Bir kent müzesi

İnsanlar günlük hayatın telaşında yaşadığı kentin değişimine şahitlik eder ama farkedemez... Farketse de genellikle umursamaz... Kentler de insanlarla birlikte büyür ama pek büyüdüğü farkedilmez... Saksıdaki çiçek, bahçedeki ağaç, evdeki çocuk gibidir... Kimse, yaşadığı kentin ve ülkenin nereden nereye geldiğine dair bir muhasebe yapmaz... Yirmi beş yıl öncesine dönüldüğünde; banyo küvetleri ve bidonlarda biriktirilen su, günlerce süren elektrik kesintileri, minibüs, otobüs ve dolmuş taksi duraklarında bekleyen vatandaşlar ve sigara dumanları içerisinde yapılan yolculuklar hâlâ hafızalarda yerini koruyor... Ama günümüz nesli bunlardan habersiz... Ve gecekondulardan geçilmeyen ilçeler adeta teneke mahalleleri gibiydi... Kentler yenileniyor... Kentler büyüyor... Kimse farketmiyor... Kentlerde yaşayanlar yetinmiyor... Kenti idare edenler de mevcutla yetinmiyor... Çünkü, kentler 'sürekli alacaklı' durumundaki bir tefeci gibi... *** Annesi ölen ünlü bir sanatçının sözleri hâlâ aklımda... Diyordu ki; -Annem ölene kadar ben bir çocuktum... Annem öldüğü günden beri çocuk olmadığımı anladım... Artık çocuk değilim... Geçtiğimiz Cuma günü Baş Başa programında konuğum İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Kadir Topbaş'tı... Miniatürk'ün yanındaki Çadır İstanbul adresinde çekimlerini yaptığımız programda bugüne kadar kente yapılan yatırımları gördük... Son sekiz yılda yapılanlara şahit oluyorsunuz... Adeta İstanbul Yatırım Müzesi gibi... Son sekiz yılda İstanbul'a 60 milyar lira yatırım yapılmış... *** Hiçbir zaman gözükmeyen altyapı yatırımlarına olağanüstü paralar harcanmış... Eğer bugün musluklardan paslı ve kanalizasyon sularının karışmadığı temiz su geliyorsa bu yatırımlar sayesindedir... Geçmişte bu rezillikleri yaşayan İstanbul halkı o günleri unutmuş bile... Metro, metrobüs, yenilenen şehir hatları gemileri, tünel çalışmaları ve daha nice yatırımların neler olduğunu görmek isteyenler ve yapılanları inkar edenler Çadır Müzesi'ni gidip gezmelidir... Ve bir kentin nereden nereye geldiğini görecektir... Görecektir ki, İstanbul artık bir çocuk değil...