkü çocuğun parmağını emmesinin altında yatan asıl sebep, ona ilgi göstermenizi istemesidir. Bunun yanı sıra çocuğunuza, kardeşinin varlığına rağmen onun yerinin ayrı olduğunu ve bunun hiçbir zaman değişmeyeceğini söylemeniz parmak emme gibi hareketlerin kaybolmasına önemli katkı sağlayacaktır. Yemiyorsa, ısrar etmeyin Üç yaşında bir çocuğumuz var. Çocuğumuza yemek yedirmeye çalışmak bizim için tam bir işkence oluyor. Ne yaparsak yapalım bir türlü kendi isteğiyle yemek yemiyor. Her yolu denememize rağmen ağzına verdiğimiz lokmayı yutmamak için direniyor. Doğru olmadığını bildiğimiz hâlde sabrımızın tükendiği zamanlar bazen şiddete başvurabiliyoruz. Bu konuda bize yardımcı olabilir misiniz? (Sinop'tan bir okurumuz) Saygıdeğer okuyucumuz, çocuklar genellikle yemekten sonra hoşlanmadığı bir şeyi yapmayı geciktirmek veya ilgi çekmek için yemeğini düzgün bir şekilde yemez. Mesela yemek yedikten sonra; dişini fırçalayacağını, uyuyacağını bilen bir çocuk, yemek yemeyi geciktirebilir. Dayak, çocuğu öfkelendirdiği için sindirim sisteminin düzenli çalışmasını olumsuz etkiler ve çocukta yemek yeme isteğini büsbütün ortadan kaldırır. Ayrıca çocuğun bu davranışını başkalarına söylemek yarar sağlamadığı gibi aksine kendisinin ne kadar "önemli bir kişi" olduğunu düşünmesine sebep olur. Bu durum zaten çocuğun istediği bir şeydir ve çocuk, yemek yememeye veya ağzındaki lokmaları yutmayı geciktirmeye devam eder. İLGİ?ÇEKMEK?İÇİN... Çocuğun yemek yememe alışkanlığını başkalarına söylemek yarar sağlamadığı gibi aksine kendisinin ne kadar "önemli bir kişi" olduğunu düşünmesine sebep olur. Çocuğunuza nasıl yedirmelisiniz? > Öğün aralarında yemek yeme isteğini azaltıcı abur cubur yiyecekler tüketmesine izin vermeyin. Çocuğunuz yemek yemeyi reddediyorsa tabağı önünden kaldırın ve belli aralıklarla tekrar yemesi için teklif edin. Çocuğunuz, açlık hissetmeye başladıkça yemek yemek mecburiyetinde olduğunu yavaş yavaş kabul edecektir. Bu metodda ilk denemeler sizin açınızdan bir hayli zor olabilir. Çünkü hiçbir anne-baba çocuğunun aç kalmasına duyarsız kalamaz. Ancak yemek yemesi konusunda ısrarcı olmayın. Kararlı ve kendinizden emin hareket edin. PENCERELER Ahmet Rasim Akdağ ahmetrasim.akdag@ihlaskoleji.com Hakkında bilmediğiniz 3 şey: KAKTÜS Bazı kaktüs türlerinin boyu 15 metreyi aşıyor > Kaktüs bitkisinin bazı türlerinin geceleyin çiçek açtığını biliyor muydunuz? > Kaktüslerin yetişkinleri genellikle 12 metre boya ulaşır. Nadiren de olsa 15 metreyi aşanları bulunur. > Bazı kaktüslerin dikenleri zehirli olabilir. Yine de her şekilde deriye battığında ince dikenleri yüzünden çok can acıtırlar ve çıkarılmaları zordur. KARMA SÖZLÜK Dünyanın en yorucu şeyi > Ömer Üründül'e ofsayt dedirtmektir. (dedebayt) > Disket ile Windows 98 kurmak. (taklayamıgeldik) > Yere düşen kumandayı almaktır. Bunun için kendimi geliştirdim, ayak parmaklarımı kıskaç olarak kullanıyorum. (fatih terim aktı) > Terli atlet çıkarmak. (cura ut valeas) > Çok çalışılıp ama aslında hiçbir iş yapılmayan bir işte çalışmak. (sayısal loto talihlisi) Yazın geldiğini anlama yolları > Sibel Can diyeti haberleri magazin programlarında boy gösterince anlayın ki yaz gelmiş. (kurbanlık kedi) > Emektar bilgisayarım ısınmaktan kapanmaya başladıysa yaz gelmiştir. (mucahit) > Babaannelerin yastık, yorgan ve bilumum eşyaların yünlerini ortalığa sermesi. (isomorphism) > Bilgisayar başındayken ne zaman üzerinizden çıkardığınızı hatırlamadığınız t-shirt. (nietzchenin sıra arkadaşı) > Enseye damlayan klima suyu. (eucarya) BASMAKALIPÇI > Biz kendi kendine yeten bir ülkeyiz. > Ben onu değil o beni kaybetti. > Yalanı hiç sevmem, bende yalan yok. > Normalde 10 ama sana 5'e yaparım güzel abim. > Rakip takım tehlikeli bir noktadan serbest vuruş kullanacak. Gece ders mi olur? Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 00.00-00.50 saatlerine ders konulması üzerine konuşulanlar... > Canan Halis Yarın sizin amfide kalabilir miyim diyen arkadaşım var. > Can Terzii "Arka taraf, kendi aranızda horlamayın." > Gözde İbicioğlu Not: Hocam, öyle güzel uyuyordun ki kıyamadık, sabah oldu biz gidiyoruz öptm bye! > beratcan tanık Güvenlikle konuştum, anahtarı paspasın altına bırakmışlar, zili çalmayın dediler. > Hilal Özcan -Evladım neye horluyorsun söyle hep beraber horlayalım. tweetçi twitter.com/twtci Ceyda AKBAL Şebnem Ferah-Artık kısa cümleler kuruyorum şarkısını, Twitter popüler olduktan sonra yazsa daha anlamlı olurdu bence. Coco jambo Analar neler doğruyor yazsam hepinizin aklına güzel Kızlar falan gelir ama Analar ekmek doğrar soğan doğrar patates doğrar demi. burakyigit7 Babama "Bizim niye İsviçre bankalarında paramız yok, n'aptın bunca yıl?" dedim. Evde hortum var mı diye sordu. Bahçeyi sulayacak galiba. Hakan Köksal Morgda çalışacak eleman aranıyor. Naaş dolgundur. AbSurDMaN Yaz gecesi sineklik olmayan camı açık şekilde uyumak. Risk budur. çelik kız Bir Türk tedavi şekli olarak; Git bi elini yüzünü yıka geçer. resul ertaş Türkiye'den Suriye'ye ağır yaptırım; Nihat Doğan ve Atilla Taş, Şam'da konser verecek. yetmişlik fenomen Bir kadın hayır diyorsa; belki, belki diyorsa; evet, evet diyorsa; 3'ü de olabilir demektedir. Hiçbir şey demiyorsa o kadın değildir. Hami Koç İhlas Koleji'nden mektup hami.koc@tg.com.tr Disiplin cezaları kime verilmeli? Bir milletvekilimizin soru önergesine cevap olarak Milli Eğitim Bakanımızın açıklaması disiplin cezalarını yine gündeme getirdi. Sayın Ömer Dinçer; 2009, 2010 ve 2011'de okullarda toplam 9 bin 736 öğrenciye disiplin cezası verildiğini belirtti. Okul kurallarına uymayan öğrencilere disiplin cezası verilmeli elbette. Ancak meseleyi kökünden halletmek için atılması gereken adımlar daha farklı olmalı. Yapılan araştırmalar, okulda arkadaşlarına şiddet uygulayan öğrencilerin, aile ortamında şiddet gördüğünü ortaya koyuyor. Bu durumda asıl ele alınması gereken kişi çocuk mu, anne babalar mı, iyi düşünmek lazım. Bir de televizyon, medya ve internet faktörü var tabii. Liselerde kız yüzünden birbirini bıçaklayan öğrencilerin, televizyondaki bir diziden etkilendiğini tahmin etmek zor değil. Öyleyse okulda şiddet uygulayan bir çocuğa disiplin cezası verilmeden önce, anne babası okula davet edilip evde hangi dizilerin seyredildiği araştırılmalı. Evdeki problem çözülmeden doğrudan öğrenci üzerinde uygulanan caydırıcı cezalar pansuman tedbir olmaktan öteye gidemez. Bir çocuk, her gün evinde okunan bir gazetenin arka sayfasından kestiği yarı çıplak fotoğrafı okula getiriyor ve bu resim yakalandığında disiplin cezası sayılıyorsa oturup bir kez daha düşünmemiz lazım. Okullarda işlenen suçların parmak izi çocuklara ait. Ama Türk Ceza Kanununa göre, başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır. Anne babaların çocuklarını suça teşvik ettiklerini söylemiyoruz elbette ama onların da bu konuda üzerlerine düşen görevler olduğunu belirtmek istiyoruz. Anne babalara duyurulur! KPSS ARTIK DEĞİŞMELİ! Yıllarca aynı konuyu tartıştık. Matematik öğretmeni de fizik öğretmeni de müzik öğretmeni de niçin aynı sınavla seçiliyor diye herkes birbirine sorup durdu. Ve konuyla ilgili yüreklere su serpen açıklama nihayet ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'den geldi. Açıklamaya göre 2013 yılında öğretmenlere alan sınavı yapılacak. Yani artık matematik öğretmeni matematik sorularını, fizik öğretmeni de fizik sorularını cevaplayacak. Bu şekilde öğrenciler arzu ettiği ve kabiliyeti olan mesleği seçmiş olacak. Böylece öğretmen adayları daha lise sıralarından başlayarak kendi alanlarında uzmanlaşmak için daha çok çalışacaklar. Ve alanında gerçekten çok iyi olan adaylar bir bakıma ödüllendirilmiş olacak. Doğru olan da bu değil mi zaten? AVRUPA DİL ÖDÜLÜ İHLAS KOLEJİ'NİN 1999 yılından bu yana Avrupa'da yeni ve başarılı dil öğretme ve öğrenme uygulamalarına verilen Avrupa Dil Ödülü 2012 yılında İhlas Koleji'ne verildi. Bakanlığın sitesindeki tablo heyecan verici. "Her Sınıfın Bir Hikâyesi Var" isimli projeyle ödüle layık görülen öğrenci ve öğretmenlerimizi yürekten kutluyorum. Bu vesile ile bütün okuyucularımız ve ülkemiz için huzurlu bir hafta diliyorum.